Cem: AB'de bazı çevreler; sömürge valisi gibi

DışiÅŸleri Bakanı Ä°smail Cem, AB'de bazı çevrelerin 'sömürge valisi' tavırlarından rahatsız ve ÅŸikayetçi olduÄŸunu söyledi.Türkiye-Avrupa Vakfı'nın bir konferansına katılmak ve AB bünyesinde çeÅŸitli temaslar yapmak üzere Brüksel'de bulunan Cem, düzenlediÄŸi basın toplantısında, dün yaptığı bir konuÅŸmada, bazı AB'lilerin tavırlarının yanlışlığına deÄŸindiÄŸini teyit ederek, şöyle konuÅŸtu:  ''Bazı AB çevrelerinin, kendilerini sanki sömürge valisi imiÅŸ gibi görüp öyle davranmalarından yakınmıştım. Bunu ilk söyleyiÅŸim deÄŸil. Örneklerini zaman zaman görüyoruz. Ben bundan ÅŸikayetçiyim. Bazıları, kendi seçmen gruplarına hoÅŸ görünmek için bunu yapabiliyorlar. En olmadık konularda olumsuz yaklaşımlar oluyor. Avrupa Parlamentosu'nun sözde soykırıma iliÅŸkin kararı da buna bir örnektir. Bazılarında böyle bir tutum oluÅŸabiliyor. Karşı çıkıyorum, sert vurguluyorum. Bu sayede, en azından benim muhataplarım arasında bu eÄŸilimlerin biraz azaldığını görüyorum. Umarım, o çevreler bu tavırdan tamamen sıyrılır.'' AB tartışmalarının son zamanlarda 'fazla duygusal' bir hale geldiÄŸini, bazı yanlış anlaşılmaların da olduÄŸunu kaydeden Cem, AB Komisyonu'nun geniÅŸlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen ile görüşmesinde, bu durumu ''bir düzene koymak'' yönünde irade belirlediklerini anlattı. Nisanda Türkiye-AB Ortaklık Konseyi'nin yapılacağını, ardından Sevilla zirvesinde, ''Türkiye'nin bugüne kadar yaptıklarının net bir ÅŸekilde ifadesinin'' beklendiÄŸini anlatan Cem,  Verheugen ile görüşmesini deÄŸerlendirirken, ''Türkiye'nin AB'ye karşı olduÄŸu veya AB'nin Türkiye ile isteksiz bir diyalog kurduÄŸu havasını, bu yöndeki endiÅŸeleri ortadan kaldırıcı bir görüşme oldu'' dedi.  KAYGILAR VAR, ÇÖZÃœM GEREKÄ°YORCem, ÅŸunları söyledi:  ''Türkiye'nin AB yolunda adımlarını atmasından yanayım. Bu adımların atılması, bizi daha güçlü kılacaktır. Türkiye'nin bunları yapabileceÄŸi inancındayım. Kaygılar hepimizin kaygısıdır, ben de paylaşıyorum. Getirilecek özgürlüklerin kötüye kullanılabileceÄŸine iliÅŸkin haklı kaygıları dikkate almak ve bunları karşılayacak önlemleri almak önemlidir. Özgürlüklerden korkmak deÄŸil, özgürlüklerin kötüye kullanılmasını önleyecek önlemleri almak gereklidir. Kötüye kullanımı engelleyecek objektif hukuk kurallarını koymak gereklidir. (Ben önlemleri almam, dolayısı ile özgürlükleri sınırlarım) yaklaşımı artık çağın gerisinde kalmıştır.''  Verheugen ile görüşmesinde, Türkiye'nin 2002 içinde AB ile iliÅŸkilerinin geliÅŸme aÅŸamalarını ve sürecini konuÅŸtuklarını, neler yapılabileceÄŸini tartıştıklarını bildiren Cem, ''Önümüzde Sevilla, Brüksel ve Kopenhag zirveleri var. Bizim hedefimiz, Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerinin baÅŸlaması veya tarihinin belirlenmiÅŸ olmasıdır'' dedi.  TIKANMA YOK''Türkiye'nin siyasi kriterleri karşılaması ile müzakerelerin baÅŸlatılacağı ifade ediliyor. Zaten böyle olması lazım. Bir tıkanma söz konusu deÄŸil'' diyen Cem, ekonomik iliÅŸkilerin ve ticari konularında görüşüldüğünü ifade ederek, ''Türkiye-AB iliÅŸkilerinde, 2002 dönemindeki beklentileri bir mutabakat içinde saptadık. Türkiye'nin AB'ye tam üye olmak, AB'nin Türkiye'yi tam üye almak yönündeki iradelerini teyid ettik'' diye konuÅŸtu.  AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile görüşmesinde, OrtadoÄŸu konusunu çok ayrıntılı konuÅŸtuklarını, 11 Eylül sonrasında dünyada deÄŸiÅŸen stratejik dengelerin tahlilini yaptıklarını ifade eden Cem, Afganistan'daki muhtemel geliÅŸmeler ve Türkiye'nin rolü, Orta Asya gibi konuları da gündeme aldıklarını, Solana'nın, AB-Ä°slam Konferansı Örgütü Ä°stanbul toplantısının deÄŸerlendirmesini yaptığını, ''Ä°stanbul Konferansı sonrasında dünyada anlayış ve barışa hizmet eden bir ortam oluÅŸtuÄŸunu gördüğünü'' söylediÄŸini bildirdi.  AB'DEKÄ° PKK DOSYASIDışiÅŸleri Bakanı Cem, temaslarında, ''terör örgütlerinin AB'de doÄŸru ÅŸekilde tanımlanması, doÄŸru ÅŸekilde muamele görmesi gerektiÄŸini'' söylediÄŸini belirterek, ''AB ülkeleri ile ikili gündemimizde de, AB ile iliÅŸkilerimizde de bu konu gündemimizdedir'' dedi.  Cem, AB Komisyonu'nun, bazı Amerikan sigara üreticisi firmalara karşı açtığı kaçakçılık ve yolsuzluk davasına iliÅŸkin dosyada, bu kaçakçılık çerçevesinde büyük paralar kazanan PKK'nın bir terör ÅŸebekesi olarak tanımlanmasına iliÅŸkin bir soruyu yanıtlarken, ''Önemli olan, AB'nin bir belgesinde bize göre doÄŸru olan böyle bir tanımın yapılmış olmasıdır. Bize düşen, AB'nin böyle bir dosyasında butanım yapılmışsa, bunun, karşı mücadele edilecek terör örgütleri listesine de yansıtılması için çaba harcamaktır'' dedi.  Türkiye'nin AB nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nihat Akyol da, AB Komisyonu'nun ABD'de ortaya koyduÄŸu adli dosyada, sigara kaçakçılığı ile terör örgütü PKK'nın baÄŸlantısına yer verildiÄŸini teyit ederek, söz konusu dosyanın ayrıntılarının araÅŸtırıldığını bildirdi. Â