Clinton yalnız kaldı

Güncelleme Tarihi:

Clinton yalnız kaldı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 1997 00:00

Irak'ın uluslararası çapta büyük bir tehdit olduğunu savunarak Bağdat'a karşı ortak bir cephe oluşturmaya çalışan ABD Başkanı Bill Clinton, aradığı desteği bulamıyor. Fransa ve Rusya, diplomatik çözümde direniyor. ABD'nin önde gelen müttefikleri İsrail ve Kuveyt bile askeri müdahaleye sıcak bakmıyor.
Haberin Devamı

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, BBC Televizyonu'nda yayınlanan demecinde İran'ın nükleer füze programıyla Irak'tan daha büyük bir tehlike oluşturduğunu öne sürdü. Dünyanın Irak meselesine odaklandığı sırada İran'ın gözlerden uzakta son derece korkunç güce sahip balistik füzeler geliştirdiğini iddia eden Netanyahu, şöyle konuştu:

‘‘Füzeler birinci aşamada bizim bölgemize ulaşacak, ikinci aşamada İngiltere'ye ve üçüncü aşamada ister inanın ister inanmayın ABD'nin doğu sahillerine, Manhattan'a ulaşmayı planlıyorlar.’’

Tahran'ın köktendinci ideolojisiyle süper güç olma iddiasında olduğunu öne süren Netanyahu, İran'ın ideolojik fanatizmi ve silahlarıyla, Saddam'dan daha tehlikeli bir durum arzettiğini savundu. Netanyahu, önünde sonunda İran'a füze teknolojisi satan Rusya'nın da bu füzelerin hedefi olacağını iddia etti.

KUVEYT BİLE KARŞI

1991 yılında Amerikan askeri sayesinde Irak işgalinden kurtulan Kuveyt de askeri bir müdahaleye desteklemediğini açıkladı. Netanyahu'nun açıklamasına rağmen İsrail, Irak'tan gelebilecek her türlü saldırıya karşı hazırlık yaparken, Kahire'de bulunan Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Sabah El-Ahmet El-Sabah, Irak'a yönelik ya da Irak'tan gelecek herhangi bir askeri saldırıyı desteklemediklerini söyledi. Bağdat'tan ABD ile gerilime son vermesini isteyen Şeyh El-Sabah, ‘Bu Irak halkına olduğu kadar komşularına da zarar verecektir’ dedi.

İsrail ve Kuveyt, askeri müdahaleye yeşil ışık yakmazken, ABD, İngiltere'den sonra Fransa ve Rusya'nın desteğini almaya çalışıyor. ABD Başkanı Bill Clinton, İngiltere Başbakanı Blair'den sonra Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ve Rusya Devlet Başkanı Yeltsin ile birer telefon görüşmesi yaptı. Liderler ABD'ye destek verdiklerini açıklarken, Fransa ve Rusya, krizin aşılması için diplomatik arayışlara öncelik verilmesi gerektiğini vurguladılar.

ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright da Irak'a karşı ittifak oluşturma çerçevesinde, Katar, Bahreyn, Kuveyt ve Suudi Arabistan'dan oluşan Körfez turuna çıktı. Irak Birinci Başbakan Yardımcısı Tarık Aziz ise ABD'ye karşı ortak cephe oluşturabilmek için Kuzey Afrika'ya geçti.

Hürriyet Amman'da

ABD ile Irak arasında yaşanan kriz Ürdün'ün başkenti Amman'a hareket getirdi. Krizi yerinde izlemek için Bağdat'a gitmek isteyen çeşitli ülkelerden gazeteciler, Amman'da Iraklı yetkililerden vize bekliyor. Hürriyet muhabirleri Süleyman Arat ve Zeynep Gürcanlı da kriz bölgesine ulaşmak için Amman’dalar.

Iraklı yetkililer şu ana kadar sadece CNN ve TF-1 televizyonu ekiplerine Bağdat'a giriş izni verdiler. Ayrıca bir belgesel çekimi için kriz öncesinde Bağdat'a giden Japon televizyon ekibi de krizi yerinde izliyor.

