Dışişleri Bakanı İsmail Cem: Suriye hâlâ bir şey anlamıyor
Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Suriye'nin hâlâ birşey anlamadığını belirterek, 'Biz diplomatik her yolu denedik. Suriye'ye mesajımızı her platformda ilettik. Dünya kamuoyu bizi haklı buluyor. Ben vicdanen rahatım. Dün tahammül ediyorsak, bugün artık tahammül edemiyoruz. Niye artık tahammül edelim? Beklemenin bize hiçbir yararının olmayacağını da gördük. Biz, Suriye'nin diplomasinin önünü tıkadığına inanıyoruz' dedi.
Erciyes Üniversitesi'nin açılış törerine katılmak üzere dün sabah Kayseri'ye gelen İsmail Cem, Valilik binasında basın toplantısı düzenledi. Cem şunları söyledi:
DURUMUN GEREĞİ YAPILACAK
Türkiye'ye yönelik bölücü teröre, Suriye'nin verdiği destek konusunda, Dışişleri Bakanlığımız, yapması gereken herşeyi gerçekleştirmektedir. Şiddet ve terör, hiç bir mazeretle, gerekçeyle mazur gösterilemez, Suriye'nin şiddete ve teröre verdiği destek mazur görülemez. Her toplumun, her ülkenin, teröre karşı kendini savunma hakkı mevcuttur. Türkiye, durumun gereğini elbette yapacaktır. Bunu yapabilecek güce ve birikime, inanca ve cesarete Türkiye elbette sahiptir. Dışişleri Bakanlığı olarak, biz durumu şöyle değerlendirmekteyiz:
SURİYE'DEN YANKI ALAMADIK
Türkiye, Suriye'nin bölücü teröre para, silah ve lojistik desteğine son vermesi için gerekli diplomatik girişimleri sürdürmüştür. 1998'in Şubat ayında, Katar'ın başkenti Doha'daki İslam Konferansı sırasında, Suriye Dışişleri Bakanıyla bizzat görüştüm. Bölücü şiddetin, Türkiye'ye saldırılarının Suriye bağlantısıyla ilgili soruna diplomatik çözüm bulmanın gereğini, durumun vahametini, kendisine anlattım. Bir anlayış zemini oluşturulmasının ve bu zemin üzerinde teröre son verilmesinin tarafımızından beklendiğini söyledim. Bir çalışma yapılmasını önerdim.
SURİYE HÁLÁ BİRŞEY ANLAMIYOR
Bu öneri bağlamında, bakanlığımızın üst düzeydeki bir yetkilisi Şam'a gitti. Görüşmeler yaptı. Suriye'nin Dışişleri Bakan Yardımıcısı Ankara'ya geldi. Biz, son derece dikkatli, ölçülü ama kararlı bir ilkeler metininin kabulu için önerimizi anlattık. Bu girişimimiz, öteki Arap ülkelerinin bazılarınından teşvik görmüşse de, Suriye'den yankı alamamıştır. Bugüne kadarki tecrübemiz, geçmişteki tüm diplomatik girişimlerin sonuçsuz kalmış olduğudur. Suriye'nin bugün bile Türkiye'nin tutumunu İsrail benzeri etkenlere bağlamaya ve böylece, öteki Arap ülkerini yanıltmaya, kışkırtmaya yeltenmesi, onun hâlâ birşey anlamadığının delilidir.
DİPLOMATİK YOLU SURİYE TIKAMIŞTIR
Türkiye'nin bir tek konusu vardır. O da Suriye destekli teröre son vermektir. Çözülmesi gereken tek sorun, Suriye'nin teröre desteğinin son bulmasıdır. Bu durumda bizim yaptığımız tahlil şudur: En azından, bugün gelinmiş bulunan nokta bakımından, diplomasinin önü Suriye tarafından tıkanmıştır. Diplomasinin önünü Suriye tıkadı diye, önerilerimizi cevapsız bıraktı diye, elimizi kolumuzu bağlayıp, Suriye'nin keyfinin olmasını beklememiz, bölücü şiddetin, Suriye destekli saldırılarına rıza göstermemiz, bunu kader bellememiz elbette söz konusu olamaz. Türkiye'nin uygulamayla bütünlenmeyen boş sözlere kanacak lüksü ve zamanı yoktur. Buna ihtiyacı da yoktur.
Cem, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in girişimleri konusunda, ‘Savaş zamanında da diplomatik çabalar olur’ dedikten sonra ‘Terör meselesinin diplomasi yoluyla oturup konuşulmasını kararlaştırdık. Aman, bu işi sulh yoluyla yapalım dedik. O nedenle Türkiye olarak dünyada ve Arap ülkeleriyle bu konuda bir rahatlığa sahibiz’ diye konuştu.