Devler Ankara’da tarih yazdı sırada İstanbul ve İzmir var

Ankara Başkent olalı belki de ilk kez böylesine güçlü isimleri bir arada gördü.

Haberin Devamı

Eski gazino günlerini, gazetecilik ve de menejerlik yaptığım dönemlerden çok iyi bilirim. Ankara Başkent, Altınnal, Süreyya, Ankara Lunapark en popüler gazinolardı. Ama hiç birinde böylesine dev bir kadro yer almadı. Türk Sanat Müziği’nin Milli Takımı, Bülent Ersoy, Muazzez Abacı, Seçil Heper, Yaşar Özel, Mustafa Sağyaşar, Samime Sanay, Yıldırım Bekçi, Zekai Tunca ve Nalan Altınörs, Halil Karaduman’ ın şefliğinde yılların saz üstadları eşliğinde bir tarih yazdılar. Bu tarihi geceyi, haber olarak, biliyorsunuz İzmir ve Ege benim köşemden, Şenay Düdek farkıyla bir ay önce öğrendi.
Gelelim Ankara’daki muhteşem geceye. Türk Sanat Müziği’nin bu Milli Takımı, Sinan Kuzucu gibi bir antrenör olmasaydı, kusura bakmasınlar bu iş olmazdı.
Adı ‘Fasl-ı Şahane’ne de nağmeler, ahenk, unuttuğumuz ya da unutamadığımız pek çok eser, devlerle seyircinin üzerinde hoş bir seda bıraktı. Gök kubbe inlerken, yıldızlar sahnedeki yıldızları kıskanırken, yakışmayanlar da oldu. Kapris yapanlar, bir birinin arkasında konuşmadık söz bırakmayanlar, sonunda bu işin mimarını, akıl hocasını, antrenörünü tabiri caiz ise deli ettiler ve Sinan konseri izleyemedi.

Haberin Devamı

Bambi Seçil Bestelerin Efendisi

Peri kızı gibi bembeyaz tuvaleti, Mehpare’nin deyimiyle ‘Bambi’ Seçil Heper sahne aldı. Çok seksiydi. Halkın arasına indi. ‘Enginde Yavaş Yavaş’, ‘Hani O Saçlarına Taç Yaptığım Çiçekler’, ‘Yine Mevsimler Geçecek’ dedi. Ardından bestelerin efendisi Zekai Tunca, o ölmez eserleriyle ama büyük heyecan içinde okudu. ‘İmkansız’, ‘Gülü Susuz, Seni Aşksız Bırakmam’ ve ‘Ben Sevmedim Dargınlığı, Ben Seçmedim Ayrılığı’nın ardından özlenen bir ses Samime Sanay, o da beyaz ve çok şık bir tuvaletle çıktı. ‘Mihrabım’, ‘Hatırla Sevgili’ dedi ve hocaların hocası Mustafa Sağyaşar, beni ve salondaki pek çok konuğu eskiye götürdü. Ağlattı. ‘Yazık Yazık Şu Ömrüm Ziyan Olup Gidiyor’, ‘Ruhuma Hicranımı Sardım da Yine’, ‘Uçan Kuşlar, Martılar’ dedi ve sahneyi Diva’ya bıraktı. Harikaydı. Beyaz Gelinlikler içinde çok şıktı Bülent Ersoy. Final ona yakıştı. ‘Elveda’ dedi, seyirci ayağa kalktı. ‘Dün Akşam Yine Benim Yollarıma Bakmışsın’ dedi ve tüm devler bir araya gelerek minik bir fasılla konseri bitirdiler. Kısmetse 3 Nisan ‘Fasl-ı Şahane’ İstanbul TİM’de, 12 Haziran İzmir Açıkhava’da.

