Dikkat! Gökyüzünde tehlike var

Türkiye semalarında yoğunlaşan hava trafiği alarm veriyor. Hemen her gün 'Air Miss' denen son derece tehlikeli bir ya da bir kaç olay yaşanıyor. Havada iki uçağın tehlikeli biçimde birbirlerine kontrol dışı yakın geçiş olayı olarak bilinen Air Miss, hem pilotların hem de hava trafik kontrolörlerinin yüreklerini ağzına getiriyor.Sadece Atatürk Havalimanı'nda günde 700 iniş kalkış yapılıyor. Kalkan ya da Atatürk Havalimanı'na gelen uçakların dünya standartlarında bir disiplin içinde seyretmeleri gerekiyor. Bu uzaklık, iki uçak arasında meydan trafiğinde 5 mil. Seyir halindeki iki uçak arasında 29 bin feet altındaysa 2 bin feet, eğer daha yukarıdaysa 4 bin feet olmalı. Uçaklar farklı yükseklikte karşı yönden kesişiyorsa 29 bin feet altında bin feet yani 350 metre, üzerindelerse birbirlerinden 2 bin feet uzaklıkta olmaları gerekiyor. Ama öyle olmuyor. Her gün en az bir uçak yatay ya da dikey olarak birbirlerine yaklaşıyor. Hatta, iki uçak arasında 150-200 metrelik dikey yaklaşımlar bile yaşanıyor. Özellikle gece uçuşlarında Air Miss tehlikesi daha da çok oluyor. Bilinen yani rapor edilen Air Miss olayları yaşananların sadece yüzde 15'i. Geriye kalanlar ise gökyüzünde kayboluyor. Rapor edilmediği için bilinmeyen olaylar tehlikeyi büyütüyor, ürkütücü hale getiriyor.DHMİ gelişmiyor Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde hiç gelişmeyen kuruluşlardan biri de Devlet Hava Meydanları İşletmesi. Hava Trafik Kontrolörleri bu işletmeye bağlı olarak çalışıyorlar. Gökyüzünün trafik polisleri olarak da bilinen Hava Trafik Kontrolörleri, dünya standardının çok altında bir maaş alıyorlar. Sayıları yetersiz olduğu için uzun saatler, dikkatleri dağılarak çalışmak zorunda kalıyorlar. Hava Trafik Kontrolörü, önündeki ekrandan bazen 20 hatta 25 uçağı aynı anda izliyor. Bu uçakların çoğunun telsiz anonslarına bile cevap veremiyor. Ve kısa zaman diliminde çok fazla işi ve çok riskli bir görevi yapmak zorunda kaldıkları için dimağ kitlenmesi tehlikesi ile de karşılaşıyorlar. Yurt dışında eğitim imkanı bulamayan Hava Trafik Kontrolörlerinin sayıları artacağına azalıyor. Tecrübeliler işkence haline gelen mesleğe dayanamayıp giderken, yerlerine gelen çaylaklar işi öğreninceye kadar gökyüzündeki risk artıyor.Ulaştırma Bakanlığı çatısı altında DHMİ, Sivil Havacılık yetkilileri, THY ve özel hava yolları uçuş işletme sorumluları, Pilotlar Derneği üyeleri ile kontrolörlerin katılımıyla yapılan toplantılarda sorunlar defalarca ele alınmasına rağmen sonuçsuz kaldı. Türkiye semalarındaki hava trafiği yüzde 800 arttı ama buna yetişmesi gereken alt yapıdaki artış oranı yüzde 10'u geçmedi. İşte bu dengesizlik Türkiye semalarını tehlikeli hale getirdi.Felaket kapımızda Askeri ve sivil hava trafiğindeki koordinasyon eksikliğinden, telsiz sistemlerinin yetersizliğine kadar bir çok neden tehlikeyi büyütüyor. Pilotlar, telsiz anonslarına cevap alamamaktan şikayetçi. Adının açıklanmasını istemeyen bir pilot bakın neler söylüyor:"Havada uzun süre telsiz anonslarımız cevapsız kalıyor. Kontrolörler çok yoğun. İki kelime hata yapsalar başımıza felaket gelir. Bir tehlike anında aşağıdan yardım istemek için bile sesimizi duyuramama endişesi yaşıyoruz. Bir de bu Rus uçakları belası var. Ruslar o kadar ağır kalkıyorlar ki, uzun süre düz uçuşla burunlarını yükseltmeye çalışıyorlar. Trafiği allak bullak ediyorlar. Allah korusun bir motor kaybetseler o ağır uçaklarını toparlayamazlar. Bu vaziyette uçuşa izin veriliyor. Laleli esnafı ayaklanırmış diye felaket kapısı açık tutuluyor. Havadaki tehlike büyüyor. Artık Ulaştırma Bakanlığı harekete geçmelidir. Gecikilirse çok ağır fatura çıkacak."[Ana Sayfa] [Gündem] [Ekonomi] [Dünya] [Yaşam] [Dizi] [Spor] [Yazarlar] [Ekler] [Standart karakterler]
Yazarın Tüm Yazıları