Çocukların Bir Numaralı Eğlencesi Doğal Yaşam Atölyesi

Güncelleme Tarihi:

Çocukların Bir Numaralı Eğlencesi Doğal Yaşam Atölyesi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2015 10:11

KEÇİÖREN BELEDİYESİ ÇOCUK DANIŞMA MERKEZİ (ÇODAM) İLE ÜSTÜN ZEKALI VE YETENEKLİ ÇOCUKLAR DERNEĞİ (ÜZYEÇDE) ÇOCUKLARIN GÖREREK, UYGULAYARAK VE YAŞAYARAK ÖĞRENMELERİNİ DESTEKLEYİCİ YÖNDEKİ ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYOR.

Keçiören Belediyesi Çocuk Danışma Merkezi (ÇODAM) ile Üstün Zekalı ve Yetenekli Çocuklar Derneği (ÜZYEÇDE) çocukların görerek, uygulayarak ve yaşayarak öğrenmelerini destekleyici yöndeki çalışmalarını sürdürüyor.
Bağlum Çalseki Köyü’ndeki Doğal Yaşam Uygulama Alanı’nda çocuklar mutfak, bilim, sanat, oyun gibi atölyelere katılarak yaşayarak öğrenme imkânı bulurken, aynı zamanda da doğayı yakından gözlemleyebiliyorlar. Çocukların çevreyi yakından tanıması ve çevre konusunda bilinçlenerek kalıcı davranış değişikliği kazanması amacıyla sürdürülen çalışmalardan biri olan doğal yaşam atölyeleri, çocukları doğaya davet ediyor.
Atölyelerde atıkların çevreye zarar vermeyecek şekilde doğaya geri kazandırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi gibi konularda bilgili eğitmenler rehberlik ve eğitim hizmeti veriyor.
OKUL ÖNCESİ YAŞ GRUBUNDAKİ ÇOCUKLAR DA ATÖLYELERE KATILIYOR
Çocuklar, doğal yaşam atölyeleri ile çevre konusunda daha sorumlu davranmayı öğrenirken, AVM, bilgisayar, televizyon üçgenine sıkışmaktan kurtuluyorlar. Her yaş gurubundaki çocuğun katıldığı atölyelerde çocuklar biyolojik çeşitliliği de tanıyarak çevreyi koruma bilinci kazanıyorlar.
Doğayla baş başa olan çocuklar atölyede bulunan at, keçi, eşek, tavuk, ördek, kedi, köpek gibi hayvanları da gözlemleme ve onları besleme fırsatı yakalıyorlar. Uygun koşullarda yumurta toplama, süt sağma, ağaçlardan meyve toplama, sebze ekimi gibi etkinliklerle doğal üretimin bir parçası olma şansı elde ediyorlar.
Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, doğal yaşam atölyelerinin eğitici ve öğretici bir tarafı olduğuna da dikkat çekerek şunları söyledi:
"Çocuklarımız sadece tüketim toplumunu görmekten ziyade kendi ürettiğini tüketen insanlarla bir arada oluyorlar. Böylece geleneksel yapı kültürümüzü, unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi, geleneklerimizi, göreneklerimizi, el sanatlarımızı yakından tanıyarak günümüz koşullarında da bunu sürdürmenin mümkün olduğunu fark ediyorlar. Doğayı korumak ancak onu yakından tanımak, onun bahşettiklerinin farkında olmakla mümkün.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!