Çıkından çıkan

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Özer abim Tansu ablamın kocası ve hepimizin saygın eniştesidir. Aile köşeyi dönmüştür. Allah onlara ‘‘Yürüyün’’ demiş, yürümek bir yana, ikisi de hızla koşup görkemli bir servetin sahibi olmuşlardır.

Tansu ablamla servetleri ortaktır.

O kadar ki, abimin batırdığı İstanbul Bankası'nda bile ablam onunla birlikte görev yapmıştır. O dönemde hazırlanan ve ablamın başbakanlığı döneminde hasıraltı edilen devlet raporlarında bütün bu bilgiler vardır.

Ben şahsen ablamı ve eniştemi haddinden fazla severim. Onlara iftira atan kartel medyası ile başım hep derttedir.

Bu muhteşem ikili, servetlerini tamamen helal yoldan edinmiştir. Buna inancım tamdır. Ablama l970'li yıllarda babasından miras kalan 470 bin lira her şeyin başlangıcı olmuştur.

Bizim enayi babalarımız o yıllarda 470 bin lira edinseydi, şimdi bizim de ablam ve abim gibi Amerika'da malımız mülkümüz, Boğaz'da yalılarımız, holdinglerimiz, yatlarımız olurdu.

Derdimize yanalım!

***

Özer abim dün servetiyle ilgili olarak Meclis Soruşturma Komisyonu'na gidip ifade verdi. Bu davranışı, Meclis için büyük şeref ve onurdur. Böyle değerli bir vatan evladının Meclis çatısı altında birkaç saat geçirmesi bile, yasama organını taçlandırmaya yeter.

Özer abim komisyon üyeleri tarafından kendisine sorulan soruları yanıtlarken ‘‘İşsizim’’ demiş.

Demek ki Türkiye'de işsizlik çok ciddi boyutlara ulaşmış. Özer Çiller gibi kafası paraya, arsaya, villaya cin gibi çalışan bir kimsenin bile işsiz olması, fevkalade ciddi bir olaydır.

Ancak burada ablamı da takdir etmek gerekir... Çünkü koskoca parti genel başkanı ve eski başbakan olarak kocasına torpil yapsaydı, uygun bir iş bulması mümkündü. Hiç değilse Köy Hizmetleri'ne geçici işçi olarak sokuşturur, sonra kadrolu yapardı. Demek bu yola başvurmamış.

Neyse, önemli olan ablamın işsiz kalmaması. Fazilet'le ortaklık kurup yeniden hükümette yer alması.

Tencerenin yuvarlanıp kapağını bulması.

***

Evet efendim, kartel medyası benim biricik ablamı yıpratmaya çalışıyor. Sadece kartel medyası olsa neyse. Üzerine bir de Maliye Bakanlığı bindi. Maliye Teftiş Kurulu ve Hesap Uzmanları Kurulu tarafından yapılan incelemelerde tamamen iftiraya dayalı bulgular ortaya çıktı.

Ablamın rahmetli annesi Muazzez Hanım olayı gibi.

Muazzez Hanım bir apartman dairesinde tek başına yaşardı. Kirasını ablam öderdi ama ödemezdi. Bu nedenle icra'ya verildikleri olurdu. Bunları burada yazmıştım. Annenin hastalığı iyice artınca, yalıya almak zorunda kaldılar.

Ölümünden sonra aylar geçti. Bir gün ablam ve eniştem, ilgili makamlara başvuruda bulundular:

‘‘Rahmetliden bize 570 bin dolar, 690 bin mark ve 880 adet cumhuriyet altını kaldı. Ay vallahi çok şaşırdık ayol. Şimdi bu geliri beyan ediyoruz.’’

Yani Muazzez Hanım onların evinde kalıyor, orada vefat ediyor ama ablam ve kocasının bu servetten aylar boyu haberleri olmuyor. Memleket meseleleri, dalgınlık!

Kıskançlıktan çatlayan iftiracılar ve kartel medyası, bu konuyu gereksiz yere büyüttü.

İftiracıların başını çeken vergi uzmanı Doç. Dr. Şükrü Kızılot yazılarında bunun olamayacağını, bunların saklayıp vergi dışı bıraktıkları gelirlerini bu yöntemle, yani ‘‘Bize miras kaldı’’ numarasıyla aklamaya kalkıştıklarını iddia etti. Maliye Bakanlığı raporunda da aynı görüşler yer aldı.

Çok ayıp ettiler!

***

Bu durumu dün komisyonda Özer abime soruyorlar. Haaa, bir şey daha ekleyeyim, Komisyonun DYP'li ve Fazilet'li üyeleri dün suspus. Abime bir tek soru bile sormuyorlar.

Burada özellikle Fazilet milletvekillerini kutluyorum. ‘‘Müslümanlık’’ dediğin işte böyle olur. Tansu ablamla eşinin iftira kurbanı olduklarını biliyorlar ve o yüzden üzerlerine gitmiyorlar. Allah onlardan razı olsun. Amin, amin.

Neyse, sonunda Özer abim baklayı ağzından kaçırıyor. Kayınvalidenin aylar sonra farkına vardıkları bu serveti konusunda şöyle diyor:

‘‘Yaşlı kadındı, çıkınında saklamış. Bizim de haberimiz yoktu.’’

Allah hepimize böyle çıkınlar ihsan etsin. Amin.

***

Şimdi hiç kimse Tansu ablamla kocasını gırgıra almaya, suçlamaya kalkışmasın.

Türkiye'de her evde böyle bir çıkın vardır...

Ve içinde kâğıtlara, naylonlara sarılı olarak en az 570 bin dolar, 690 bin mark ve 880 adet cumhuriyet altını bulunur.

Bana inanmazsanız, bugünden tezi yok evinizde bir arama yapın. Yatak altlarına, çekmecelere iyice bakın. Hele evde yaşlı bir büyüğünüz varsa, onun da mutlaka bir çıkını, çıkının içinde de Muazzez Hanım kadar parası ve altını vardır.

Örneğin benim annemin kömürlükte sakladığı bir bohçası var, inanın içinde en az 5 milyon dolar nakit var.

Sevgili okuyucularım, yüce Allah insanı kuru iftiradan saklasın. Tansu ablamın ve saygıdeğer kocasının büyük başarıları maalesef kıskanılıyor ve onlara ‘‘şaibeli’’ deniliyor.

Çıkından servet çıkmış!

Çıkar be, size ne! Adam olun, uyanık olun, sizin de çıkınlarınızdan dolar fışkırsın, mark fışkırsın, altın fışkırsın.

Sizin kafanız çalışmıyorsa, bunun ceremesini uyanık ablam ve eniştem mi çekecek.

Haydi Türkiyem, ileriii!













Yazarın Tüm Yazıları