Detoksu da kirlettiler

Son yıllarda sık gündeme gelen çok riskli bir uygulama var. Adı “Kolon lavmanı!” Bu abuk sabuk uygulamayı önce “sosyete ” denedi.

Kiminin bağışıklık sistemi altüst oldu, kiminin bağırsakları delindi. Şimdi sıra orta ve alt gelir gruplarında. Onlar da “lavmanlı detoks” kuyruğuna girdi! Uygulamanın “lavman ” tatbikinden hiçbir farkı olmamasına rağmen “detoks ”, yani “arınma ” gibi sihirli bir kelimenin arkasına saklanması çok etkili bir yol. Ayrıca birkaç ilgi çekici sözcük, örneğin “kozmik fayda”, “kilo kaybı ”, “bağışıklığı güçlendirme ”, “kanserden korunma ” gibi başka mucizelerle de paketlenince “hayır” demeniz imkânsız hale geliyor.

LAVMAN TIBBİ BİR UYGULAMADIR

Bağırsakların lavmanla temizlenmesi aslında çok eski bir tıbbi uygulama. Başta kabızlık tedavisi olmak üzere modern tıbbın da zaman zaman faydalandığı (ama mutlaka tıbbi gözlem altında yapılması gereken) ciddi bir tıbbi işlem. Ne var ki rastgele yapıldığında bağırsakları delmek veya kanatmak dâhil birçok tehlikeli sonuçları var. Bütün bu tehlikelere rağmen bazı kişiler ticari amaçlar ya da bilgisizlik nedeniyle bu yöntemi öneriyor, uyguluyor, malzemelerini satıyor.

Bu uygulamanın ne detoks yaptığı veya bağışıklık sistemini güçlendirdiği, ne de selülitleri azaltıp cildi güzelleştirdiği kanıtlanmıştır. Herhangi bir şekilde zayıflatması, kilo kaybını hızlandırması enerji düzeyini yükseltmesi de söz konusu değil. Bağırsağın iç dengesini bozuyor. Ciddi elektrolit kayıpları yapabiliyor. Yöntemi pazarlayanların en büyük iddiaları “detoks” yaptıkları. Lavman seansları ile detoks yaptıklarını iddia ediyorlar.

TEHLİKELİ SONUÇLARI VAR

Ne var ki son derece sevimli bir sözcük olsa da, özünde “temizlenme, kirlerden kurtulma” gibi ulvi anlamlar barındırsa da alternatif tıp tüccarı bazı uyanıklar bu sözcüğü kirlettiler. Gerek bizim diyetisyenlerimiz, gerekse Amerikan ve İngiliz Diyetisyenler Birliği detoksun bilimsel bir temele dayanmadığını, bedensel bir faydasının olmadığını söylüyor. Özellikle lavman uygulamalarını yalnız diyetisyenler değil, doktorlar da tavsiye etmiyor, hatta tehlikeli buluyor. Doktorlar bu ve benzeri uygulamaların yalnızca bağırsak kanamaları, delinmeleri, tehlikeli karın içi iltihaplanmalarına değil, kalp krizleri ve beyin fonksiyonlarında kayıplara bile yol açabileceğini söylüyor. Ayrıca bu uygulamanın hemoroid (basur) problemlerini tahrik ettiği biliniyor.

Şiir “önce ekmekler kirlendi” diye başlıyordu. Ne yazık ki “detoks da kirlendi”. Sağlığınızı tehlikeye atabilecek bu tür uygulamalardan uzak durmalısınız.

Kalp krizi şakaya gelmez

Kardiyologların sık kullandıkları bir cümleyi aklınızdan hiç çıkarmayın: “Kalp krizi geçiriyorsanız zaman sizden yana değildir.” Araştırmalar da kardiyologları doğruluyor. Kalp krizi geçirenlerde özellikle ilk 12 saat son derece önemli bir zaman dilimi. Ne var ki araştırmalar kalp krizi geçiren hastaların uygun bir müdahale görmeleri için çoğu kez bu altın zamanın kaybedildiğini gösteriyor. Eğer göğsünüzde yanma, ağırlık hissi ve ek olarak yorgunluk, baş dönmesi, mide ekşimesi, gaz şikâyetleri varsa bu şikâyetlerinizin öncelikle bir kalp sorunuyla ilgili olup olmadığından emin olmalısınız.

Kahramanlık yapmaya kalkmamalı, gülünç duruma düşmekten çekinmemeli, etrafınızı endişelendirmek ya da üzmek korkusu taşımamalısınız. Yanlış bir nedenle acil servise koşturmanız ömür boyu hasarlı bir kalple yaşamanızdan çok daha iyi olacaktır. Eğer kalp krizine ait olduğu iyi bilinen sağlık sorunları özellikle göğüs ağrıları birkaç dakikadan uzun sürerse hemen acil sağlık yardımı isteyin. Bu yardımı isterken “galiba kalp krizi geçiriyorum” demekten çekinmeyin. Mümkün olursa hemen bir Aspirin çiğneyin. Çiğnediğiniz Aspirin’in 325-500 mg olması gerekiyor. Aspirin’i çiğneyemiyorsanız ezip suyla karıştırın ya da suda eriyen bir Aspirin kullanın.
Yazarın Tüm Yazıları