Cüneyt Ülsever: Yeni ‘irticai tehlikeyi’ ilan ediyorum!

Cüneyt ÜLSEVER
Haberin Devamı

Yıllarca zihniniz, sol düşüncenin liberalliği ‘‘köşe dönücülük’’ olarak takdim etmesiyle doldu. Hoş, solcular bu konuda tamamen yanlış da değillerdi; ülkede bir sürü asalak entel sohbetlerinde, kendilerini liberal monşerlik kıvamında takdim ederlerdi.

Şimdi liberalizmden başka sığınacak dünyevi çözüm bulamayan siyasi İslamcılar da liberalizmi ahlakın çöküşü olarak nitelerler, nihayet minnetle andıkları Özal'ı bile zamanında dışlamayı hüner zannederlerdi. Onlar da o zaman, Arap milliyetçiliğinin ‘‘devletçi’’ çözümlerini, bugün devletin ezdiği kitlelere ‘‘sarılacak tek ip olarak’’ takdim ederlerdi.

Şimdi herkesin eteğindeki taşlar dökülüyor!

Kopenhag kriterlerini açıp okuyun. Metin, Türkiye'de liberal demokratların yıllardır anlatmaya çalıştığı önerilerle dolu.

Mübarek metni sanki liboşlar yazmış!

Halbuki, metni yaratan ekipte solcular, sosyal demokratlar, Hıristiyan demokratlar vb., velhasıl Avrupa geleneğini temsil tüm güçler var. Onlar, ortak paydaları olarak gördükleri liberal kriterleri tüm dünyaya ilan etmekte hiç mahzur görmüyorlar.

Bu öneriler bireyi (şahsiyeti) ön plana çıkaran, özgürlüğü insanca pay eden, insanın yaratıcı gücü önündeki tüm engelleri kaldıran, insanlığın 21. yüzyıla girerken ulaştığı en yüksek seviyeyi temsil eden kriterler.

Kimse aksini ispat etmek için kafa yormasın! İnsanlığın her türlü farklılığı ile huzur içinde bir arada yaşayabileceği tek düzen liberal demokrasi. Şimdi AB konusunda yan çizenler de bundan ürküyorlar.

Liboşlar sadece statükoyu savunduklarını ortaya koydukları için, anti-AB lobisi, bir avuç liboştan hiç hoşlanmaz. Vatan-millet-Sakarya söylemi dışında söyleyecekleri hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar, sadece iyi söverler. Utanmadan ve sıkılmadan, tıpkı Stalin'in Lenin'e yaptığı gibi, Atatürk'ün tarihi ismine sığınan bu kitle, şimdi de Türkiye'nin çıktığı büyük yolculukta en büyük irticai tehlike olacaktır.

* * *

Evet, bu ülkede beşeri kanunların ilahi kanunlarla şekillenmesini isteyen mürteciler var. Ancak onlar azınlıklar ve etkin değiller, dinozorlar da azınlıklar ama onlar etkinler. AB yolunda Kopenhag kriterlerinden ödü kopan bu mürteciler, ‘‘Vatan elden gidiyor’’ nidaları arasında mevzilendikleri statülerden kopmamak için kıyamet koparacaklar.

Bu gericiler ‘‘millet zaten anlamaz, onlara tek doğruyu ancak biz öğretiriz’’ inancıyla kaptıkları köşebaşlarından kopmamak için ellerinden geleni arkalarına koymayacaklar.

Şayet millet özgürleşirse, ‘‘Muhteremler, madem doğruyu siz biliyordunuz, bugüne dek neyi çözdünüz?’’ diye soracak, o zaman da foyaları ortaya çıkacak.

AB adaylığı konusunda ‘‘Vatan elden gidiyor’’ diye çığlık atanların, devlet aygıtı ile ilişkilerine göz atın, kimin esasında neyi savunduğu ayan beyan ortaya çıkar. ‘‘Devletin áli menfaatleri!’’ diye savundukları aslında kendi áli menfaatleridir!

Bu ülke liberal demokrasiden kaçamaz, yeni mürtecilerin sıcak sandalye merakları da buna engel olamaz!

Yazarın Tüm Yazıları