CHP, bunları söyleyebilir mi

“HALKÇI, milliyetçi, laik, cumhuriyetçi, devletçi ve devrimci parti bunları söyler.

Kılıçdaroğlu’nun bunları söylemeye niyeti var mı?” diyor Osman Akgün...
Önce “Tekrar Mustafa Kemal Atatürk’ün Kemalist düzenine dönülecek” denilmesini istedikten sonra uzun bir liste yazmış... Biz özetliyoruz:
“Gıdadan KDV kalkacak... Şehirlerdeki fazla nüfus köylere taşınacak, bunlara bedava konut ve toprak verilecek, tarım desteklenecek.
? KDV soygununa son verilip KDV %10 ile sınırlandırılacak.
? Gümrük birliği masaya yatacak, Türkiye aleyhine olan tüm hükümler kaldırılacak.
? AB nedeni ile Çin ile yapılan haksız rekabete son verilecek, Çin mallarına sınırlama getirilecek, fabrikalarımız tekrar çalışmaya başlayacak.
? Güneydoğu’da değil, tüm Türkiye genelinde toprak reformu yapılacak, Güneydoğu’da toprak ağalığı kaldırılacak.
Tarım ve hayvancılık en az AB ve ABD’deki kadar desteklenecek.
? İMKB ‘kumarhane’ olmaktan kurtarılacak.
? Üniversite harçları kalkacak. YÖK kaldırılacak.
? Askerin başına çuval geçirenlerden hesap sorulacak.
? Çiftçinin borçlarının bir kısmı silinecek.
? Tarımda ithalata son verilip tekrar tütün, şekerpancarı, pamuk vs. ekilecek.
? İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli öncelikli olarak 5 yıl içinde gerçek hızlı tren ile birbirine bağlanmış olacak, Türkiye 10 yıl içinde demir ağlar ile örülecek.
? NATO anlaşmaları gereğince 800 bin kişiyi bulan ordu mevcudu 300 bine düşürülüp bu kaynaklar ülkenin kalkınması için harcanacak, askerlik süresi 8 aya inecek.
? NATO’dan çıkılacak.
? İstanbul’da rant bitecek, 3. köprü yapılmayacak, bunun parası ile yeni bir şehir kurulacak.
? Bütün işçiler sendikalı olacak.
? Asgari ücret sadece kalifiye olmayan işçiye uygulanacak.
? Sözleşmeli öğretmenlik kalkacak.
? Kredi kartı soygunu son bulacak.
? En büyük suçlardan biri devleti dolandırmak olacak.
? Deniz Feneri işi aydınlatılacak.
? İlk işimiz dokunulmazlıkları kaldırmak olacak.
? Makam araçlarının %90’ı geri alınacak.
? Türkiye şeyhler ve tarikatlar cumhuriyeti olmaktan kurtulacak, tarikatlar yasaklanacak.
? Seçim barajları kalkacak.
? Sanayi ve sanayiciye destek olunacak.
? Ovaların betonlaşması durdurulacak.
? PKK’ya olan AB ve ABD desteğine son verilecek.
? Belediyelerde rüşvet son bulacak.
? Sağlıktaki katkı paylarına son verilecek.
? Hukuk sistemi halkın vicdanını teskin edecek şekilde baştan düzenlenecek.
? Emeklilere %20 zam verilecek ve emeklilerin muhtaç olmadan yaşaması sağlanacak.
? Ege sahillerinde yat ve denizcilik sektörü desteklenecek.
? Ergenekon davasında kusuru olan hakim ve savcılar varsa yargılanacak.
? Bor milli sanayii kurulacak.
? Türkiye kendi savaş uçağını ve tankını yapacak.
? Azeri kardeşlerimiz ile birlik olunacak.
? Türkiye üretecek, üreterek bol bol tüketecek.
? IMF soygunu bitecek!”
Zor işler bunlar!..

