Cem Papila’ya tam not

Son dakikaları nefes nefese geçen maçta Chelsea’yi 1-0 yenen Liverpool bileti aldı.

Maç sonrası onbinlerce kişilik koronun Liverpool’un efsane şarkısı You’ll Never Walk Alone’u söylemesi muhteşemdi.

Ardından da Telegol Özel’de Fenerbahçe-Trabzonspor maçının hakemi Cem Papila, Serhat Ulueren’in konuğu oldu.

Önce CNN Türk’te Doğan Haber Ajansı’ndan Uğur Tenekecioğlu’nun Papila’yla yaptığı röportaj gün boyu yayınlandı.

Peki hakemlerin canlı yayına çıkması, görüş vermesi yasak değil mi?

Ben öyle biliyordum, açtım Serhat Ulueren’e sordum.

Merkez Hakem Komitesi, hakemlere maç sonrası ilk 24 saat ofsayt, penaltı gibi teknik konular üzerine yorumlar yapmayın diyormuş.

O yüzden hakemler maç çıkışı mikrofonlara ‘Temiz maç oldu, oyuncu arkadaşlara teşekkür ederim’ gibi yuvarlak laflar ediyor.

24 saat sonrasında ise isteyen hakemin MHK’den izin almak kaydıyla televizyonlara çıkması serbest.

Tabii MHK her zaman izin vermiyor. Çoğunlukla da hakemler cesaret edemediği, belagati güçlü olmadığı için kendileri tercih etmiyor canlı yayına çıkmayı.

Cem Papila hem CNN Türk’te hem de Telegol’de çok iyi bir portre çizdi. Konuşması, Serhat’ın provokatif sorularına verdiği sakin yanıtlarla tam not aldı.

‘Televizyonun başındaki hakem, en iyi hakem oldu’ sözü de, ekranda sayısını bilmediğimiz futbol yorumculuğunu en iyi özetleyen sözdü.

Böyle yayın akışı olur mu?

TRT’de yayın akışı hazırlamayı bilen var mı merak ediyorum. Yanda RTL’in nasıl çalıştığını yazdım. Orada verdiğim örneklerin tam tersi televizyonculuğu TRT’de görebilirsiniz.

Marmaris Deniz Şenliği’nden Kıraç konserini bile doğru dürüst yayınlayamadılar. TRT2’de canlı ekrana gelen konserin belli ki süresi hesap edilmemiş.

Kıraç’ın konseri sırasında yayın kesildi. Reklam falan girdiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz, belgesel başladı!..

Çünkü yayın akışında o saatte belgesel gözüküyor, konseri kes gitsin.

Benzer bir olay salı gecesi TRT1’de gösterilen Emmett’in Savaşı filminde yaşandı. TRT 03.00’te filmi kesip Mühürlü Güller dizisini yayınlamaya başladı.

Konseri bitirme, filmin finalini yayınlama... Böyle yayın akışını bizim manav da hazırlar!..

Gümüş’le Mehmet barışacak mı?

İlk dört hafta içinde kalkmasına kesin gözüyle bakılan Gümüş, ilk 13 bölümü tamamladı bu akşam ikinci 13’e başlıyor.

Dizinin bu kadar tutacağına yapımcısı İrfan Şahin dışında inanan yoktu. Şimdi öyle bir noktaya geldi ki www.ans.com.tr sitesinde açılan forum sayfasında izleyiciler her bölümle ilgili yorumlar yazıyorlar.

Mehmet’le (Kıvanç Tatlıtuğ) Gümüş’ün (Songül Öden) arasını bozan senaristlere fırça atıyorlar, Beril’den nefret ediyorlar.

Bu nedenle bu akşam yayınlanacak 14. bölüm merakla bekleniyor. Ama dizinin hayranları rahat olsun, Mehmet’in yaptığı sürprizle buzlar eriyor. (Kanal D, 20.00)

RTL, İstanbul’a 40 kişilik ekiple geliyor

21 Ağustos’ta İstanbul’da ilk kez yapılacak Formula 1 yarışları için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor.

Dünyanın gözünün İstanbul’a çevrileceği bu önemli yarışı Kanal D canlı yayınlayacak.

ZDF’nin 15 Mayıs’ta Aspendos’tan canlı yapacağı Wetten Dass programı için üç gün prova yapacağını yazınca, söz konusu Alman disiplinin Formula 1 için de geçerli olduğunu öğrendim.

Yıllardır Almanya’da yaşayan ve RTL ekibinde yer alacak Hüseyin Özkök adlı okurum anlattı.

İstanbul Grand Prix’sini yayınlayacak olan RTL, tam 40 kişilik ekip ve bir tır dolusu malzemeyle gelecek.

Sonuçta RTL de F1’ın çekeceği görüntüleri yayınlayacak. Bu gelen ekip sadece yarış öncesi ve sonrası röportaj ve görüntüler için.

RTL, 1.5 saat öncesinden yayına başlayacak Niki Lauda ve Christian Danner gibi eski Formula

1 sürücüleri yorumcu olarak yarışı anlatacaklar.

RTL’ciler bu yayın için daha Kasım ayında İstanbul’a gelip pistte incelemeler yapmışlar. Kameraların nereye konacağı, 40 kişilik ekibin boş zamanlarda nerelere gideceği, kiralanacak araçlar şimdiden belirlenmiş, hatta bu araçların köprülerden geçişi için OGS’leri bile alınmış durumda.

RTL’in bunca şeyi yapmaya, bunca masrafa girmeye ihtiyacı var mı? Sonuçta yarışı alır yayınlar, meraklısı izler, RTL de reklamını alıp yoluna gider.

Ama işte dünyada televizyonculuk böyle yapılıyor!..

Yorumcu Fatih Terim

Pazar günü İtalya liginde büyük maç var. TV8’in canlı yayınlayacağı Juventus-Milan maçının sürprizi ise Fatih Terim olacak.

TV8 bu maçı yorumlaması için Fatih Hoca’yı hafta sonu özel olarak Milano’ya götürüyor.

Terim eski takımı Milan’ın şampiyonluk şansını stadtan yorumlayacak.

Daha önce de yine iki eski takımı Milan-Fiorentina maçını TV8’de, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda da bazı maçları TRT1’de yorumlamıştı Fatih Hoca.

O yorumları çok beğenilmişti Terim’in. Bu maçı da şimdiden not alın!

(Pazar, TV8 16.00)