Dünya Neleri Konuşuyor

Gila BENMAYOR
Haberin Devamı

21. yüzyıl ütopyaları

THOMAS More, Ütopya'sının bir yerinde şöyle der: ‘‘Büyükler, halkı gereğinden fazla çalıştırmaz. Beynini geliştirmesi için kendisine vakit ayırmasını sağlar. Çünkü hayatın gerçek mutluluğun beyni geliştirmekte yattığına inanır’’.

İşte, 16 yüzyılda yazılmış olup 21. yüzyılda hiçbir değerini yitirmeyen bir cümle.

Thomas More'u saygıyla selamlıyorum.

Daha az çalışıp, kendisine daha fazla zaman ayırmak ve kendisini geliştirmeyi kim istemez?

Ütopyalarımızla birlikte nihayet 21. yüzyıla taşındık.

Nouvel Observateur Dergisi, 21. yüzyılda 21 tane ‘‘gerçekçi’’ ütopyayı belirlemiş. Demokrasi, eşitlik ve özgürlük ilkelerinin tüm insan gruplarına dağılmasını temel alan ütopyalar şöyle:

1 Politikada kadın erkek eşitliği

2 Açlığın sonu

3 Arabasız kentler

4 Cezaevlerine akıllı alternatifler

5 Yapay zeka ya da düşünen makineler

6 Demokratik bir Çin

7 Dinlerde hoşgörü. Allah adına kan dökülmüyor

8 Sınırlar yok oluyor.

9 Güç odaklarına karşı sivil toplum kuruluşlarının zaferi

10 Uluslararası bir asgari ücret belirleniyor

11 Tüketici her yerde aynı fiyatı ödüyor

12 Büyük şirketler ahlaki, sosyal ve çevreci kaygılarına göre borsada değer kazanıyor

13 Yoksul ülkelere sınırsız kredi

14 Küçük hissedarlar patronlara söz geçiriyor

15 Yeryüzünün en yoksullarına ilaç

16 Organ nakli, elektronik protezler, genetik aşıyla hastalık ve sakatlıklara son

17 Eğitim 7 yaşından 97 yaşına kadar mümkün oluyor

18 Genetik olarak mükemmel insan

19 İnsanlık suçu işleyenler cezasız kalmıyor

20 Beyindeki mikro kameralar gördüklerimizi kaydediyor

21 Gösteri dünyasının ünlüleri, aynen Ortaçağ'ın ozanları gibi gezginci oluyor.

Benim ütopyalarıma gelince...

Geçen sabah asansör kapısını açtığımda, kolunda yaşlı biriyle bizim kapıcı Mehmet çıktı karşıma. ‘‘Baban mı’’ diye sordum Mehmet'e. ‘‘Hayır. Büyükbabam’’ dedi. ‘‘Komşu ziyareti mi yapıyorsunuz?’’ ‘‘Hayır. Dedem hiç asansöre binmemişti. Göstermek istedim. Çıkıp iniyoruz işte’’.

Böyle sürprizli bir ülkede hangi ütopyadan başlamalı bilmem ki....

Nihayet Avrupa önde

50 yıldan beri ilk kez Avrupa, bilimsel yayınlarıyla ABD'nin önüne geçmeyi başardı. Merkezi Fransa'da olan Bilim ve Teknik Araştırma Enstitüsü'nün 2000 Raporuna göre, Avrupalılar 1997 yılında İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez ABD'den daha fazla bilimsel yazı yayınladı. Fark sadece yüzde bir oranında. Akademik araştırmalarda Fransa, İngiltere ve Almanya'nın yanısıra boy gösteren diğer ülkeler İtalya, İspanya, Avusturya, İrlanda ve İskandinavya ülkeleri. Çin'in bilimsel yayınlarda payı yüzde 2 oranında.

Kiraları

fırlatan film

Londra'nın Notting Hill mahallesinde bugünlerde ev tutmak isteyenler şaşkın. Görünürde herhangi somut bir neden olmadığı halde kiralar ok gibi fırlamış. Ellerini ovuşturan ev sahipleri ise Notting Hill filmine dualar ediyorlar. Julia Roberts ile Hugh Grant'in başrolde oldukları fazlasıyla romantik film kiraların artmasındaki esas neden. Semtin diğer mutluları dükkan sahipleri, lokantalar, antikacılar. Notting Hill'i izleyen Londralılar soluğu bu mahallede alınca herkes ihya olmuş.

Putin senaryoları

CIA Yeltsin'i gözden çıkarttı diye yazalı bir iki hafta oldu, Çar ‘‘Hadi bana eyvallah’’ dedi. Evet Kremlin'de artık Yeltsin yok, Vladimir Putin var. Yeltin'in hiç aksine konuşmayan, asla taşkınlık yapmayan Putin. Bir tür ‘‘sfenks’’ anlayacağınız. Batı, 47 yaşındaki Putin'i bir süreden beri keşfetmeye çalışıyordu. Şimdi dediklerine kulak vererek politikasının ne olacağı konusunda senaryolar üretiyor. Putin, bir keresinde ‘‘Rusya milliyetçilik, devletin gücü ve din gibi üç değerin etrafından birleşecek’’ demişti. En kötü senaryoya göre bu sözlerin anlamı şu: Rusya bundan böyle saldırgan bir dış politika izleyecek. ‘‘Asla ikinci sınıf bir güç olmayacağız’’ sözlerinin tercümesinden çıkan senaryo ise Rusya'nın Çin ve Hindistan ile birleşerek ABD'ye karşı ‘‘stratejik bir üçgen’’ oluşturacağı. Bu arada, Rusya'nın 2000 sonbaharında pazarlık masasına götüreceği 90 milyar dolarlık borcu herkesi öylesine ürkütüyor ki ekonomisine ilişkin senaryo filan yok.

Yazarın Tüm Yazıları