Cem Yılmaz mı Johnny Depp mi?

Ferzan Özpetek’in “Şahane Misafir” filminde hayalet olarak izlemiştik Cem Yılmaz’ı.

Haberin Devamı

Yıllar öncesinden gelen, evin eski sakinlerinden bir hayalet olarak çıkmıştı karşımıza.
Tim Burton’ın aynı adlı televizyon dizisinden uyarladığı son filmi “Karanlıklar Ülkesi”nde (Dark Shadows) ise Johnny Depp hayalet rolünde.
Vampir Barnabas Collins olarak 200 yıl sonra bambaşka bir dünyaya uyanıyor.
Ve ben galiba ilk kez bir Tim Burton-Johnny Depp işbirliğini çok sevemiyorum.
Cem Yılmaz’lı hayalet ne kadar sıcak, samimi, tuhaf gelecek belki ama gerçekçi ise Johnny Depp’li hayalet de bir o kadar soğuk, itici, abartılı kalıyor.
Her şeyden biraz var ama hiçbir şeyden doğru dürüst yok gibi. Tarz olarak gotik mi, korku mu, melodram mı, komedi mi, aksiyon mu belli değil.
Filmi yapımcıları bile kategorize etmekte zorlanmışken bize söz düşmez zaten.
Böyle bir karmaşada hayalet de keyif vermiyor Johnny Depp de.
Nerede bizim hayalet Cem Yılmaz!

Bu mektup başbakanımıza

Haberin Devamı

Ankara’dan kulis haberi geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hayvan hakları yasa tasarısındaki değişikliklerle ilgili olarak uyarıda bulunmuş, “özen gösterin, yeni hayvan hakları yasasında bir yanlış olmasın” demiş.
Erdoğan, bir yıl önce Dolmabahçe’deki toplantımızda hayvanlar konusundaki hassasiyetini sadece dile getirmekle kalmamış, hissettirmişti de zaten.
Kurucusu ve başkanı olduğum HAÇİKO olarak geçen gün bir basın toplantısı düzenledik, ana başlıkları, hayvanseverlerin ortak arzusu olarak kendisine buradan iletmek istiyorum.
Şu anda meclis gündemindeki yeni tasarı hayvanları koruma değil, hayvanlardan korunma yasası gibi.
Sokak hayvanlarını toplu halde uyutmaya açık maddeleri var, birkaç kötü niyetli imza ile belediyelerin yasaya uygun toplu ölümler gerçekleştirmesi işten bile değil.
Yeni yasa bu haliyle çıkarsa evimizdeki kedi, köpek sayısına da karışacaklar. Meskenlerde barındırılacak hayvan sayısını bakanlık belirleyecekmiş, iki kediden fazlası yasaklanabilirmiş! Doğru koşullarda olduğu sürece evlerinde birden fazla hayvan besleyenleri böyle cezalandırmak niye?
Şimdiden söylüyorum, ölürüm de vermem evimdeki şimdilik beş, ileride muhtemel onbeş hayvanı.
Diğer yanda tehlikeli sayılan köpek türlerine karşı alınan önlemde onları bu hale getiren insanlar yerine hayvanlar cezalandırılıyor. Yasaklanması gereken pitbull ya da diğer tehlikeli türler değil köpek dövüşleri olmalı.
Doğal yaşam parkları ve barınakların ise sivil toplum kuruluşlarına, hayvanseverlere açık ve şeffaf olması gerekiyor.
Yeni yasayla birlikte deney hayvanlarının cerrahi müdahalelerinde veteriner bulundurma şartı kalkıyor.
Bu, deney hayvalarının ehil olmayan ellerde işkence görmesi demek.  5199 no’lu yasa mutlaka deney hayvanlarını da kapsamalı.
Varolan yasada hem tecavüz hem işkence aynı maddede iken şimdi tecavüze hapis cezası geliyor. İşkence ise yine 750 lira ile geçiştirilmiş. Hayvana işkence de aynı tecavüz gibi mutlaka hapis ile cezalandırılmalı.
Başbakanımızın mecliste bekleyen yasadaki bu sorunların düzeltilmesini sağlayarak tüm hayvanseverleri mutlu edeceğine inanıyorum.
İyileştirilmiş yasayı dört gözle bekliyoruz.

Hayvansever minik ressamlar

Haberin Devamı

Yaşları 3 ile 13 arasında değişen 11 minik yürek, iyi kalpli yetenek bir araya geldi, el emekleriyle HAÇİKO ve sokak hayvanları için yaklaşık 4 bin lira kazandılar.
Ali Denizci (8), Ali Küllü (4,5), Alisa Susi (13), Baran Özgür (3), Çiçek Özgür (9), Efe Peköz (7), Emily Phillipson (8), Lara Berk (8), Naz Zırh (4,5), Nil Zırh (8), Tuvana Küllü (9), ressam Esra Üner’in atölyesinde kazandıkları yeteneklerini sokaktaki tüylü dostları için paraya çevirdiler.
Minik ressamlara ait 80 resim şu anda Trump Towers’da sergileniyor. Bunlardan 50’si daha şimdiden alıcılarıyla buluştu bile.
Esra Üner’e, 11 çocuk ile başladığı bu serüveninde HAÇİKO’yu düşündüğü için teşekkür ediyoruz.
En yakın zamanda hayvansever minik ressamlarla bir barınak ziyareti yapacağız.

Yazarın Tüm Yazıları