Çiller CIA ajanı mı?

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

Türk kamuoyu son günlerde, DYP Lideri Tansu Çiller'in CIA ajanı olup olmadığı tartışmasıyla meşgul. Tartışmaya açıklık kazandırabilmek için bu iddialara kaynak oluşturan belgelere ilişkin gözlemlerimizi çok özet olarak aktaralım:

Belgelerden birincisi, John Fish adındaki bir CIA emeklisi tarafından, 14 Nisan 1997 tarihinde Almanya'daki bir Amerikan askeri üssünde adli müşavire verilen yeminli ifadeyi konu alıyor.

Bu belgeye göre, John Fish CIA'da çalıştığı dönemde örgütün üçüncü ülkelerde kilit görevlere yükselmiş olan ajanlarının gözetiminden sorumlu olmuştur. Fish'in mesaisini gözlediği ajanlar arasında Çiller de vardır.

İkinci belge, ismini açıklamayan bir başka emekli CIA ajanı tarafından 3 Mayıs 1997 tarihinde New York'taki bir notere tasdik ettirilen ifadedir. ‘‘Motta Gur'' kod adını kullanan bu ajanın söylediklerinin özü şudur:

Motta Gur ile John Fish yakın arkadaştırlar. Fish, Çiller'in Türk-Amerikan ilişkilerine büyük zarar verdiğine kanaat getirir. Motta Gur, Fish'i bütün bildiklerini kamuoyuna açıklaması için ikna eder. Fish, bunun üzerine Almanya'daki askeri üsse giderek birinci belgedeki ifadesini verir.

Fish, ifade verdikten tam dört gün sonra 18 Nisan günü evinde çıkan bir yangında ölür. Durumu öğrenen Gur, New York'taki notere giderek bütün bildiklerini anlatır.

Bu kurguda şu noktalara dikkat çekmek istiyoruz:

1) Belgelerin inandırıcılık kazanabilmesi için en azından Motta Gur'un gerçek kimliğiyle kamuoyunun karşısına çıkması gerekirdi. Herkes notere gidip istediği ifadeyi verebilir. Noterin yapacağı işlem, mührünü basmaktır.

2) Yangında ölen Fish ifadesinde, Çiller'e 1974 yılında ‘‘Türkiye'ye dön'' talimatı verildiğini ve hemen ardından CIA'nın Çiller'i Türkiye'de ‘‘öne çıkarttığını'' söylüyor.

a) Çiller'in Türk kamuoyunda yıldızının parlamaya başlaması 1987 tarihli ünlü TÜSİAD raporuyladır. Çiller, siyasete 1991 yılında girmiştir. 1974 ile 1987 arasındaki 13 yıllık zaman boşluğu nasıl izah edilecektir?

b) Fish, 1969-92 arasında CIA'da çalışmıştır. Fish, CIA'nın 1974 sonrasında Çiller üzerinden Amerikan yanlısı bir partiye büyük para aktardığını öne sürüyor. DYP ve lideri Süleyman Demirel 1991 seçimlerine kadar Amerika'nın kara listesindeydi. Amerika'nın o dönemde DYP'ye para verdiğini düşünmek saflık olur.

3) İkinci ajan Motta Gur'un ifadesine göre, Çiller'in ana görevi Türkiye'deki anti-Amerikan akımlar hakkında raporlar hazırlamaktı. Çiller'in birikiminin Türk solu ve anti-Amerikan akımlar üzerinde bir derinlik içerdiğini hiç zannetmiyoruz.

4) Yine Gur'un ifadesine göre, Fish Avrupa'daki evinde çıkan yangında ölmüştür. Gur, suikast şüphesini belirtirken, bunu polis raporuna dayandırıyor. Polis raporunu bilecek kadar konuya hâkim olan Gur, yangın çıkan evin adresine, evin hangi ülkede bulunduğuna bile açıklık getirmiyor.

5) Gur'a göre, Fish'in ifade verme nedeni Çiller'in ABD çıkarlarına zarar vermesidir. Nasıl oluyor da, ABD'nin özel olarak seçip yetiştirdiği paralı bir ajan ABD çıkarlarına bu ölçüde zarar verebiliyor?

6) Gur, Fish'in Frankfurt yakınlarındaki üste ifade verirken, çevrede bir Kürt politikacısının öldüğünü ve civarda ‘‘bozkurtlar''ın görüldüğünü de aktarıyor. Gur, ayrıca kimliğini saklama gerekçelerinden biri olarak Flash-TV'ye yapılan saldırıyı da zikrediyor. Bu ‘‘girmeler'', tabii dikkat çekici.

Doğu Perinçek'in Çiller hakkındaki suç duyurusunun belli noktalarda bu belgelerden esinlendiği hissediliyor. Takdiri okurlarımıza bırakıyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları