4 konuda söz

ALMANYA Başbakanı Angela Merkel ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, mülteci sorunundan dolayı ortaya çıkan külfetin adil paylaşılması gerektiğini söyledi. Davutoğlu, dün İstanbul’da bir araya geldiği Merkel’le görüşmesinin ardından basına özetle şu açıklamaları yaptı:

GERİ KABUL, GÖÇÜ ÇÖZER

“Almanya’nın Şansölyesi Merkel’i ülkemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duydum. Küresel ve bölgesel sorunları da kapsamlı şekilde görüştük. Suriye’deki son gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldık. Bütün ülkelere duyarlı davranma konusunda çağrı yapmayı konuştuk. Yasadışı göç bugün hiçbir ülkenin tek başına çözebileceği bir konu değildir. Bugün 2 milyondan fazla Suriyeli’ye Türkiye evsahipliği yapıyor. 7.5 milyar dolardan fazla maliyetin altına girdi. Sayın Angela Merkel bu konuda son derece insani bir tavır sergiledi.

Türkiye olarak 4 konuya önem veriyorduk. Göçün külfet paylaşımı konusunda adil bir yaklaşımın olması. Külfet ikinci dereceden önemli. Türkiye bu konuda yalnız bırakılmıştır. Sayın Merkel ile yaptığımız ikili görüşmelerde girilen yeni dönemden memnunuz. On yıllardır süren vize konusundaki görüşmelerin nihayete ermesidir. Geri kabul anlaşması, göçü yasal olarak çözer. 2017 için planlanan Schengen konusunu 2016 içinde tamamlayabilmek için ciddi bir çaba sarf ediyoruz. Umut ediyoruz 2016 Temmuz ile birlikte hem geri kabul anlaşması hem de Schengen anlaşması devreye girer. 3. boyutu ise bu krizden Türkiye–AB ilişkilerine yeni bir vizyon üretebilir miyiz? Beklentimiz ahde vefa ilişkisi doğrultusunda AB sürecine yeni bir soluk gelmesidir. Bir hususu daha vurgulamak isterim. Son AİHM kararı göz önüne alınarak, 1915 olaylarında her türlü tarih komisyonuna destek verme konusunda her zaman atılması gereken bir adım olarak değerlendirilmiştir.”

TÜRKİYE YARDIM ALMADI

Merkel de basın toplantısında özetle şunları söyledi: “Ankara’daki patlamada hayatını kaybedenler için başsağlığı dilemek istiyorum. Sayın Başbakan’ın da dediği gibi 4 konuda Almanya’nın da destek vereceğini söylemek isterim. Vize konusu da dahil. Tabii ki bu süreci her şeyden önce ilerletmek istiyoruz. Vize konusunda bazı talepler var. Bunun için karşılıklı olarak çalışma gerekir. Elbette bizim taleplerimiz var. İkinci husus olarak külfetin paylaşılması var. Şu ana kadar Türkiye’nin çok fazla yardım almadığını biliyoruz. AB’ye yasal göçü nasıl yapacağız, çalışmalar var.
AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler sürdürülecek. AB üyeliği konusunda Almanya olarak 17 no’lu faslı açmak isteriz. Türkiye artık aile fotoğrafında değil. Aday ülkelerin yeniden çalışmalara nasıl dahil edebileceğini düşünmemiz gerekiyor. Şu anda çok kontrolsüz bir kriz söz konusu, çok fazla insan akını var. Bunun dışında New York’ta da konuştuğumuz gibi iki ülke arasında stratejik işbirliği de olacaktır. Bakanlıkların dahil olduğu bir çalışma heyeti olacaktır.

ASKERİ ALANDA DA YAKIN İLİŞKİ

Almanya her şeyden önce istikrarlı bir Türkiye’nin oluşmasını istiyor. İstikrarsızlık istemiyoruz. Seçimlerden sonra Kürtlerle yeniden barışma konusunun gündeme gelmesini istiyoruz. Suriye bağlamında son dönemde Türk hava sahasının ihlali konusunu ele aldık. Bundan sonra askeri bakımdan daha yakın ilişki içinde olacağız. Suriye’de mevcut İran kökenli milisler, DAEŞ, Rus saldırılarının Halep’teki göçleri arttırmaması için adım atılması önceliğimizdir. Halep ve çevresine yönelik hava operasyonları ve DAEŞ’in de Halep’e yönelik saldırıları bizi telaşlandırmaktadır. Teröre karşı mücadele uluslararası bir yükümlülük. Türkiye bugün DAEŞ, PKK ve DHKP-C örgütlerinin eş zamanlı saldırılarına maruz kalıyor. Bu konuda işbirliğimiz devam edecektir. Tabii ki diğer fasıllar da çok önemli. Tabii ki üyelik için bütün ülkelerin onayı gerekir. Tabii ki Kıbrıs için biz de destek olacağız. Fon ve diğer konulara bakıldığında, Türkiye’nin durumunu anlıyoruz. Sözü verilen paraların ödenmediğini biliyoruz. Ek bir ödeme söz konusu olduğu için ayrıntıları daha sonra ele alacağız.”

ANKARA’NIN TALEPLERİ

ALMANYA Başbakanı Angela Merkel’in Başbakan Ahmet Devutoğlu ile görüşmesinde Ankara’nın öne çıkardığı talepler şunlar oldu:

VİZE MUAFİYETİ

Vize muafiyetinin Suriyeli mülteci kriziyle bağlantısı yok. Bu konu şantaj veya tehdit olarak ortaya konulmamalı. Türkiye’ye 2013’Te kararlaştırılmış vize muafiyetinin 2016’da kalkacağına dair net, geri dönülemez yazılı taahhüt verilmeli.

AYRI FONDAN PARA

Türkiye’nin AB’ye katılımı için öngörülmüş 1 milyar Euro’luk katılım payı Suriyeliler için verilemez. Türkiye-AB ilişkilerinden bağımsız, ayrı bir fondan para verilmeli. AB bunun için 3 milyar Euro’ya sıcak bakıyor. Ancak paranın karışılanacağı fon konusu tam netleşmiş değil.

HEMEN 3 FASIL

Türkiye’nin açmaya hazır olduğu 6 fasıldan 3’ü hemen açılabilir. Bunlar 23. (Yargı ve Temel Haklar), 24. (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik) ve 17. (Ekonomik ve Parasal Politika) fasıllar.

AİLE FOTOĞRAFI

AB zirvelerine aday ülke hükümet ve devlet başkanlarının çağrılması. Aday ülke liderlerinin tam üye liderleriyle aile fotoğrafına girmesi.

MÜLTECİ KAMPLARI

Mülteciler için yapılacak kampların sadece yüzde 20’sini Türkiye karşılayabilir. Geriye kalan yüzde 80’lik miktar AB, BM ve diğer uluslararası kuruluşların katkılarıyla karşılanmalı.

KARASULARI KURALI

Frontex’le birlikte Ege’de yapılacak deniz denetiminde Türkiye’nin belirlediği karasuları kuralı geçerli olacak. (Ankara bu şartı, Yunanistan’ın 12 mil iddiasını gündeme taşımaması için getiriyor.)