Doğan Hızlan: İki huysuzun mektupları

Doğan HIZLAN

Sanırım başlık biraz abartılı. Çünkü huysuzluk konusunda çocukluk arkadaşım Oğuz Aral ile kimse yarışamaz.

Sevdiğim besteci Avni Anıl'ın Oğuz'a yazdığı mektubu okurken, ikircikli bir durumda kaldım.

Avni Anıl, onunla bunca yıl dostluğunu sürdürdüğüne göre pek huysuzluk yapmıyor.

Ya da benim gibi, dostlukları huysuzluk atışmaları ile besleniyor.

Avni Anıl'ın yeni bir bestesini Necati Cumalı'nın Urla'daki evinin açılışında dinledim. Cumalı, besteyi sağlığında dinlemiş ve çok beğenmiş.

Avni Anıl mektubuna şöyle başlamış:

‘‘Değerli sanatçım, güzel kardeşim, Salacaklı Oğuz'um.

En Kürdilihicazkár sevgi benden sana,özlemle...’’

Besteci şimdi İzmir'de yaşıyor, mektup sadece iki arkadaşın anı yumağı değil, bir dönemin belgeseli.

Avni Anıl'ın bir cümlesini herkesin ilke edinmesini dilerim:

‘‘Hayatım boyunca yorgunluğu sevdim.’’

* * *

GUILLAUME APOLLINAIRE çıktı, e.postadan.

‘‘Anılar av boruları gibidir, bazılarının sesi rüzgárda ölür.’’

Amerika'da yeni bir kitap çalışmasına başlamadan önce buluştuğum elli yıllık dostum Demir Özlü ile konuşurken, bir bakıyoruz ki, kendi bireysel yaşamımızın sınırları içinde bir dost kalabalığı, bizimle birlikte yaşamış.

1950'lerden bugüne geçen sürede Türkiye'nin panoramasını bir türlü pembeleştiremiyoruz. Tutkumuz gri ton tundralarında kaybolmaya yüz tutmuşken gene de direniyoruz.

Aynı kuşaktakilerin anı ortaklıkları öylesine güçlüdür ki, bazı anlarda bir toplulukla birlikte duygu komününde yaşadığınızı düşünebilirsiniz.

* * *

ANILAR, dostlukların eskimezliğini perçinliyor.

e.postadan gelenler:

ODTÜ'lü gençlerin başarısını kutlarım.

EFPSA (Avrupa Psikoloji Öğrenci Birlikleri Federasyonu) Başkan Yardımcısı-ODTÜ Psikoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisi Melikşah Demir, gençlerin başarısını dile getiren, beni mutlu eden bir not göndermiş:

Merhaba,

Son birkaç aydır pek çok platformda ülkemizle ilgili tarafta olumsuz haberler görmek beni oldukça üzüyor. Nedense hep olayların kötü taraflarına bakıyoruz ve ülkemizde yaşanan olumlu ve güzel gelişmelerden haberdar olmuyoruz.

Melikşah Demir ve Metin Özdemir, geçen yıl Estonya'da gerçekleşen EFPSA'nın kongresine katılmışlar.

EFPSA (European Federation of Psychology Student's Association) 1987'de Portekiz'de kurulmuş. 16 ülke üye, 10 gözlemci üyesi var.

3-10 Nisan 2001 tarihinde Budapeşte'de yapılan kongreye 10 kişi (ODTÜ'den 6, Ege Ü'den 3, Boğaziçi'den 1 kişi) katılmışlar.

Asıl sevindirici haber, XVI. EFPSA Kongresi'nin 24-30 Nisan 2002 tarihlerinde ÖDTÜ'de yapılmasına kongrede resmen karar verilmesi.

Özellikle kongrelerde Avrupalı arkadaşlarının sorularını cevaplandırırken, Türkiye'nin doğru tanıtılmasını da amaçladıklarını belirtmektedir.