Çaycı, hamal ve amele ile devleti soymak

ÖZELLİKLE son yıllarda 'hayali ihracat' ve 'banka hortumlama' olaylarında, devletin akıl almaz yöntemlerle nasıl dolandırıldığını ve soyulduğunu okudukça, insanın tüyleri diken diken oluyor.

Bu yolla uçup giden on milyarlarca doların sıkıntısını da, bütün Türkiye çekiyor. Soygunun ve vurgunun faturasını sonunda halk ödüyor...

Dünkü Milliyet'te, Nezih Gürol'un haberinde, bir banka batığının tüm yükünün adlarına paravan şirketler kurulan işçi, amele ve çaycılara kaldığı belirtiliyordu...

Amele, hamal, çoban, odacı, çaycı, bulaşıkçı, kapıcı, şoför, sekreter hatta alkolik ya da akıl hastası olan zavallı ve gariban kişiler adına şirketler kurulduğunu ve devletin bu yolla dolandırıldığını, yıllardır örnek olaylarla birlikte yazıyoruz.

Ancak, değişen hiçbir şey olmuyor. Yasalarda buna olanak sağlayan boşluklar nedense doldurulmuyor...

DAKİKADA TRİLYON KAZANMAK

Bir trilyon lira hatta yüz milyar lira kazanmak, halen çok kişi için büyük bir hayal. Gece-gündüz demeden, cumartesi-pazar tatil yapmadan çalışan yüzbinlerce kişi, geçimini zor sağlarken, mevcut işini zar zor devam ettirirken, bazı uyanıklar (!), trilyonlarca lirayı bir dakikada kazanıyorlar.

Bunun çok sayıda yolu var. Öteden beri sürdürülen 'hayali ihracat', 'naylon fatura düzenleme' ve 'banka hortumlama' bunlardan sadece birkaçı...

Bu işi profesyonelce yapıp, risk almak istemeyenler, şu yola başvuruyorlar;

- Odacı, kapıcı, şoför, hamal, amele, alkolik ya da akıl hastası kişiler adına şirket kurduruyorlar. Meteliğe kurşun atan bu kişiler, trilyonluk şirket kursalar dahi, kimse 'arkadaş bu para nerede, sen necisin, kimsin?' diye sormuyor. Çünkü, mevzuat böyle.

- Bastırılan naylon faturalar, çeşitli firmalara yüzde 8-10 ya da yüzde 3-5 komisyonla kesiliyor. 100 trilyonluk fatura kesildiğinde 8-10 trilyon ya da 3-5 trilyon lira komisyon geliri elde ediliyor. Kesilen faturanın masrafı ise hemen hemen hiç!..

- Faturayı alan firma da, bir taşla üç kuş vuruyor. Önce masraf yazıp kazancını aşağı çekiyor ve vergi ödemekten kurtuluyor. Ardından naylon fatura da yazılı KDV'yi, müşteriden tahsil ettiği yüzde 18 KDV'den düşüyor. Böylece, yüzde 18 KDV'yi de cebe atıyor. Üçüncü avantaj ise, naylon faturada yazılı tutarı yani parayı şirketten çekip, istediği gibi değerlendirmek oluyor.

Hayali ihracat yapanlara gelince, onlar da, yine malum kişiler adına kurdukları şirketi, mal ihraç etmiş gibi gösteriyorlar. Bunun için, ihraç edilmiş olarak gösterecekleri o malı, gerçekten almış gibi, komisyonla naylon fatura buluyorlar.

İhracat tutarı kadar dövizin de Türkiye'ye getirildiğini gösteriyor ve diğer formaliteleri de tamamlayıp, naylon faturadaki yüzde 18 KDV'yi vergi iadesi olarak alıyorlar.

Özetle hem havadan trilyonlar geliyor hem de zaman zaman kara para aklanıyor...

Banka hortumcuları da; çaycı, odacı, hamal gibi kişilerin adına şirket kurdurup bu şirketlere verdikleri trilyonlarca lira krediyi, öbür taraftan kendileri alıyorlar.

NE YAPILABİLİR?

Diyeceksiniz ki, 'peki bunları önlemek için ne yapılabilir?' Çok şey yapılabilir. Öncelikle, 'hayali şirket' kurmaları zorlaştırılır.

1995'e kadar, şirket kuruluşlarından, gösterilen sermayenin dörtte biri nakit olarak, bir hafta süre ile bankaya bloke ediliyordu.

1995'te bu kaldırıldı ve trilyonluk sermayesi olan hayali şirketler, mantar gibi çoğalmaya başladı.

Yönetim kurulu başkan ve üyeleri de işsiz kişiler, amele, çaycı, odacı, bulaşıkçı, alkolik, esrarkeş, akıl hastası, oduncu, hamal ve çoban... liste uzayıp gidiyor.

Vurgun ve soygun ortaya çıktığında, olayın yasal muhatabı da, bu kişiler oluyor.

Madem gösterilen sermayenin dörtte birinin blokajı kalktı o halde, kuruluş aşamasında, kuruculardan bir özgeçmiş alınıp, bazı özellikler aranıp, bazı bilgi ve belgeler istenebilir.

Kuşku duyulan şirketlerde, trilyonluk kuruluş sermayesinin nerede olduğu, defterleri ve kayıtları incelenerek araştırılabilir. Fatura bastırılması, ilgili vergi dairesinin iznine tabi tutulabilir.

Özetle, yasalar çerçevesinde yapılabilecek çok şey var. Bunlar biran önce yapılsa da, bin bir zorlukla toplanan trilyonlarca lira, vurgunculara kaptırılmasa, çok iyi olacak...
Yazarın Tüm Yazıları