Amerikalı BM gözlemcilerinin Irak'tan sınır dışı edilmeleri ile başlayan krizin çözülmesi için diplomatik çabalar ağırlık kazanırken, Irak lideri Saddam Hüseyin'in oğlu Uday'ın ortamı gerginleştirmesi dikkat çekti. Uday'ın sahibi olduğu Babil Gazetesi, Arap dünyasında ‘Irak’a sempati duyan' tüm gruplara bulundukları ülkelerdeki Amerikan ve İngiliz tesislerine saldırı çağrısında bulundu.

ABD'nin körfez savaşı sırasında, Irak'a karşı kendisi ile birlikte hareket eden Arap müttefikleri son krizde Washington'a karşı mesafeli tutumlarını sürdürüyorlar. Ürdün yetkilileri, ABD'nin Irak'a askeri bir saldırıda bulunmasına kesinlikle karşı olduklarını açıklarken, Arap Birliği de taraflar arasında arabuluculuk önerdi.

Amman'da yayınlanan gazetelerde dün, Arap dünyasının olası bir Amerikan askeri saldırısına karşı olduğu özellikle vurgulandı. Ürdün'de ingilizce yayınlanan Jordan Times Gazetesi, Amerika'nın konferansa çok büyük önem verdiğini bu nedenle de konferans sonuçlanmadan herhangi bir saldırıya geçme eğiliminde olmadığı değerlendirmesini yaptı.

Karın tokluğuna canlı kalkan

Başta Saddam'ın sarayı olmak üzere ABD'nin muhtemel hedeflerine canlı kalkan olan Iraklı sivillerin, iki öğün yemek karşılığında hayatlarını ortaya koydukları ortaya çıktı. Bağdat'tan alınan haberlere göre, büyük bir açlığın yaşandığı ülkede binlerce sivil, Saddam'ın ‘iki öğün yemek’ teklifi üzerine askeri tesisler, fabrikalar ve kimyasal silah depolarına akın etti.

Hedefteki 5 nokta

Amerikan televizyonları, Amerikan kuvvetlerinin Bağdat yakınlarındaki 5 nokta üzerine kilitlendiklerini belirtiyor. Bu 5 hedef, Irak'ın BM müfettişlerinin araştırma yapmasına izin vermediği yerler.

Başkana halk desteği

Körfez'deki son krizBill Clinton'ın halk arasındaki desteğini artırdı. Newsweek’in araştırmasına göre, Clinton'ın popülaritesi yüzde 59'a kadar çıktı. Amerikan halkının yüzde 82'si ise, Irak'ın U-2 casus uçaklarını düşürmesi halinde, ABD'nin misillemede bulunması gerektiğini düşünüyor.

İntihar saldırıları

Irak'ın yanında yer alan bazı radikal İslamcı örgütler ise, ABD'ye karşı intihar saldırıları çağrılarında bulunuyor. Ürdün'de 9 partiden oluşan Müslüman Kardeşler Birliği'nin üyesi İslami Hareket Cephesi dün intihar saldırılarıyla Amerikalıların bölgeden kovulmasını istedi. Örgütün sözcüsü Hamza Mansur, ‘‘Amerikalıları intihar saldırılarıyla Lübnan'dan nasıl kovduysak, şimdi de aynısını yapalım’’ dedi.

İsrail nötron bombası kullanacak

Körfezde sular yeniden ısınırken 1991'deki savaş sırasında Irak'ın 39 Scud füzesine hedef olan İsrail'de halk gaz maskesi almak için askeri merkezlerin önünde kuyruk oluşturdu. İsrailli yetkililerin korkulacak bir şey olmadığı, her türlü güvenlik önleminin alındığı yolundaki açıklamalarına rağmen halk Irak'ın olası bir füze saldırısında kimyasal ya da biyolojik bombalarından kurtulmak için maske edinmeye çalışıyor. Foreign Report Dergisi ise İsrail'in Irak'tan gelebilecek kimyasal veya biyolojik silah saldırısına nötron bombasıyla karşılık vereceğini iddia etti.

Netanyahu, Bill Clinton'ın bir mektup göndererek olası bir Irak saldırısından İsrail'in korunması için söz verdiğini bildirdi. İsrail Savunma Bakanı Yitzak Mordechai de Amerikalı meslektaşı William Cohen ile ilk kez kırmızı telefonla bir görüşme yaparak her türlü güvenceyi aldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!