‘Almanya yabancılaşıyor’ yalanı
Güncelleme Tarihi:
Dünyanın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi Almanya’da da toplumun her kesiminde yabancı düşmanı tavır sergileyenler bulunmaktadır.Bu yıllardır bilinen ve yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında da açık bir biçimde ortaya çıkan bir gerçektir. Ancak 2014 yılı Ekim ayında ‘Pegida’ kısa adıyla tanınan ‘Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatanperverler Avrupalılar’ sokaklara dökülerek bu yabancı ve İslam düşmanlığını daha da artırdılar.
Kısa bir süre sonra bu gösteriler Almanya’nın diğer büyük kentlerine de taştı.
Aşırı sağcı, sağ popülist provokatörler öncülüğünde Düsseldorf’ta Dügida, Bonn’da Bogida, Köln’de Kögida, Münih’te Mügida adı altında İslam ve sığınmacı karşıtı gösteriler düzenlendi.
Ama nedense “Nasıl olur da bu ülkede yaşayan yaklaşık 4.3 milyon Müslüman, Almanya’yı İslamlaştırır?” diye doğru dürüst tepki gösteren olmadı.
***
Toplam nüfusun yüzde 5’ini ancak bulan Müslümanların Almanya’yı nasıl İslamlaştıracağı Alman kamuoyunda doğru dürüst tartışılmadı.
Aşırı sağcı ve sağ popülist partiler bu kuyruklu yalanı istismar ederken, sağduyulu Alman politikacılar gereken kararlı tepkiyi göstermediler.
Gösteremediler...
Alman medyası da bu öyle.
Aynı şekilde “530 milyon nüfuslu Avrupa Birliği’ni (AB) üye ülkelerde yaşayan 14 milyon civarındaki Müslüman nasıl olur da İslamlaştırabilir?” diye doğru dürüst tepki gösterilmedi.
Yani bir yerde meydan aşırı sağcılar ve sağ popülistlere bırakıldı.
Pegida’nın 3 yıl önce ilk sokaklara döküldüğü Saksonya’da sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD), 24 Eylül 2017 tarihinde yapılan genel seçimlerden en güçlü parti olarak çıktı.
AfD, Saksonya’da toplam oyların yüzde 27’sini alarak ilk sıraya yerleşti.
Hatta seçimden hemen sonra AfD’yi terk eden Eşgenel Başkan Frauke Petry, kendi seçim bölgesinde Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD), Sol Parti gibi köklü partilerin adaylarını geride bırakarak en fazlı oy alıp, doğrudan oylarla Federal Meclis’e girdi.
Hem de yabancı ve İslam düşmanlığı sayesinde.
Oysa ki, 5 milyon 50 bin nüfuslu Saksonya’da 158 bin civarında yabancı yaşamaktadır.
Saksonya’da yaşayan Müslümanların sayısı ise 50 bin civarındadır.
İşte buna rağmen Alman seçmenler “Nasıl olur da 158 bin yabancı, Saksonya’yı yabancılaştırır?” demedi.
“Nasıl olur da 50 bin Müslüman, Saksonya’yı İslamlaştırır?” diyen olmadı.
***
Dimap tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasına bakıyorum.
Saksonyalıların yüzde 56’sı “Almanya yabancılar yüzünden tehlikeli ölçüde yabancılaşmakta” görüşünü paylaşıyor.
Saksonyalıların yüzde 38’i “Almanya’ya Müslüman göçü yasaklanmalı” diyor.
Yani ülkenin kapılarının Müslümanlara tamamen kapatılmasını istiyor.
Daha da tehlikelisi, Saksonyalılar yüzde 15’i “Almanlar doğuştan diğer halklardan daha üstündür” görüşünü yapılaşıyor.
Yani nazi döneminin üstün ırk ideolojisini benimsiyor.
Aynı kamuoyu yoklamasına göre, yabancılaştırma görüşünü paylaşanlar yalnız alt tabaka mensubu değil.
Bu görüşü paylaşanların yüzde 77’si “Ekonomik durumum” iyi diyor.
Ancak yalnız Saksonya’da değil, Almanya genelinde de durum çok farklı değil.
Almanya genelinde insanların yüzde 53’ü “Yabancı sayısındaki artış yüzünden Almanya yabancılaşıyor” diye düşünüyor.
İşte mantıklı toplum diye bilinen Almanların önemli bir bölümünün bu mantığını, daha doğrusu mantıksızlığını anlamak mümkün değil.