Dayak...

Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

Kadınlara dayak atılması sorunu, Kıbrıs meselesi gibi hiç bitmeyen bir öyküdür...

Öykü; atalarımızın ‘‘Dayak cennetten çıkmıştır'' özdeyişleri ile başlar, bir gözü şiş, kafası sarılı bir kadının, babasının evindeki divanda durup durup ‘‘fırtt..'' diye burnunu çekmesi ile sürer...

‘‘Dayak cennetten çıkmıştır...''

Koyun bunun üzerine ‘‘Kocadır, hem sever, hem döver''i...

Sevilmenin şartının dayak yemek olması gibi bir denkleme varırsınız ki, eğer kadınsanız, bir an önce dayak yemek gibi bir duygu içine düşüp çıkamazsınız...

Yok eğer daha da çok ‘‘sevilen birisi'' olmak için çaba harcadığınızda aynı yere varırsınız:

Baba evindeki divanda, önden darbeli Volkswagen gibi bir göz şiş...

*

Tüm bunların üzerine bir kültür tüyü daha dikmek olası:

‘‘Kocanın vurduğu yerde gül biter...''

Ki bu doğru olsaydı, çok dayak yiyen kadınların popoları, Kastamonu saksısı gibi renk renk güllerin, çiçeklerin, sarmaşıkların bittiği bir yer olacaktı...

Ve iki ayaklı tombul tombul çiçek seralarının sokaklarında gezindiği bir ülke...

Ellerinde çapa sopaları-hortumlar-kazma sapları ile, gül yetiştiricisi bahçıvan erkekler...

*

Neyse ki kadın milletvekilleri dayağı önlemek için kanun hazırladılar... Meclis'in bıyıklı muhafazakâr erkekleri ise ‘‘Bırakın dövelim, gül bitsin...'' diyorlar...

Kadın üyeler direniyor:

‘‘Kadın dediğin okşanmalı...''

Onları izliyorum; yarısı dul, yarısı bekâr...

Herhangi bir yerlerinde gül-çiçek açma olasılığı yok... Yine de ‘‘Kadın haklarının ve kadınların küresel bir değer'' olduğunu durmadan-bıkmadan haykırıyorlar...

Ve ‘‘küresel'' sözcügünü duyan muhafazakâr-bıyıklı üyelerin akıllarına evdeki küresel çiçeklik saksılar geliyor ki başkan uyarıyordur:

‘‘Lütfen oturun sayın üyeler... Biraz gül ekip gelelim ne demek?..''

*

Pekiii...

Ya ‘‘kadının dövülmesini yasaklayan'' kanun, milli irade tarafından ‘‘Ret'' edilirse?..

Bu ‘‘Kadını dövmeye yasak yok'' anlamına gelir mi, gelmez mi?..

Ya da; kanunla konulan bir ‘‘kadın dövülmez'' hükmünün ayrıca bir ayıpı var mı, yok mu?..

Yazarın Tüm Yazıları