Haberin Devamı

Coşkuları sahneye taştı huzur arkadan geldi

Olan Sinan’a oldu. Perde açıldı. Asaş Mobilya muhteşem bir dekor yapmış. Birkaç saat öncesine kadar kapris yapanlar san ki onlar değildi. Kuliste de gırgır şamata, eğlence ve kahkaha, çoşkuları sahneye taştı. Harikaydılar. Kimi zaman ağlayarak izledim, Ankaralılar da öyle.
Konseri yaşayalım
Türkçemizi en iyi konuşan ekranların bir başka dev ismi Mehpare Çelik’in sunumuyla başlayan fasılda döktürdüler. Kapatın gözlerinizi sevgili Egeliler ve İzmirliler konseri yaşayalım:
‘Sefalar Getirdiniz’, ‘Gidelim Göksuya’, ‘Karşıyaka İzmir’in Gülü’, ‘Huysuz ve Tatlı Kadın’ ve daha neler tam bir saat sürdü fasıl. Yalnız bence ‘Huysuz ve Tatlı Kadın’ı erkekler okumalıydı. Neyse. İlk ateş kırmızısı tuvaletiyle büyük Abacı geldi sahneye. ‘Dönülmez Akşamın Ufkundayım’, ‘Ömrümüzün Son Demi, Sonbaharıdır Artık’ ve ‘Vurgun’ ile salon ayağa kalktı. Behiye Aksoy, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Perihan Altındağ Sözeri ve Zeki Müren duvardaki fotoğraflarından onları gülümseyerek ve alkış tutarak izlediklerini fark ettim.
Ağlama Değmez Hayat
Davudi sesiyle Yaşar Özel, gri takım elbiseleri içinde ‘Geçsin Günler Haftalar’, ‘Kalamış’ dedi. Ne Bildin Kıymetimi’ ile bana göre sahnelere en yakışan kadınlardan Nalan Altınörs çıktı. Güzelliğiyle o yeşil tuvaletinin içinde bir su damlası gibiydi. ‘Hep Ağlattı Beni Kaderim’, ‘Memleketim’, ‘Biricik Bebeğimsin’ in ardından bu kez ekranlarda eski partneri, Yıldırım Bekçi geldi sahneye. El ele, ‘Ağlama Değmez Hayat’ ve ‘Rüya Gibi’ şarkılarının ardından smokinler içinde çok yakışıklı olan Bekçi ‘Özledim’, benim en çok sevdiğim şarkılardan olan ‘‘Beni Kaybettin Artık, Sen Çok Bekleyeceksin’i okudu.

Hotel Monec ve Panora

Haberin Devamı

Ankara’da iki gece kalabildim. İlk kez Oran’da Hotel Monec’de konakladım. Tüm sanatçılar da aynı otelde kaldı. Otelin Yönetim Kurulu Üyesi Melda Güven ile sohbet ettik biraz. Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilgün Belgün, Ali Poyrazoğlu, Ata Demirel hep otelin konuklarından. Odalar harika. Oran’da. Havası çok temiz. Evinizde gibisiniz. Yemekler enfes. Sabah kahvaltısı zengin. Fiyatlar iyi. Telefon:0.312.491.30.30. Otelin lokasyonu da iyi. Yalnız tam karşısında yeni açılmış olan Panora Alışveriş Merkezi’ne üzüldüm. Harika bir yer yapmışlar. Pek çok dünya markasını getirmişler. Ama kiralar yüksek olduğundan bazı yerli markalar çıkmış.Ayrıca danışmada bir broşür yok. Cuma olmasına rağmen 100 kişi vardı. Aklıma daha önce ihtişamla açılan Adakule ve Karum geldi. Oraları da bitmiş. Yalnız Panora’nın içinde dev bir akvaryum var, olay. Mutlaka görmeye gidin.

Tempo Travel kaçmaz

Haberin Devamı

Ankara’ya gidince 30 yıllık can arkadaşım, adam gibi adam Erdal İpekeşen’i görmeden olmaz. Ama adamı güzel karısı Oya zor görürken ben nasıl göreceğim? Derken gazeteye baskın yaptım. Aynı guruptayız. Erdal Doğan Burda Dergi Yayıncılık ’ın Ankara temsilcisi. Tam 36 çıkan dergi var. Ama Tempo Travel beni kopardı. Benim gibi seyahat severler için harika. Yalnız o mu turizm sektöründe olan herkesin sahip olması gerekli bir sanat olayı, dergi değil. Deniz, golf, spa, futbol, kongre turizmi, yemek dünyasının yıldızları, dünyada en ateşli gece kulüpleri. İçinde yok yok. Üç ayda bir çıkıyor. Ben olsam ayda bir çıkarırım. Aklınızda bulunsun.

Yazarın Tüm Yazıları