Büyük taş
Güncelleme Tarihi:
Oynarken de yazarken de Beşiktaş'ı hep büyük taş olarak hissettim. Kendimden tabii ki vazgeçtim. Ayağımdaki top patladı, elimdeki kalemle dolaşıyorum. Büyük taşlığı yazmaya çizmeye gayret ediyorum. Laf olsun diye de değil. İnandığım için. Beşiktaş formasını giyen oyuncu tribünde oturan insanıyla bütünleştiğinde, kol kola girdiğinde neler yapacağını bildiğim için bu iddialarım. Dün geceki oyun da aynen öyle oldu. Bu muhteşem taraftar bu takımın formasını giyen oyuncu kadar bu işi hissediyor. Göz ardı edilmesin son birkaç sezondur da Beşiktaş büyük maçları kazanıyor ise, bu konsantrasyon beraberliğinden oluyor. Beşiktaş'ın aslı esası dün akşamki görüntüsü. Beşiktaş hep böyle oynamalı. Ufak maça burun kıvırıp, ağır maça iki elle sarılmakla bu iş gitmez. Hep böyle oynayan bir Beşiktaş'ı ileriki haftalarda görürsek, bırakın bizim ligimizi, ilk defa katıldığı bu ağır ligi bile götürebilir. Beşiktaş'ın dün akşamki görüntüsü öyle iyi denecek gibi değil. İyi dersek hafif olur. Muhteşem çizgiye yaklaşan bir takım.
Bütün bu sezon içinde oynanan bütün maçların en yüksek futbol oynama iştahı ile oynanan bir oyun. Takımın kötüsü yok. Zaman zaman sitemde bulunduğum Erkan'la Serdar maçı koparan iki tane golün yapımcısı. Rakibe iki kelime bile etmiyorum. Hiçbir şey yapamadılar değil, Beşiktaş yaptırmadı. Hakeme de iki lafım var. İyi futbol iyi hakemle oynanıyor. Oyuna en ufak bir freni olmadı. Beşiktaş için büyük taş damgasını vurmak dün akşam için bana büyük keyif oldu.