Doğan Hızlan: Tarihe tarih diye bakmak

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

İngiltere'de BBC 1 televizyonunda gösterilen 'Kralın Adamları (All the King's Men), anlaşılan, bizim tarihimizin kötü bir yorumla yeniden gündeme geleceğini haber veriyor.

Filmin konusu şu: 1915 yılında Gelibolu'da Türk askerleri tarafından öldürüldükten sonra toplu mezara gömüldükleri iddia edilen, İngiltere Kralı'nın Sandringham Sarayı'nın çalışanlarından oluşan bölük üzerine bir film.

Savaşta sanki yalnız Türkler öldürürmüş gibi, herhalde gene bir zulüm senaryosu olsa gerek.

Bölük komutanı Yüzbaşı Frank Beck'ten haber alamadığı için, eşi sinir hastalığına tutulmuş ve kısa bir süre sonra da ölmüş. İngiliz hükümeti ise 147 askerin belirsiz durumu hakkında yakınları ve Yüzbaşının eşine ancak ancak 1916'da bir açıklama yapmış.

Ben konuyu tam algılayamadım. Can pazarında bu işin Türkü İngilizi var mı?

Söz konusu film, Londra'daki Devlet Arşivleri Ofisi'ndeki belgelere dayanılarak 2.5 milyon sterlin harcanarak yapılmış.

Yazık olmuş.

'Kralın Adamları' yayınlanmadan önce, Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Özdem Sanberk ve Gelibolu Savaşı konusuyla yakından ilgilenen tarihçiler, ilim adamları, savaşa katılan kişiler ve ailelerinin üye oldukları Gelibolu Derneği yöneticileri; filmi, ‘‘eski yaraları kanatmaya yönelik, haksız iddalar içeren bir yapım’’ olarak nitelendirmişler.

* * *

TARİH her zaman, her ülkenin yumuşak karnıdır.

Savaşlar tarihi daha da tartışmalara, suçlamalara açıktır.

Bence tarihi günün koşulları içinde değerlendirmek, daha insaflı ve daha bilimsel ve daha gerçekçi bir tutumdur.

Tarih bir hesap sormaya dönüştüğü anda, bilim olmaktan çıkar ve bir öc alma aracına dönüşür.

Sanırım filmin gizli amacında bu seziliyor.

Bizim tarihimiz bu açıdan aleyhimize çok kullanılmıştır.

Elbette 700 yıllık cihan imparatorluğunun muhasebesi, hesap defterleri hemen kapanmaz. Alacaklısı çoktur, borçlusu yoktur.

Savaş içinde yapılanların hesabını sormak savaşın vahşi, acımasız mantığına aykırı düşüyor.

Ölüm kalım mücadelesinde yapılanları bugün düz mantıkla, serinkanlılıkla masaya yatırıp sonra da bunu suçlamaya dönüştürmek gerçekten de, bazı yaraları kanatmaktan öteye geçemez.

Savaş ortamında olanları, 84 yıl sonra, insani açıdan, zulüm bakışından gündeme getirmenin ardında, ancak, kasıt arayabilirsiniz.

BBC'nin ‘‘bu bir belgesel değil bir film’’ gerekçesi de tarihe dayalı filmler, romanlar için eleştiriye başlamadan önce gözönüne almamız gereken klasik ama geçerli bir savunmadır.

Çünkü herkes, hele bu kişi sanatçı ise, bir olayı istediği biçimde yorumlar.

* * *

İNGİLİZLERİN de Türklerin de tarihe tarih olarak bakmalarını tavsiye etmekten başka çözüm göremiyorum.

İçinde saptırma yoksa, ki olsa da farketmez, olağan karşılamak gerekir.

Ayrıca tarih her ülke için olumlu olumsuz iki yüz taşır.

Buna da alışmak gerekir.



Yazarın Tüm Yazıları