Dörtlünün çabası

Güncelleme Tarihi:

Dörtlünün çabası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 1999 00:00

Meriç ENERCAN
Haberin Devamı

1900'lü yılların son maçıydı. Hatta binli yılların finaliydi Altay için. Altay, bu dönemin son iki yılında yakaladığı mükemmel havayı 2 bine girerken sürdürmek, Ankaragücü maçını ne pahasına olursa olsun galibiyetle bitirmek istiyordu. Ankara deplasmanında sahaya yayılış, defansı ileride kurarak orta sahada yapılan baskı ve ofansif futbol anlayışı bunun en büyük kanıtıydı. Her maçları olaylı geçen Ankaragücü ile Altay arasındaki dünkü karşılaşma alışıla gelmişin aksine sertlikten uzak, ancak dişe diş mücadelenin bolca yer aldığı bir randevuydu.

Altay, zaman zaman Orhan ve Serkan Karababa'nın bile ileri çıktığı ofansif anlayıştan, maç boyunca asla vazgeçmedi. Hücumu rakibin göbeğinden yapma ısrarı ilk 45 dakikada Altay'a sadece ve sadece 20-25 metreden atılabilen üç şutu getirdi. Bunlar da ya Adnan'da kaldı ya da dışarı gitti. Siyah-beyazlı ekip, çok iyi gününde olan Ankaragücü defansını ve kaleci Adnan'ı aşma konusundaki gerilimini, ikinci yarıda oyunu olabildiğince kanatlara yayarak atlatmaya, Hasan Özer ve Necati gibi iki uzun oyuncusuyla havadan yaratılacak pozisyonlarla gol bulma anlayışına döndü. Ancak önce Serkan Dökme'nin Cafer'e kaptırdığı topun golle sonuçlanması ardından Yasin'in kornerinden stoper Faruk'un kafa golüyle hiç beklemediği bir kaosa girdi İzmir ekibi. Bu kargaşa içinde daha çok hata yapmaya, boşaltılan defansta daha çok gedik vermeye başladılar. Hakan Keleş ve Cafer biraz daha canlı olabilse, Altay, geçen yıl İzmir'de 5-1 kazandığı maçın rövanşını fena şekilde verecekti.

Hakem Mustafa Çulcu'nun sonuca etkili bir hata yapmadığı, oyuncular tarafından da yanlışa zorlanmadığı maçta, Altay'ın en çalışkan isimleri genç Yakup, Necati ve tecrübeli Orhan'dı. Nihat, üç pozisyonda rakibin mutlak gol şansını önlerken, dört oyuncunun çabası Başkent'ten puan çıkarmaya yetmedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!