Ders...

Bekir COŞKUN

Doğrusunu isterseniz ben AB'nin o kocaman ayakkabılı temsilcilerinin bizi refüze edeceklerini biliyordum... Ama yine de bildiğim bir şeyi yeniden bilmek canımı sıktı...

Gururum kırık...

Ekonomik çıkarlar, siyasi avantajlar umurumda değil...

Gururumu kıran, ulusumuzu yeterince ‘‘uygar’’ bulmayışları...

Daha doğrusu ben yeterince ‘‘uygar’’ olmadığımızı da biliyordum...

Yine de bir yerim kırık...

*

Niçin yeterince ‘‘uygar’’ olamadık?..

Batılılar birçok gerekçe öne sürseler de, geri kalmış, düzensiz ve başıboş bir toplum olmamızın asıl gerekçe olduğunu herkes, ama herkes kabul ediyor...

-Fanatik dinci unsurlar...

-İşkenceden yargısız infazlara kadar uzanan bir insan hakları fukaralığı...

-Uyuşturucudan yolsuzluklara kadar devleti yönetenlerin adlarının karıştığı bir Filipinler görüntüsü...

-Eğitilmemiş, işsiz, kalabalık bir nüfus...

Nezaketen tek tek yazılamayan, bildiride ‘‘insan hakları’’ diye özetlenen gerekçeler bunlar...

*

Şimdi ‘‘İmam-hatiplerin yüzde 80'ini ben açtım’’ diye övünen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sormanın zamanıdır...

İyi etmiş mi?..

Ya da sol kanadı bölüp, Türkiye'yi yamyamlara bırakan Ecevit'e sormalı...

Ama en çok da; Avrupa televizyonlarında kutsal bayrağımızın üzerinde morfin iğnesi gösterilmesinin inanılmaz aktörü Tansu Çiller'e...

İrili-ufaklı bu ülkeyi bu hale getiren herkese sormalı...

(Bence en az günah ise, kabak başında patlayan Mesut Yılmaz'ın...)

*

Artık olan oldu...

Bu bize ders olamaz mı?..

‘‘Uygarlık’’ yolunda bir seferberlik başlatamaz mıyız?..

Aydınların hücrelere doldurulmadığı, sokaklarında cesetler bulunmayan, hukukun işlediği, otomobillerin otoparkta, yayaların kaldırımda yürüdüğü, herkesin vergisini verdiği, yasaların kişilikli bir parlamentoda yapıldığı, lağımları denizlere akmayan, hırsızlığa-rüşvete-çetelere-uyuşturucuya izin vermeyen, çağdaş okullarında cıvıl cıvıl çocukların yetiştirildiği....

Sahtekârların asla yönetemeyeceği...

Bir ‘‘uygar’’ Türkiye için...

Bir ders...