Değiştirilecek kafa aranıyor

Ege CANSEN
Haberin Devamı

Ülkemizin kalkınması, toplumsal ve iktisadi meselelerimizin çözülmesi gibi konuları, bir geyik ciddiyetinde uzun uzun tartıştıktan sonra vardığımız ortak sonuç ‘‘kafanın değişmesi’’ gerektiğidir. Eskiler, her biri birer kısırdöngü haline gelmiş sorunlara nafile çözüm aradıktan sonra, kederli bir ifadeyle ‘‘Bu bir zihniyet meselesidir’’ deyip havlu atarlardı. Zihin, kafa, akıl, düşünce... Konuyu biraz daha genişletince akla gelen diğer kelimeler: Mefhum, konsept, dünya görüşü, inanış, değer sistemi ve benzerleri. Hepsi dönüp dolaşıyor, ‘‘kafa’’ya takılıp kalıyor. Velhasıl, içinden çıkamadığımız sorunların çözümü, tek bir reçetede birleşiyor: ‘‘Kafayı değiştirmek gerek.’’

Ben de bu reçete üzerine harekete geçtim. Şimdi sıkı bir şekilde, değiştirilecek kafa arıyorum. Önce Rauf Tamer'e gittim. Hangi kafayı değiştireyim diye sordum. Bana, ‘‘Sen git ‘o' kafayı değiştir’’ dedi. Tamer’in verdiği adrese gittim. Kapıyı açanlara, ‘‘Ben, kafa değiştiriciyim, burada değiştirilecek kafa varmış. Onları bir gösterin, ben de hemen değiştireyim. Para mara da istemem. Ben bu işi Allah aşkına yapıyorum’’ dedim. Adamlar bir bozulsun sormayın. ‘‘Sen git de önce sana bu adresi veren kafayı değiştir’’ diye bağırmaya başladılar. ‘‘Sonra da otur kendi kafanı değiştir’’ dediler.

Aman abilerim, ablalarım, ben bu işe girişmeden, önce kendi kafamı kendim iyice testten geçirdim. Tek kelimeyle mükemmel buldum. Hatta içimden, ‘‘Ey büyük Allah'ım, sana isyan gibi olmasın; ama madem ki benimki kadar iyi kafa yaratabiliyorsun, niçin başkalarına da benim kafamın aynısından takmadın?’’ diye serzenişte bulundum. Bununla da kalmadım. Dürüst bir aydın olarak, en güvendiğim aydın büyüklerime gittim. ‘‘Bakın, lütfen harbi konuşun, benim kafam nasıl? Değiştirmeye ihtiyaç var mı?’’ dedim. Onlar bana bir iki soru sordular. Verdiğim cevapları dikkatle dinlediler. ‘‘Tam bizimki gibi çalışıyor kafan, demek ki, çok iyi. Değiştirmeye gerek yoktur’’ dediler.

Bu durumda, bana kalkıp da ‘‘Sen önce kendi kafanı değiştir demenin’’ haklı bir yönü yok herhalde. Ben kafamı kesinlikle değiştirmem.

***

Günlerce kapı kapı, TV TV, dergi dergi, radyo radyo dolaştım. ‘‘Baylar, bayanlar, kötü kafaları, iyi kafalarla değiştiriyorum; hem de bedava’’ diye satış konuşmaları yaptım. ‘‘Lütfen benim reklamımı yapın, ülkem kötü kafalardan kurtulsun artık’’ diye ricada bulundum. Eksik olmasınlar, bir kısım yayın organları benim istediğim reklamı yayınladılar. Yağmur gibi mektup geldi. Ancak, mektupla başvuranların hiçbiri kendi kafasının değişmesi talebinde bulunmadı. Hepsi, bana kafası değiştirilecek kişilerin adreslerini verdi.

Şimdi bu yazıyı okuyanlardan rica ediyorum. Kendi kafasından şikâyet eden varsa, gelsin ona yeni bir kafa takayım. Bu suretle, kıyısından köşesinden bizim de ülkemize bir kıyağımız olsun diyorum.

SON SÖZ: Kafasını değiştirmeyen, kafa değiştiremez.

Yazarın Tüm Yazıları