Cem Yılmaz yordu beni!
Hissiyatım şudur; bu yılın gişe rekortmeni bir sinema filmi olmayacak, Cem Yılmaz’ın stand up gösterisi film olmayan ama sinemada en çok izlenen yapım olarak tarihe geçecek.
Cumartesi gecesi arkadaşlarla gece seansında “Pi’nin Yaşamı”na (Life of Pi) yer ayırtmak üzere İstinye Park Cinemaximum’u aradık.
Sonra Kanyon’u, sonra Trump’ı, sonra Cevahir’i.
Her yerde aynı cevap.
“Pi’nin Yaşamı”nın gece seansı talep görmediği için yokmuş.
“Anna Karenina” için de aynı şeyi söylediler.
“Peki ne var?” dedik.
En çok salonda “CM101MMXI Fundamentals” çıktı.
Hem de boş koltuk olmamacasına.
Cem Yılmaz’ın gösterisini canlı olarak defalarca izlediğim ve bir sinema filmi olarak değerlendirmediğim için bir daha gitmem diyordum.
Ama yorumları okuyunca fikrim değişti.
Filmden çıkanlar gülmekten yorulduklarını söylüyordu.
Toplu gülme seansına dahil olmak üzere pazar akşamı sinemanın yolunu tuttum.
Çene kaslarım ağrımış, yüzüm gülen yüz şeklinde kalakalmış bir şekilde çıktım sinemadan. Cem, bizi yine yeni yeniden güldürdün ya, sağ olasın.
Seni, gösterini canlı izleme şansı elde edemeyenlerle paylaşma yolunu bulduğun için de ayrıca tebrik ediyorum.
Bu sinema filmi, Cem Yılmaz’ın hem maddi hem de manevi kazancıdır.
En düşük maliyetle en yüksek gişe elde eden film olarak tarihe geçecektir.
Jennifer Lawrence ve Tom Ford
Pazar sabahı Ertuğrul Özkök’le “Umut Işığım”ı (Silver Linings Playbook) konuştuk.
Özellikle de başroldeki performansıyla kuvvetle muhtemel Oscar adayları arasında yer alacak olan Jennifer Lawrence’ı.
Genç yıldızın hiçbir oyunculuk eğitimi almamasına rağmen geldiği nokta hem şaşırtıcı hem de hayranlık uyandırıcı.
İlk uluslararası ödülünü Venedik Film Festivali’nde Charlize Theron’un gençliğini canlandırdığı “Aşk Ateşi” (Burning Plain) ile almıştı.
“Winter’s Bone” (Gerçeğin Parçaları) ile Oscar’a aday oldu.
Ama asıl yükselişi ve bir gençlik ikonu haline gelmesi, “Açlık Oyunları” (The Hunger Games) filmindeki Katniss rolü ile...
İlk defa bir kadın aksiyon kahramanının filmi dünya çapında 700 milyon dolar hasılat yaptı.
Özkök, Tom Ford’un, Lawrence’ın üzerinde H&M marka tişört görmesinden sonra bu markayla çalışma kararı aldığını söyledi.
Ford, gençlik ikonu olan Lawrence’ın tercih ettiği markanın gençliğe ulaşma yolu olduğunu düşünmüş.
Jennifer Lawrence’ın “Umut Işığım”daki rolüyle Oscar’a aday olmasını bekliyoruz.
Lawrence bu yılın sonunda vizyonda olacak, Büyük Bunalım yıllarında geçen “Serena” adlı filmde de Amerikan edebiyatının en karanlık kadın karakterlerinden
birine hayat verecek. Susanne Bier’ın yönettiği filmde başrolü yine “Umut Işığım”daki rol arkadaşı Bradley Cooper ile paylaşıyor.
Onunla ilgili kitlelerin merakla beklediği en önemli şey, tabii ki 2013 sonunda vizyona girecek olan “Açlık Oyunları”nın devam filmi “Açlık Oyunları: Ateşi Yakalamak” (The Hunger Games: Catching Fire).
Son roman “Açlık Oyunları: Alaycıkuş” (The Hunger Games: Mockingjay) ise 2014 ve 2015’te iki bölüm halinde gösterilecek.