Sedef Adası’na yazık olur

? SEDEF Adası, Adalar ile Maltepe arasında İstanbul’un en küçük yerleşim alanıdır. Birkaç ailenin oturduğu ada, 1958’de ağaçlandırılmaya başlanmış ve bugün nitelikli orman vasfına kavuşmuştur. El değmemiş bir zenginlik yaratılmıştır. Mülkiyeti 1986’da İstanbul Belediyesi tarafından Adalar Belediyesi’ne intikal ettirilmiştir. Bugüne kadar da belediyenin emanetinde korunmuştur.
Ama orada bir sorun var bu günlerde... AKP’nin sıkıştırması karşısında ekonomik zorluklar yaşayan Adalar Belediyesi kendi mülkiyetinde olan ‘tepe araziyi’ satmak istiyor.
Sedef Adalılar Derneği, bir bilgilendirme notu gönderdi; “Bu mesele nedir?” diye... Sonuçta bu yerin korunmasını istiyor.
Şöyle deniliyor:
“Sedef’in tepe arazileri, 1956’da yapılmış olan İstanbul Nazım İmar Planı’na ve parselasyona göre ada 14 parsel 1 ve ada 15 parsel 1, 1984 yılında, bu taşınmazların sahipleri ve aynı zamanda Sedef Adası yerleşiminin kurucuları olan Rey’an Şehsuvaroğlu ve Şehsuvar Menemencioğlu kardeşler tarafından, zamanın İstanbul Belediyesi’ne korunma amaçlı olarak hibe edilmiştir. Yerleşimin kurucuları ve Sedef Adalılar, bu arazilerin hibe edilmelerinin, arazilerin korunmaları ve üzerlerindeki doğal zenginliğin muhafazası için olduğunu ve bu hibenin söz konusu arazi ve buradaki doğal değerlere bir dokunulmazlık zırhı sağlayacağı inancıyla belediyeye emanet edilmiş olduğunu bilir ve buna inanırlar. Yeşil alan 26 yıldır da korunmuştur. Ancak Mart 2009 seçimlerinde Adalar Belediye Başkanlığı’na seçilen Dr. Mustafa Farsakoğlu yönetimindeki Adalar belediyesinde, tepe arazilerin satışı fikri dile getirilmeye başlanmış ve muhtemel bir satıştan elde edilecek gelirle, belediye bütçesindeki açıkların kapatılması düşüncesi ortaya çıkmıştır.”
Evet, belediye konuyu görüşmek üzere gündeme almış... Sedeflilerin endişesi, ya bir karar çıkarsa...
9 adadan oluşan Prens Adaları, Türkiye’deki 305 önemli doğal alandan birisidir... Bir tarafta doğal bir alan bir tarafta ekonomik sıkıntı içindeki CHP’li bir belediye...
Çözüm, Kadir Topbaş’ta galiba... O da adaları sever.

GÜNÜN SÖZÜ

(Antalya’daki bayramlaşmada kendisini ziyaret edenlere)
? “Bir anayasa yüzde 85-90 ile kabul edilmelidir; herkesi kucaklamalıdır. Yüzde 42 dışlanamaz, aslında bu oran çok önemlidir. Okumuşun, aydının, işadamının ve ülkesini sevenlerin oyudur bu. Bir avuç kömüre oy verenlerin değildir. Bu oran bir mağlubiyet oyu gibi algılanmamalıdır. Biz ülkeye, partimize sahip çıkacağız, ülkeyi AKP’ye teslim etmeyeceğiz.” (Deniz Baykal)

Biline

? KURAN indirildiğinde vahşet vardı. Artık günümüzde, akıl egemen olmalı. Yunus suresinin, 100’üncü ayetine göre, ”İslamiyet akıl dinidir.”
Akıl, Kuran’da tamı tamamına, 375 kez tekrar edilmiştir.
Nurettin KAPTAN
Yazarın Tüm Yazıları