Doğan Uluç: Sinemalık hayat







Doğan ULUÇ
Haberin Devamı

NEW YORK'ta yaşayanlar için sinemaya, tiyatroya gitmek para ve zamanı fuzuli yere harcamaktan başka bir şey değil. New York'luların hayatı zaten sinemalık.

Bir minibüse kadın, erkek iki oyuncu, üç-beş figüran, kameraman ve yardımcısını doldur, rejisöre günlük birkaç gazete ve dergiyi verip aşk, keder, bunalım, skandal ve cinayetleri birleştirmesini söyle. Minibüsü Soho'ya veya Güney Bronx'un bir ara sokağına park et. Senaryoya gerek yok, çekime başla. Abartmalı ama önemli gerçek payı var bu müşahadede.

Çeki taşı gibi ağır siyasi haberlerle dolu gazeteler yerine tabloidleri, ünlüler aleminde olup-bitenleri ana malzeme yapan dergileri okur ve ekranlarda ‘soap opera’ türü olayları izlerseniz New York'un günlük hayatını görürsünüz. Bu kent bankacılıktan borsa, finansmana ciddi işlerin merkezi. Türkiye'nin tüm borçlarını göz kırpmadan bir kalemde kapatacak güçteki New York'ta belediye başkanı Rudy Giuliani taçsız kral. Ağır suçların asgariye inmesini sağlayan, turist uğrağı Times Square'de porno kulüplerini kapatan, uyuşturucu Mafia'sını cezaevine gönderen, içkili sürücülerin araçlarına el koyan Rudy şimdilerde üçlü bir ilişki çıkmazında. Eski sözcüsüyle aşk macerasından sonra yeni sevgilisi Judi Nathan'la yaşayan belediye başkanı açıkça zina suçu işliyor. Rudy eşi Donna Hanover ve iki çocuğuyla paylaştığı resmi ikametgahına yeni dostunu da getiriyor. Avukatlar Donna ve Rudi'nin boşanma şartlarını tartışırken bir sulh hakimi belediye başkanının aile evine metresini getiremeyeceği yolunda görüş bildiriyor. Kamu yoklamasında New York'luların çoğu ‘‘yanlış yapıyor’’ deyince gözü Beyaz Saray'da olan Giuliani ‘‘Prostat kanseriyim. Cinsel gücüm kalmadı’’ diyerek sempati kazanmaya çalışıyor. Ve ‘‘Rudy-Donna-Judi’’ üçlüsünün soap operası hergün yeni malzemeyle besleniyor.

Seks skandalları New York sosyetesinin ‘etle-tırnak’ bitişik özelliği. İş, ticaret, moda, müzik, sinema, eğlence ve spor alemi ünlülerinin karşı ve aynı cinsten ilişkileri sürekli gündemde. Hilton otel zinciri kurucusu Conrad, oğlu Nicky'nin metresleriyle yaşamına paralel ikiz torunlarının skandalları dedikodu sütunlarından düşmüyor. Henüz 20'sinde Paris ve Nicky klüplerde içkinin dozunu kaçırıp masalar üzerinde tişört, ultra mini eteklerini fora edip anadan üryan göbek atıyorlar. Klüp tuvaletlerinde erkeklerle sevişirken basılmalarına rağmen kimse ‘‘Kızlarınıza göz kulak olun’’ demeye cesaret edemiyor. Hilton adı tüm ayıpları kapıyor. İki çılgın sosyete güzeli bu sonbaharda ‘‘Uptown’’, ‘‘Downtown' adlı kristal şişeli parfümleri piyasaya sürecekler.

Lübnanlı göçmen şoför Mohammed İbrahim arabasına binen müzisyen Lynn Harrell 2,5 milyon dolar değerindeki çellosunu bagajda unutmuş. Telaşa düşen müzisyen polisten yardım isterken cebinde İbrahim'in verdiği ödeme fişini bulmuş. Polis İbrahim'in yerini tesbit edip çelloyu almış. Milyonluk enstrümanına kavuşan Lynn mükafat olarak 75 dolar gönderince İbrahim tabloid gazetelere gidip ‘‘Rezil bir cimrilik bu. Ben on bin dolar ödül bekliyordum’’ diye kıyameti koparmış. Gazetelere faksla mesaj gönderen New York'luların bir kısmı İbrahim'i haklı görürken diğerleri de ‘‘Yapması gerekeni yaptı. On bin dolar istemesi aç gözlülük’’ şeklinde Lübnanlıyı kınadılar.

Bir porno dergisi ünlü aktör Tom Cruise'la dedikodusu çıkan erkek modele ilişkisini kanıtlayacak resim, mektup, ses bandını getirdiği takdirde 500 bin dolar ödeyeceklerini bildirdi. Yakışıklı aktör New York'ta geçen ay bir estetik burun ameliyatı da geçirmiş. Pamela Anderson, Jennifer Lopez'e özenen New York'lu kadınlar göğüs teşhirine giderek merak sararken 5 milyar dolar ciro yapan sütyenciler ‘‘Göğüsleriniz göbeğinize inecek. Sütyen takın’’ diye feryat ediyorlar. Michael Douglas'ın eski sevgilisi New York Times gazetesinin gözde kadın yazarı Maureen Dowd'un TV prodüktörü evli Aaron Sorkin'e ‘E-posta'ladığı aşk mesajları yanlışlıkla aynı gazete yazarı Andrew Ross Sorkin'e gidince cümle alemin diline düştü.

İnwood'da dar gelirlilerin oturduğu binanın iki kiracısı günlerdir görünmeyince komşuların ihbarı üzerine gelen polis apartmanlarda Bernard Perez ile arkadaşı Rahman Williams'la karşılaştılar. Araştırmada buzdolabında bir kadın başı, banyoda ceset, bahçe çöplüğünde diğer kiracının ölüsünü buldular. 20 yaşındaki Perez ‘‘Aylardır ev bulamıyordum. İki kiracıyı öldürdüm, bir daireye ben yerleştim, diğerine arkadaşım Rahman’’ diye suçlarını itiraf etti.

Şimdi anlıyorsunuz değil mi ünlü yapımcı Woody Allen'in 25 filminden 24'ünün niye New York'un günlük yaşamından esinlendiğini?

Yazarın Tüm Yazıları