Canımız faşizm istiyor

İsrail hükümeti vatandaşlarımızı katlettikten sonra yurt sathında başlayan Adolf Hitler sempatisini herhalde fark etmişsinizdir.

Hatta bir vatandaş iyice coşup şöyle yazmış pankarta: “Efsane lider Hitler, bize ruhunu gönder!”
Zaten “Kavgam” kitabı sayesinde, yerli best-seller listelerinde her daim rakibimiz olmuştur bu Hitler Bey.
***
Ferhan Şensoy ve arkadaşları, “İçinden Tramvay Geçen Şarkı”nın 25 yıl önceki girişinde, üzerlerinde Nazi üniformalarıyla kimlik soruyorlardı. O dönemin en baba faşizm eleştirisiydi bu.
Ortaoyuncular’ın yeni oyunu “Ruhundan Tramvay Geçen Adam”da ise kimse kimseye kimlik sormuyor. Onun yerine siz kendinize soruyorsunuz: “Kimim ben?” diye: “Canım niye bu kadar faşizm istiyor?”
***
Nedense demir yumruk insin ve bizden farklı olanları çok fena benzetsin arzusundayız. Bu arzu yediden yetmişe, hepimizde mevcut. Bu yüzden tartışmalar hep “benim babam senin babanı döver” şeklinde.
Ne zaman ki gönlümüzdeki faşizmlerden biri gelecek ve yaşatacak bize tarihimizin en büyük şokunu, işte o zaman rahatlayacağız; tıpkı ikinci dünya savaşından sonraki Almanlar ya da iç savaş sonrası İspanyollar gibi...
Onlar gibi biz de enkazın üstüne oturup alacağız başımızı ellerimizin arasına...
Birbirimizi kırıp dökmeden bir arada nasıl insanca yaşarız, bu ülkenin güzelliklerini nasıl kardeşçe paylaşırız, ilk defa toplu halde kafa yoracağız. Biz insanoğulları, maalesef böyleyiz. Kafayı taşa çarpmadan akıllanmak haram bize.

Başıma bir şey gelmeyecekse, arabesk sevmiyorum

Bir numaralı Şevval Sam hayranıyım. Uğruna “Gülbeyaz” seyretmişliğim, diyet bisküvi yemişliğim, kendisini sokakta görüp imza istemeye yeltenmişliğim vardır.
Aynı şekilde, Işın Karaca’nın en süper yorumculardan olduğunu düşünürüm.
Ama ikisinin birden teşebbüs etmesine rağmen sevemedim gitti şu arabesk işini. Kendimi ne kadar zorlarsam zorlayayım, bir Karadeniz türküsü dinlerken olduğu gibi duygulanamıyorum çünkü birileri tarafından duygulanmaya zorlandığım hissine kapılıyorum.
Ayrıca, arabesk muhabbetinin geriye doğru bir adım olduğu fikrindeyim: Yerli pop zaten vaktiyle arabesk ve Türk Hafif Batı Müziği’nin çiftleşmesi sonucu doğmamış mıydı? O zaman yeni şeyler yaratmak yerine çareyi müzede aramak niye? Bestecilerimiz uyuyor mu? Yalnız mıyım dostlarım?

İncir Çekirdeği

Her görüşte aşk: Birbirini umutsuzca seven iki kişi.
Yazarın Tüm Yazıları