Diyarbakır TSO Başkanı Sayar: Yatırımcı kredi kullanımında sorun yaşıyor

Güncelleme Tarihi:

Diyarbakır TSO Başkanı Sayar: Yatırımcı kredi kullanımında sorun yaşıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2017 18:44

Diyarbakır TSO Başkanı Sayar: Yatırımcı kredi kullanımında sorun yaşıyor

Haberin Devamı

Canan ALTINTAŞ- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA)- DİYARBAKIR Ticaret ve Sanayi Odası'nın organizasyonu ile Türkiye Bankalar Birliği istişare toplantısı yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, kent genelindeki yatırımlar hakkında detaylı bilgiler vererek, "Bölgeye yatırım yapmak isteyen girişimciler, kredilere erişimde sorun yaşıyor" dedi.  
Diyarbakır'daki özel bir otelde yapılan Türkiye Bankalar Birliği istişare toplantısına, TSO Başkanı Ahmet Sayar, Türkiye Bankaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, bankaların genel müdürleri ve işadamları katıldı.
DİYARBAKIR'DA 900 BİN GENÇ YAŞIYOR
Toplantının açılış konuşmasını yapan Diyarbakır TSO Başkanı Ahmet Sayar, bankaların genel müdürlerine kentin genç nüfusu, sanayisi, tarımı, turizmi  ve tarihi ile ilgili önemli bilgiler verdi. Bölge yatırımcısının finansa erişim sorunu, işletme kredi kullanımında büyük sorunlar yaşadıklarını belirten Sayar, şöyle dedi:
"Nüfus açısından Türkiye'nin en büyük 12'inci ili Diyarbakır'da, 0-24 yaş arası nüfus, toplam nüfusumuzun yüzde 54'ünü oluşturuyor. Ülkemizde bu oran yüzde 40 civarında. 0-24 yaş arasındaki yaklaşık 900 bin kişilik nüfus; emek yoğun sektörler açısından önemli yatırım avantajları sunarken, bu nüfusun beşeri sermayeyi geliştirmek için eğitimi ve çalışma koşullarının sağlanması gerekliliğini ve bunun için kamu ve özel sektör yatırımlarına ihtiyaç duyulduğunu da gösteriyor. Yatırımcılarımızın yüzde 98'i Diyarbakır ve bölge illerinden, ilimizde yatırım yapan girişimcilerimiz. Tekstil, mobilya, taş, toprağa dayalı sanayi, metal makine, gıda gibi farklı sektörlerde üretim yapan tesislerimiz, iç piyasaya ve Ortadoğu pazarına üretim yapıyor. Sanayi yatırımlarımız ağırlıklı olarak son 15 yılda gelişen yatırım taleplerini karşılamak için yerelde ilgili kurumlarımızın ortaklığında, altyapı çalışmalarına öncelik veriyoruz.  Karma organize sanayi bölgemizde 720 dönümden oluşan 2 etap dolduktan sonra, 3'ncü etap ve 4'ncü etaplar için çalışma yapılarak, 2 bin dönümlük bir alan oluşturuldu. Ayrıca kentte üretimin yoğunlaştığı Bismil, Ergani, Silvan ilçeleri ile Diyarbakır-Şanlıurfayolu üzerinde yeni organize sanayi bölgelerinin kuruluşu için ilgili kurumlarımız işbirliğinde çalışmalarımız sürüyor. İş gücü ve pamuk üretimindeki potansiyeli değerlendirerek, tekstil ve hazır giyim sektörlerinde yatırımların yapılacağı Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin kuruluşu bu yılın başında tamamlandı. Bin 290 dönüm ve 123 parselden oluşan tekstil kentte, özellikle hazır giyim sektöründe yerelden ve Türkiye'nin batısından işletmelerin yatırımlarının geliştirilmesi için çalışmalarımız devam ediyor."
2017 YILININ İLK 10 AYINDA 256 MİLYON DOLARLIK İHRACAAT
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, Diyarbakır'ın sanayi kenti olma yolunda ilerlediğini anlattı. Sayar, tarım, turizm, inşaat gibi farklı sektörlerde de ildeki potansiyelin oldukça yüksek olduğunu kaydetti. Sayar, şöyle devam etti:
"Farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan, tarihi kültürel değerleri ile günümüze kadar gelen Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Odamıza kayıtlı 13 bin üyemizin yüzde 30'unu inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. İlimiz ihracat verilerine baktığımızda, 149 işletmemiz 2016 yılında, 169 milyon dolar ihracat yaptı. 