CHP başarısızlığının nedeni bizleriz...

CHP’nin iktidar olamayışının nedenlerini irdelemeye başlamadan önce bir anımı okuyucularla paylaşmak istiyorum” diyor; CHP’nin (15-16. dönem) eski milletvekili Nurettin Karsu...

Haberin Devamı

1950 seçimlerinin yenilgisinden sonra 1951 Eylül’ündeki ara seçimde İsmet İnönü, eski üç bakanı İsmail Rüştü Aksal, Nihat Erim ve Cavit Oral’ı (Adana toprak ağası) Aydın’da aday gösteriyor. DP’nin en güçlü olduğu Aydın’da CHP’nin tek umudu, bu güçlü bakanlar oluyor. Kampanya sırasında örgütü bulunmayan Işıklı köyündeki kahvehaneye CHP’nin tabelasını astırıyorlar. Miting yapılıyor bir gün... Kahveci adaylara ikram ediyor. Tepsiyi hangi adaya tuttuysa ayranlar ‘teşekkür’le elinde kalıyor kahvecinin. Bu olayı yaşayan Karsu, “CHP’nin azametli bakanları köylünün ayranını içine sindirip içmedikleri için seçim heyecanıyla gelmiş olan halk neye uğradığını bilemeden donakalmıştık” diye yazıyor. Sonuçta oylar DP’ye gidiyor.
ANADOLU’YU TANIMAYAN YÖNETİCİLER
Karsu yazıyor:
“Tek parti döneminin bu halka yukarıdan bakış, ’sosyal demokratım’ diyen bazı yöneticilerimizin genlerine işlemişti sanki... ‘Halkçıyım’ diye başa geçenlerimizin çoğu halkla bütünleşemediler.
Ezilen halkın sesini, kesilen nefesini, Anadolu’da hayvancılığın ve çiftçinin yok oluşunu, Çukurova ve Menderes ovalarında pamuğun ekilemeyişini, çiftçi ve topraksız köylünün tükenişini duyuramadık. Halkın arasına girip nefesini dinlemek yerine; halktan uzak durmayı, gereksinim olmadığı halde şehir dışına oval ofisli yeni bir lüks Genel Merkez binası inşa ederek, ‘politbüro’nun daha da rahat olmasını yeğledik. Halk içinde saygın partilileri partiden bir bir uzaklaştırdık. Kongrelerde ne biz konuştuk ne de onları konuşturduk. Parti tüzüğünü AKP’den de esinlenerek demokratik hale (!) getirdik. AKP’nin din eksenli politikasının etkilerini, küçük yaştaki torunlarıyla bayramlarda camiye giderek dengelemeye çalışan Deniz Bey, nedense İnönü’nün bu gibi dini yarış konusunda söylediklerini adeta unutmuş göründü.
Milli gelirden fakirin %5, zenginlerin %56 aldığını, yoksulluğun ve yolsuzluğun dayanılmaz boyutlara ulaştığı bir ortamda  ’bir lokma –bir hırka’ ile uyutulan yoksul-işsiz halkımızı haykırarak uyandırmayı beceremedik. Eskiden olduğu gibi, ülke sorunlarının Meclis Grubu’nda milletvekilleri ile tartışılması ve onların katkı yapmasına hiçbir zaman gereksinim duyulmadı. Zaten onlar da halkın değil, Genel Başkan’ın himmetiyle listeye girdikleri için, (genel başkanlarının dışında) söyleyecek sözleri yoktu. Milletvekili seçimleri için listeler yapılırken ‘ülkeye-halka hizmet’ değil, ‘genel başkana kulluk ve polit büroya bağlılık’ ölçüt alınıyordu. Özgürlüklerin kısıtlandığı, basının susturulduğu, hukukun vesayet altına alındığı, korkunun tüm ülkeye yayıldığı, dinciliğin egemen, bilimin ise suskun olduğu bir süreçte yaşanırken, genel başkanın haftalık konuşması ile yetindik. Peki, bütün bunlara karşın, partiden bir atılım bekleyen eski oydaşlar sandığa nasıl gidecekti? Kusur onlarda mıydı? 1973 ve 1977’de halkı sandığa götüren o gücün yaratılamamasının suçu, başta genel başkanlar olmak üzere, bizlerde değil mi?
Bu seçimde; çekim gücü yaratarak, Cumhurbaşkanı’nın ‘Cumhuriyetin sonu gelmiştir’ sözünü de akıldan çıkarmadan, halkçı-emekçi iktidarını kurmaya ve ‘Cumhuriyetimizi ve değerlerimizi korumaya’ mahkûmuz!
CHP yeni yönetiminin, kendini kalıtsal hastalıklardan arındırarak, halka inip bunu başarmasını umutla bekliyoruz. Zaten, Atatürk’ün emanetini başarıya ulaştırmak o koltukta oturanların görevi değil mi?”

