Diğer senaryolar

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

Ortaklık haber bab'ında da toz bulut ve neyin doğru, neyin eğri olduğunu saptamanın pek imkanı yok ama biz yine de diğer senaryolar üzerinde duralım.

Deniyor ki, İtalya midesine oturan Apo'yu sepetleyebilmek için, başta Libya ve Sudan, bir dizi üçüncü ülkeyle gizliden gizliye temas sürdürüyor.

Yolunu bulsa, neredeyse üzerine para vererek PKK despotunu postalayacak.

Hem mümkündür, hem mümkün değildir !

* * *

MÜMKÜNDÜR, çünkü Roma gerçekten çok bunalmış durumdadır.

Anlaşıldığı kadarıyla, Öcalan'a kucak, koalisyon hükümetindeki yeşil ve kırmızımtrak partilerin diplomatik nüanslara vakıf Dışişleri Bakanı Lamberto Dini'yi kısmen devre dışı bırakmasıyla açılmıştır. Aynı Dini'ye de şimdi D'Alema hükümetine çıkış yolu bularak pirincin taşını ayıklamak düşmektedir.

Apo'nun potansiyel iltica yerleri hesaplandığında ise mazileri ve yapıları itibariyle Sudan ve Libya otomatik olarak akla gelen ilk ülkeler olmaktadır.

Bilhassa Kaddafi'nin, kendisiyle aynı megaloman ruhiyatta dokunmuş PKK yöneticisini Bedevi devlete buyur etmesi ilk bakışta ‘normal’ gözükmektedir.

Üstelik, ortada dolaşan söylentilerden biri de zaten bu yöndedir.

Dolayısıyla, Apo'nun İtalya'dan dışlanması ihtimal dahilinde kalmaktadır.

* * *

FAKAT aynı zamanda da bu ihtimal mümkün değildir !

Değildir, zira yukarıdaki senaryo İtalya'nın uluslararası camiayla, en önce de ABD'yle olan ilişkilerini tehlikeye sokacak boyutlar içermektedir.

Roma, Washington'un resmen ‘tedhişçi’ addettiği Abdullah Öcalan'ı, yine aynı Washington'un ‘terörist’ listesinde en baş köşeye oturan Trablusgarb veya Hartum'a yollamak rizikosunu göze alabilir mi ?

Böyle bir gelişme karşısında Massimo D'Alema koalisyonu Birleşik Amerika' nın şimşeklerini daha da çok üzerine çekmeyecek midir ?

Öte yandan, İtalyan hükümeti, ABD kadar olmasa dahi Libya ve Sudan'a yine de hoş bakmayan ve kendinin de üye olduğu AB'ye bunu nasıl anlatacaktır ?

Kaldı ki, dolaşan şayialara rağmen, ‘terörist’ damgası vurulduğu için dış dünyadan hemen bütünüyle soyutlanmış bulunan ve de üstelik arada sırada şamar yiyen Hartum ve Trablusgarp'ın Apo'yu kabullenmesi o kadar kolay olmayacaktır.

Dolayısıyla, senaryonun gerçekleşmesi için Amerikan okeyinin gerekeceğini, Washington'un ise Türkiye'den zımni onay isteyeceğini düşünmek gerekmektedir.

* * *

PEKİ, iadesi çok zor gözüktüğüne göre, Öcalan'ın İtalya'dan dışlanarak bir ‘Üçüncü Dünya coğrafyası’na postalanması bizim için daha mı ehvendir ?

Hem evet, hem hayır !

Evet, çünkü Apo'nun Libya veya Sudan gibi uzak ve tecrit ülkelerden Kürt örgütünü yönetmesi Suriye'yle kıyaslanamayacak oranda zor olacaktır.

Kontrolu elden kaçırma ve parçalanma süreci daha da hızlanacaktır.

Kaldı ki, ne Apo Arafat, ne de yukarıdaki iki devlet Tunus olmadığından, ‘siyasallaşması’ zaten maddeten imkansız gözüken PKK FKÖ'ye dönüşemeyecektir.

Ancak, böylesine bir olasılıkta madalyonun diğer yüzü de berraklaşacaktır.

Öcalan Avrupa dışındaki bir bölgeye gönderildiği takdirde, hem ABD'nin, hem de AB'nin Ankara'ya, ‘bak biz tedhişçiyi sepetleyerek senin isteğini büyük ölçüde yerine getirdik. Sıra şimdi Türkiye’nin Kürt sorununu çözümlemesine geldi' demek marjı artacaktır ki, bu da ister istemez, PKK'nın değil konunun ‘siyasileşmesine’ ve uluslararası foruma kaymasına ivme kazandıracaktır.

Üstüne üstlük, devre dışı kalmak istemeyecek Apo'nun fanatik militanları ülkemize karşı bireysel teröre kışkırtması rizikosu fazlasıyla artacaktır.

Diğer muhtemel senaryolar bu aşamada yukarıdaki gibi şekillenmektedir ve şu hayhuylu günlerde bunların hepsini ayrıntılarıyla düşünmek gerekmektedir.



Yazarın Tüm Yazıları