Dr. Yanıt

Güncelleme Tarihi:

Dr. Yanıt
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2005 22:01

Dáhiyi dáhi yapan nedir?

Bern Üniversitesi’nden bir bilim adamı, dáhiyane bir buluş için çalışkanlık, sabır ve zamanın yeterli olduğunu öne sürerken, diğer bilim adamları parlak fikirlerden, özellikle de beyindeki yetersiz ayıklanma mekanizmalarını sorumlu tutuyorlar. Bu araştırmacılara göre dáhilik kelime anlamı olarak deliliğin sınırında yer almakta.

Soru: Dáhiliğin sırrı nerededir?

Yanıt: Normal insanları bir dáhiden ayıran, Einstein’a göre sezgiydi, diğerleri yaratıcılık, yaratıcı kuvvet veya esin diyorlar.

Sıradan insanı dahiden ayıran bu "şeyin" arayışı geçmişte ilginç filizler vermiştir.

Mesela Amerikalı bir patolog, Einstein’ın beynini 240 küp şeklinde parçaladıktan sonra dáhiliğiyle ilgili tek bir ize ulaşamadı.

Hatta Lenin’in beyni de aynı amaç için 30.000 parçaya bölünmüştü Ğ tabii yine hiçbir sonuç alınamadıĞ. Bilim adamları günümüzde de niçin bazı insanların aklına ilginç fikirler geldiğini araştırmaya devam ediyorlar.

Bern Üniversitesi bilim teorisi profesörü Gerd Grasshoff’a göre mesele çok açık: Dáhiyane bir buluş için çalışkanlık, sabır ve zaman yeterli. Grasshoff’un tezi şu:

Yeni tez

Bir sorunun tüm olası çözümlerinin sistematik olarak test edilip, denenmesi otomatik olarak keşfe götürmekte. Bild der Wissenschaft dergisine göre, bilim adamı tezini kanıtlayabilmek için bu ilkeye göre bilimsel buluşları değerlendiren bir bilgisayar programı da geliştirmiş.

Amerikalı yaratıcılık araştırmacısı Dean Simonton ise bilgisayarın hiçbir zaman yaratıcı fikirler üretemeyeceği kanısında. Bilim adamına göre bu konuda en önemli moment olan rastlantı eksik. Rastlantı, bir bilim adamının öğrenimi sırasında hangi fikirlerle, teoriler ve düşünce modelleriyle karşılaştığını belirlemekte. Daha sonra akılda dolaşan bu fikirlerin hangileriyle çarpışacağı da bir rastlantıdır.

Post-Its markasıyla ünlenen kendinden yapışkanlı not kağıtları bu tür rastlantısal fikir çarpışmalarının bir ürünüdür. Çünkü buluşçusu Art Fry’ın güncel bir sorunu Ğ Kilisede ilahi okurken, kitabının arasındaki işaret notlarının durmadan düşmesi Ğ bilimsel bir problemle çarpışmıştı.

Fry, bir meslektaşının başarısız süper yapıştırıcı geliştirme çalışmasını hatırlamıştı. Bu yapıştırıcı kağıdın üzerine sürüldüğünde bir yere iliştirilebilir ve istendiğinde çıkarılabilirdi. Bu konsept, küçük sarı not kağıtlarını günümüzde bile vazgeçilmez kılacak kadar dahiceydi.

Henüz bilinmeyenler

Bununla birlikte bilim adamları hangi faktörlerin rastlantıyı çığır açacak fikirlere götürdüğünü henüz bilemiyorlar. Simonton, araştırmaları sırasında zekanın sadece yardımcı olduğunu saptamış. Tabii mesela fizikteki temel konseptlerinin kavranması için belli bir zeka seviyesi gerekli.

Ancak daha çok zeka yaratıcılık için itici bir güç değil diyor bilim adamı.

Hatta birçok dáhiye yakıştırılan inatçı ve çılgın kişilik de yaratıcılıkla çok fazla ilintili değil. Örneğin küstahlık ve garezlik kişiyi daha yaratıcı kılmıyor. Bu özellikler sadece araştırma fonları için mücadele ederken işe yarıyor. Ve bilim adamlarının, yerleşik düşünce tarzlarını ve eski tahminleri terk edebilmek için bir parça hırslı olmaları gerekiyor.

Beyinde fazla bağlantı

Dáhi beyinleri üzerindeki incelemeler başarılı sonuçlar vermediyse de, bilim adamları yine de yalnızca yaratıcı insanlara özgü bir özelliği açıklayabiliyorlar. Dáhilerin beyninde her düşünce için daha fazla bağlantı söz konusu.

Bu bir yerde başarılı ve yenilikçi insanların, kolay iletişim kurabilmeleri ve konuşmalar sırasında hep yeni fikirler yakalayabilmeleriyle ilgili. Fakat yaratıcı insanın bilinçaltı önemli ve önemsizleri birbirinden ayırt etmek konusunda çok kötüdür. Beyin neredeyse her bilgiyi süzmeden alır. Dáhiler bu nedenle yeni ve verimli düşünce kombinasyonları oluşturabilecek çok daha fazla bilgiye sahipler. Tabii eksik olan bilgi filtresi yüzünden beyinleri daha çabuk yorulmakta. Bunun sonucu da örneğin şizofreni gibi psişik bozukluklardır ki şizofreni de kötü uyarı filtresiyle belirlenen bir hastalıktır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!