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Değiştim. Hayat beni değiştirdi. Yere çakılmanın ne olduğunu da, ayağa kalkmak gerektiğini de artık çok iyi biliyorum.”
(Yunanistan’da ‘Demokratik İttifak’ adlı parti kuran eski Dışişleri Bakanı Dora Bakoyani)

Estetiği de gözettik

BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Kadir Topbaş dün Büyükşehir bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada ilginç sözlerinden bazıları şöyle:
“Şehircilik hamleleri başka kentlerin esin kaynağı oluyor...
İstanbul bugün bütün dünya şehirlerinden daha temiz, daha estetik ve daha bilge bir şehir... Bu şehrin yollarını, kavşak ve köprülerini yaparken, ihtiyacın yanı sıra estetiğini de gözettik. Bu şehre yakışan, şehrin dekorasyonuna zenginlik katan işler yaptık... Bu kentin anayasasını yani Çevre Düzeni Planı’nı yapmak bize nasip oldu. ‘Ben yaptım oldu’ mantığına prim vermedik.”

Haberin Devamı

Neden kredi kartı kullanmazlar

SULTANAHMET Köftecisi ile ilgili yazdığınız durum uzun zamandır benim de dikkatimi çekmektedir. Maalesef bazı küçük işletmeler de kredi kartından ödemeyi komşu esnaftan çektirmektedir. Tarihi Üsküdar Kanaat Lokantası’nda da kredi kartı geçmemektedir. Muayenehaneleri ticari müessese yerine koyarak pos makinesi mecburiyeti getiren zihniyet bu çok bilinen ticarethaneleri denetlememekte midir?
(İsmi saklı bir doktor)

Biliyor musunuz

UNESCO ödülleri

- UNESCO’-nun ‘somut olmayan kültürel mirasın korunması’ ödüllerinin bugün Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde, 18.30’da, Fuat Başar’a (ebru), Hasan Çelebi’ye (hat) ve Uğur Derman’a (Türk sanatları hakkında yayın yoluyla yaptığı hizmetler) verileceğini...
- CHP’nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 29 Eylül’de düzenlediği; Şehir Hatları’na ait 46 deniz vasıtası ile 49 iskele, terminal ile Haliç Tersanesi’nin intifa hakkını 30 yıl süreyle İstanbul Şehir Hatları Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye devreden ihalenin iptali için İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurduğunu...
- KEMER-BURGAZ’daki sivil toplum örgütleri ile aralarında AKP ve CHP üyelerinin de bulunduğu Halk Konseyi’nin, İBB’nin kapatmasına karşın çalışmaları devam eden kimyasal atık yakma tesisini protesto için köy meydanında bugün 13.00’te etkinlik yapılacağını (0212-360 22 24)...
- CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, İstanbul’da imar rantına dönük İstanbul’u yoğunlaştıran plan değişiklikleri ile ilgili Meclis araştırması açılması istediğini...
- FATİH Belediyesi, Türk Alman Sağlık Vakfı ile Kültür Başkenti ‘İstanbul’un Yüzyılı (1960-2060) Sempozyumu’nun 27-28 Kasım tarihlerinde Aya İrini’de yapılacağını...

Yazarın Tüm Yazıları