Güncelleme Tarihi:
Avusturya'da aşırı sağcı hükümet, ilkokullarda başörtüsünü yasaklamak için hazırladığı yasa tasarısını meclise taşıyarak, muhalefetin desteği olmadan yürürlüğe koymayı hedefliyor.
Ulaştırma Bakanı Norber Hofer, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısına hükümetin ilkokullarda başörtüsü yasağını hayata geçirmek için hazırladığı yasa tasarısının muhalefet partilerine gönderildiğini söyledi.
Hofer, muhalefetle yasaya ilişkin mecliste yapılacak oylama öncesi herhangi bir pazarlığın yapılmayacağını belirterek, "Muhalefeti yasa tasarısı lehinde oy kullanmaya davet ediyoruz." diye konuştu.
PARA VE HAPİS CEZASI
Söz konusu tasarı, ülkedeki özel okullar dahil bütün ilkokullardaki öğrencilerin 10 yaşına kadar başörtüsü takmasını yasaklıyor.
Yasağın hayata geçmesi durumunda, yasaya aykırı davranan velilerin 440 avroya kadar para ya da 2 hafta hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor. Yasa tasarısı meclisten geçerse 2019'da yürürlüğe girecek.
MUHALEFETİN YASAĞA TEPKİSİ
Ana muhalefet Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve Yeni Avusturya Partisi, (NEOS) yasa tasarısının kapsamlı şekilde ele alınarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Hükümet, meclisin üçte iki oy çoğunluğunu alarak yasa tasarısını anayasa hükmü olarak hayata geçirmeyi hedefliyordu ancak muhalefetin yaklaşımı nedeniyle tasarının yalnızca koalisyon ortaklarının oylarıyla meclisten geçmesi planlanıyor.
"BAŞÖRTÜNÜN ZORLA ÖRTÜLMESİ VE ÇIKARILMASINA KARŞIYIZ"
Avusturya'da yaşayan Müslüman toplumu başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum örgütü, gazeteci ve aktivist, başörtüsü yasağına tepki göstererek aşırı sağcı koalisyon hükümetini, Müslüman çocukları üzerinden ülkenin temel sorunlarını örtbas etmeye çalışmakla suçladı.
Avusturya İslam Cemaati Başkanı İbrahim Olgun, tasarıya tepki göstererek, Müslümanlara yönelik ayrımcılığın hükümet politikalarının ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkati çekti.
Olgun, hükümetin kız çocukları üzerinden popülist politikaları hayata geçirmeye çalıştığını vurgulayarak, "Bir genç kızın başörtüsü takmaya zorlanmasına karşı olduğumuz gibi başörtüsünü çıkartmaya zorlanmasına da aynı şeklide karşıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Müslümanlara yönelik popülist ve kamplaştırıcı politikaların birlikte yaşama yarar sağlamayacağının altını çizen Olgun, "Hükümetin (diğer dini gruplara oranla) Müslümanlara yönelik eşit olmayan muamelesi kabul edilemez." dedi.
Olgun, olası bir başörtüsü yasağı karşısında hukuki adamların atılacağının altını çizdi.
Linkswende sivil toplum kuruluşu sözcüsü David Albricht de koalisyon ortaklarının son günlerde bazı konularda görüş ayrılıkları yaşadığını ve bu durumun kamuoyuna yansıdığını ifade ederek, hükümetin ırkçı, popülist yöntemlere başvurarak ülke gündemini değiştirmeyi hedeflediğine dikkati çekti.
Albricht, hükümetin başörtüsü yasağı tartışmalarıyla ülkedeki temel sorunların üstünü örtmeye çalıştığı eleştirisinde bulundu.
Anaokulu ve ilkokulda yok denecek kadar az öğrencinin başörtüsü taktığı ülkede, hükümetin konuyu yasaklarla çözme girişimi, aşırı sağcı hükümete yönelik eleştirileri susturmak ve seçmen tabanını manipüle etmek için atılmış adımlar olarak yorumlanıyor.
"BURKA YASAĞI"
Avrupa'da bir nevi Müslüman düşmanlığı ve göçmen karşıtlığının merkezi haline gelen Avusturya'da, Ekim 2017'de "burka yasağı" olarak da bilinen kamusal alanda yüzün tanınmayacak şekilde örtünmesini yasaklayan yasa yürürlüğe girmişti.
İçişleri bakanlığı verilerine göre, hakkında cezai işlem yapılanların yüzde 90'ının hastalık ya da sert hava koşulları nedeniyle yüzünü örtmek zorunda kaldığı tespit edilmişti.