2017 yılının ilk 10 ayında ihracatımız 156 milyon dolar olarak gerçekleşti. En çok ihracatı yüzde 51 ile Irak'a yaptık. En çok ihraç ettiğimiz ürünlerin başında yüzde 38 ile madencilik ürünleri, yüzde 30 ile hububat, bakliyat, yağlı tohum ve mamulleri geliyor. İthalat verilerimize baktığımızda, 2015 yılı ithalatımız ise yaklaşık 60 milyon dolar civarında gerçekleşti. Diyarbakır teşvik sistemi kapsamında 6'ncı Bölge teşviklerinden yararlanıyor. Ancak Türkiye'nin batısı ile kıyasladığımızda bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi açısından teşvik sisteminin tek başına yeterli olmadığını görüyoruz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinin yer aldığı 23 ilde uzun vadeli faizsiz kredi, anahtar teslimi fabrika gibi diğer bölgesel programlardan farklı ve kapsamlı bir program geliştirildi. Bu programa en yoğun başvuru 370 proje ile ilimizden yapıldı." 
KREDİ KULLANIMINDA SORUN
Banka kredilerinin kullanımında yatırımcıların sorun yaşadığına dikkat çeken Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyarbakır gibi sosyo-ekonomik açıdan Türkiye'nin daha geri düzeydeki illerinde banka kredilerinin kullanımında sorunların farklılaştığını ve bu durumun kredi kullanımında farklı özgün koşullar oluşturduğunu görüyoruz. Özellikle teminat gösterme, yüksek kredi maliyetleri, teminat oranlarının yüksek olması, teminat olarak gösterilen gayrimenkullerin değerinin altında kabul edilmesi gibi farklı sorunlar işletmelerimiz tarafından dile getirilen önemli sorunlar. Bankalar açısından da bölgemizde yaşanan özgün koşullar nedeni ile kredi kullanımı daha riskli görülüyor ve özellikle bazı dönemlerde daha önce Sur ilçemizde yaşanan olaylardan sonra yaşadık bunu, bankaların kredi kullandırmak istemediklerini ve mevcut krediler ile ilgili de sorunlar yaşandığı üyelerimiz tarafından dile getirildi. Ancak son 5 yıl içindeki kredi geri ödemelerine, karşılıksız çek ve protestolu çek vb. illere göre sayılarına baktığımızda aynı dönemde Diyarbakır ilinde işletmelerin tüm olumsuzluklara rağmen düzenli ödemelerine devam ettiklerini ve oranların yıllar itibariyle çok fazla değişmediğini görüyoruz. Bölgenin ve ilimizin kalkınması işletmelerimizin yatırımlarını sürdürmesi ve yeni yatırımların geliştirilmesi ile sağlanacak.  Bunun için yatırım yapan, istihdam sağlayan işletmelerimizin desteklenmesi gerekiyor. İşletmeler açısından da finansmana erişim sorunu oldukça kritik ve önemli bir sorun. Bu sorunun çözümünde biz yerel kurumların yanında bankalarımız ve birliğimizin de önemli katkılarına ve işbirliğine ihtiyacımız var."
Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın da, toplantının basına kapalı bölümünde tüm sorunların konuşulacağını ve çözüm geliştirileceğini ifade ederek, hep birlikte Türkiye ekonomisi ve ihracatının artmasına katkıda bulunacaklarını söyledi. Aydın, şöyle dedi:
"Birinci sonuç bizi etkiliyor. Benim elimde para var, kredi vermek istiyorum. Teminata dayalı yapıyorum bu işi, teminatın değeri yeterli ama bunu değerlendiren düşük gösteriyor. Bir banka teminat alacağı gayrimenkulün değerini kendi tespit etmiyor. Bu tespiti, Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu yapıyor. Bunlar bir malın değerini doğru tespit eder, bunlar bizim testlerimizden geçmiştir. Bunlar bu işi bilir, bunlar doğruyu bilir dedikleri ekspertizciler yapıyor. Yani malın değerini onlar tespit ediyor. Eğer bir şeyin değeri doğru tespit edilmiyorsa, inanın sizin kadar biz de rahatsızız. Tespit edilmiş bir değerin Diyarbakır'dan, İstanbul'a giderken değer kaybetmesi söz konusu değil. Diyarbakır'dan ipotek, teminat kabul etmemek, ben açık söyleyeyim şehri görüyoruz hepimiz; adamın kafasına ya güneş geçmelidir, ya da bir şey düşmelidir. Güzel güzel her şey pırıl pırıl, niye etmeyelim, niye yapmayalım. Algı gerçeğin önüne geçmiş gibi. Kredi Garanti Fonu güzel bir uygulama. En zor geçeceğini düşündüğümüz 2017 yılını son derece iyi geçirdik. Kredi Garanti Fonu hepimizin bildiği gibi bir kefalet sistemidir."
Diyarbakır'da geçmişte görülen çatışmalar nedeniyle bir dönemde bazı dükkanların açılamadığını ve ticari hayatta tam olarak devam edilmediğini kaydeden Aydın, şöyle dedi:
"Böyle bir hakikat varken dükkanını açamadığı için, malını satamadığı için alacağını alamadığı için sıkıntıya girmiş bir esnafa bankacılık sektörünün nefes aldırması lazım, vade vermesi lazım. Bu normal ticari hayatın kuralıdır. Komşumuza bir şey olsa, bir sıkıntısı olsa düğünü olduğunda, acısı olduğunda ne yapıyorsak ticaret ortağıyız onu da yapmamız gerekiyor. Biz Sur'daydık da ama bunu yapmadık, arkadaşlar o zaman şunu söyleyeyim, yapmamız gerekiyordu. Buna rağmen benim genel müdürü olduğum bankanın eksiği olabilir, her şeyden haberimiz de olmayabilir. Bizi cezalandırın, bizi en iyi cezalandırma yöntemi oradan alıp öteki tarafa geçmektir, bunu yapalım. Elimizden geldiğince de bu eksiklikler giderilecekler. Halen o dönmeden kalan eksiklikler varsa da 11 bankayı temsilen arkadaşlarımız burada bire bir lokal sorun varsa onlarda dahil hepsini çözmeye gayret göstereceğiz."
Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak soru cevap şeklinde devam etti. 
DOGÜNSİFED VE DİSİAD'IN TBB'DEN TALEBİ
Toplantıda, Doğu ve Güneydoğu Saniyici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) ile Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği (DİSİAD) adına Diyarbakır'da özellikle son iki yılda finansal anlamda yaşanan sıkıntı ve talepler ile ilgili hazırlanan tespit raporu Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüsiyin Aydın'a verildi. Raporda, Teminat için verdikleri gayrimenkullerin ekspertiz değerlerinin gerçek piyasa değerlerinin altında çıktığı, bu durumun farklı şirketlerin aynı yerel mühendisle çalışması ve Bankaların ekspertiz şirketleri ile yaptığı sözleşmenin ağır yaptırımlara sahip olmasından kaynaklandığı belirtildi. Bunun dışında kent merkezlerinde gayrimenkul ipoteklerinde marj uygulanmamasını talep edilen tespit raporunda talepler ve tespitler şöyle sıralandı:
* KGF garantili kullanmış olduğumuz kredilerde, bankaların sermaye yeterlik rasyolarına pozitif katkı sağılmasına rağmen firmaların kredi fiyatlamalarında olumlu bir yansıması olmadı.
* Bankaların genelde satış ve performans ekiplerinin firma ziyaretlerini yaptığı ancak kredi karar vericilerin kenti yeterince tanımadığı yönünde kanaatimiz oluşmuştur.
* Kentin kredi karar vericileri tarafından ziyaret edilmesi ekonomik ve sosyal hayatın dinamiklerinin ne kadar güçlü olduğuna tanıklık edilmesi kurum ve firma iletişimlerini güçlendireceği finansalların daha sağlıklı değerlendirilmesine de katkı sağlayacaktır.
* Hızlı büyüyen ancak kalkınmada ülke ortalamasının altında kalan ilimiz çok ortaklı oluşumlara ihtiyaç duymaktadır.
* Ancak, böyle oluşumlar içerisinde ortak olarak yer almamız durumunda hiç ticari bağımızın bulunmadığı firmaların kefalet ve mali tabloları mevcut kredilerimiz ile grup ilişkisine bağlanmaktadır.
* Bölge müdürlüklerinin Adana veya Gaziantep'ten değil, Diyarbakır'dan yürütülmesi kentin ve bölgenin yerel dinamiklerinin daha net anlaşılmasına ve süreçlerin daha hızlı işlemesine katkı sağlayacaktır.
* Genç nüfusun yüksek olduğu ilimizde istihdama katkı sunmak için çağrı merkezlerinin ilimizde kurulması için desteklerinizi rica ederiz.
* Kalkınma Bankasının kredilerinin teminatına tarafımızdan vereceğimiz gayrimenkul ipoteğinin kabul edilmesini talep ediyoruz. 
* Kadim kentimizin tarihi dokusu ve ruhunu yaşayan ve yaşatan sur bölgesinde bulunan AKBANK 'ın bölge müdürlüğünün boşalttığı lokasyonunu sanat galerisine çevirmesi moral ve motivasyon açısından katkı sağlanacağı gibi sektörün bölgedeki sanatsal faaliyetlerine öncülük etmiş olacaktır.
* İlimizdeki son yıllarda yaşanan toplumsal olayların etkisi ile takipteki alacakların tahsilat hızı yavaşlatmıştır. İş dünyası olarak sizden talebimiz takipte bulunan banka alacaklarının sıfır faizli olarak defaten kapatılması ya da ödeme gücüyle orantılı olarak yine sıfır faizli olarak yapılandırılmasına imkân sağlanmasıdır. 
* Diyarbakır ihracatını geliştirme ve destekleme adına EXİM Bank limitlerinde il ihracatçılarına öncelik verilmesini rica ediyoruz.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!