Cüneyt Ülsever: Süleyman Demirel neden alınır ki?

Cüneyt ÜLSEVER

KEMAL Derviş'in cumartesi günü açıkladığı program sırasında, rant ekonomisi nedeniyle geçmiş dönemleri eleştirmesine Süleyman Demirel çok alınmış.

Hürriyet Gazetesi'ne yolladığı cevabi mektubu sizler gibi ben de okudum.

Ben de bu mektuptan çok alındığım için bu yazıyı yazıyorum.

Zira, sadece Demirel'in değil, tüm siyasilerin yıllardır bizleri, gözümüzün içine baka baka, enayi yerine koymaları ve bunda hálá ısrar etmeleri çok ağrıma gidiyor.

Süleyman Demirel mektubunda, sözü tarımda uygulanan destekleme alımlarına getiriyor ve nüfusun % 44'ünün köylü olduğu bir toplumda bu nüfus milli gelirden (GSMH) % 12 pay aldığına göre, köylülüğün desteklenmesi gerektiğini söylüyor.

* * *

Demirel'in bu mantığı doğru! Dediği gibi Batılı ülkeler de tarımı destekliyor.

Ancak, Süleyman Demirel, amaçlı olarak bize resmin yarısını gösteriyor.

Demirel ve benzerlerinin politikaları fakir köylüyü değil, zengin köylüyü desteklemiştir!

Bağdat Caddesi köylüleri de yıllarca Süleyman Demirel'i desteklemişlerdir.

Anlayacağınız, Süleyman Demirel ve ‘‘benim köylüm’’ -zengin köylü-, bizim paramızla 40 yıl süreyle halvet olmuşlardır. Kemal Derviş'in karşı çıktığı da budur.

* * *

1) Bizde nüfusun % 44'ünü oluşturan köylülük, OECD'de nüfusun % 1.5'ini oluşturan köylülükten daha düşük üretim yapıyor. Onlar milli gelirlerinin (GSMH) % 1.5'i ile bizden çok daha verimli üretim yapan bir sektörü destekliyorlar. Biz ise GSMH'nin % 4'ünü verimlilikten nasibini almamış köylülüğün finansmanında kullanıyoruz.

2) Bu verimsiz köylülük, oy tabanının da % 40'ını oluşturuyor. Doç. Dr. Erol H. Çakmak-Prof. Dr. Haluk Kasnakoğlu-Prof. Dr. A. Halis Akder ‘‘Tarım Politikalarında Yeni Denge Arayışları’’ (TÜSİAD-1999) adlı çalışmalarında, seçim dönemlerinde destekleme alımlarının azami seviyeye çıktığını açıkça göstermektedirler. 1979-1998 yıllarını kapsayan dönemde; taban fiyatları 1983, 1987, 1991, 1995, 1999 yıllarında en yüksek seviyeleri vurmuştur ve bu yılların hepsi genel seçim yıllarıdır.

3) Türkiye'de yılda kabaca 11.5 milyar dolar destekleme ödemesi yapılıyor. Bu miktarın 2.5 milyar doları vergi ödemeyen köylülüğe, vergi ödeyen şehirlilerin doğrudan yaptıkları ödemelerdir. Geri kalan 9 milyar doların 6 milyar doları yine şehirli nüfus, köylülüğe, piyasaya destekleme alımlarıyla yapılan müdahale sonucu oluşan dünya fiyatları üzerindeki fahiş fiyatlar nedeniyle ödüyor.

Şehirli nüfus, köylü nüfusa her yıl hak etmediği 8.5 milyar dolar parayı aktarıyor.

Peki bu paralar kimin cebine gidiyor?

4) Destekleme alımları, neredeyse 1'e 2.4 oranla büyük toprak sahibi zengin köylünün -Bağdat Caddesi köylüleri- cebine giriyor. Başka bir deyişle, köylü hanelerin % 60'ı her 100 TL'lik desteklemeden 30 TL alırken, tepedeki en zengin % 20 hane 50 TL alıyor.

* * *

Destekleme alımları, köyde oturmayan zengin köylüyü destekliyor.

Onlar da yıllardır Süleyman Demirel ve benzeri siyasileri destekliyorlar.

Rakamlar ile ortalık yerde sırıtan bu durumun vurgulanmasına mühendis Süleyman Demirel neden alınır ki?

Tarımda destekleme yapmak zorundayız. Ancak, desteklememiz gereken, ürün desteği vasıtasıyla cebine her yıl milyar dolarlar aktardığımız ve seçimleri finanse eden zengin köylü değil, bizzat köyde oturan üreticinin kendisidir. (Bkz. 5 Nisan 2001 tarihinde bu köşede yayınlanan ‘‘Tarımda Üreticiyi Destekleyelim’’ başlıklı makalem.)