ABD'de casus skandalında gazeteciye gözaltı

Güncelleme Tarihi:

ABDde casus skandalında gazeteciye gözaltı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2004 00:00

ABD'de federal bir yargıç, bir CIA ajanının kimliğinin medyaya sızdırılmasıyla ilgili davada tanık olarak çağırdığı Time dergisi muhabirinin, kaynağına ilişkin ifade vermeyi reddetmesi üzerine, hapishane dışındaki uygun bir mekanda gözaltına alınmasını kararlaştırdı. Yargıç Thomas Hogan, geçen yıl CIA ajanının kimliğinin medyaya hangi resmi yetkili tarafından sızdırıldığının araştırılması amacıyla açılan davada, NBC televizyonunun ünlü sunucusu Tim Russert ve Time dergisinin muhabiri Matthew Cooper'ı ifade vermeye davet etti. Russert'ın 7 Ağustos'ta, konuyla ilgili görevlendirilen özel savcıya ifade verdiği bildirildi. Ancak Time muhabiri Cooper, kaynağıyla ilgili mahkemede ifade vermeye zorlanmasının anayasaya aykırı olduğunu savunarak, yargıcın davetini reddetti. Time dergisi de muhabirine destek verdi. Bunun üzerine yargıç Hogan, muhabir Cooper'ın hapishane dışında uygun bir mekanda, işbirliği yapana kadar gözaltına alınmasına ve Cooper'ın mahkemeye ifade vermeyi kabul etmesine kadar Time'ın günde 1000 dolar ceza ödemesine karar verdi. Ancak Time ve Cooper, kararı hemen temyiz mahkemesine götürdüğü için, gözaltına alma işlemi şimdilik ertelenmiş oldu. Hukuk uzmanları, temyiz mahkemesinin yargıç Hogan'ın kararını desteklemesi ve Cooper'ın ifade vermemekte ısrar etmesi durumunda muhabirin gözaltına alınacağını belirttiler. ABD yasalarında, tanıkların özel durumlarda hapishane dışındaki bir mekanda gözaltına alınabilmesine ilişkin bir hüküm bulunuyor. Buna göre, mahkemede ifade vermeyi reddeden bir tanık, örneğin otel gibi bir mekanda, işbirliği yapmayı kabul edinceye kadar polis gözetiminde tutuluyor. Yargıcın kararını protesto eden Time dergisinin genel yayın yönetmeni Jim Kelly, “Bu karardan hayal kırıklığı duyduk. Gazetecilerin gizli kaynaklarını açıklamak zorunda bırakılmaması gerekir. Mevcut duruma mümkün olduğu kadar itiraz edeceğiz” dedi. Washington'ı sarsan casus kimliğinin ortaya çıkması skandalının, Irak Savaşı'nın gerekçelerini de kapsayan karmaşık bir geçmişi bulunuyor. ABD Başkanı George Bush, Ocak 2003'te yaptığı yıllık ulusa sesleniş konuşmasında, devrik Irak lideri Saddam Hüseyin'in, Afrika ülkelerinden Nijer'den uranyum elde etmeye çalıştığını söylemişti. Bunun ardından emekli büyükelçi Joseph Wilson, konuyu araştırmak üzere Nijer'e gönderilmiş, ancak Wilson dönüşünde, iddianın asılsız olduğunu medyaya da açıklamıştı. Bu gelişmeden sonra medyaya sızdırılan bir haberde, Wilson'ın eşi Valerie Plame'in üst düzey bir CIA casusu olduğu belirtilmişti. Kimliğinin açıklanmasıyla birlikte Plame'in CIA'deki gizli kariyeri de sona ermişti. ABD yasalarına göre, gizli bir ajanın kimliğinin medyaya sızdırılması suç teşkil ediyor. Bu gelişmenin ardından Plame'i deşifre eden yetkilinin bulunması için federal mahkemede dava açılmıştı.Deşifre olan ajanın eşi Büyükelçi Wilson, Başkan Bush yönetiminin Nijer iddiasını araştırarak yalanladığı ve Irak Savaşı'na yönelik tezlerini zayıflattığı için karısının kimliğinin Beyaz Saray çevrelerince intikam amacıyla medyaya sızdırılmış olabileceğini ileri sürmüştü. Soruşturma çerçevesinde şimdiye kadar ABD Başkanı Bush, Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve Dışişleri Bakanı Colin Powell da ifade vermişti. Washington Post'un muhabiri Glenn Kessler da geçen ay ifade vermişti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!