Bush'la Rumsfeld Maskeli Kovboy ile Tonto’ya benziyor

Kaygılara neşter vuran, kábus dolu anıları belleklerden çekip çıkaran tatsız bir yıldönümü geçirdik üç gün önce. 11 Eylül'den söz ediyorum.

İki yıl önceki gibi, geçen perşemde sabahı da Fifth Avenue'de ofisimizin köşesindeki seyyar kahve-çörek tezgahının önüne bir kez daha gittim. İkiz Kuleler’e ilk saldırıyı bu köşede izlemiştim. Bakışlarım caddenin sonuna uzandı. 2001 yılı 11 Eylül'ünün aynısı cam göbeği mavi bir gök, tek bir bulut dahi yok. Dünya Ticaret Merkezi'nin İkiz Kuleler’i de yok.

Yelkovan 08'i henüz geçmiş, 42'nci sokağa gelip sola sapıyorum. Yapımı sona eren Kanada Ticaret Bankası'nın cam duvarlı gökdeleninin önünde inşaat işçileri toplanmış, Usame taifesinin Kuzey Kule'ye intihar uçuşunun saatini bekliyorlar. Başları öne eğik, dudakları kımıldıyor. Dua ettiklerini sanıyorum.

Madison Avenue'den güneye, İkiz Kuleler’in ‘Ground Zero’ya dönüştüğü istikamete yürürken aniden yürek hoplatan bir gürültüyle irkiliyorum. Telefon şebekesi tamiri için kazılan boşluğu kapatmak üzere vincin kaldırdığı dev kapak sokağa düşmüş. İnsanlar duraklıyor, sonra daha süratli tempoyla yürümeye başlıyorlar.

Bir arkadaşım soruyor: ‘‘11 Eylül dehşetini sık hatırlıyor musun?’’ Belki sık değil ama evet. Unutacağımı da hiç sanmıyorum. Çünkü o günü burada yaşadım, inşaatı bitmeden tepesine çıktığım kulelerin yanmasını, küllere bürünmüş kadın ve erkeklerin kaçışını gördüm. Çığlıklarını duydum. Doğma büyüme New York'lu bir tanıdığım ‘‘Ne zaman alçaktan uçan bir uçak görsem tansiyonum yükseliyor’’ diyor.

Rudy Giuliani 11 Eylül 2001'de New York'luları panik girdabından kurtaran New York'un belediye başkanı. Geçen hafta bir toplantıda ‘‘New York'ta yaşam güvenli mi şimdi? Evinizde, işinizde terör korkusu hissediyor musunuz?’’ diye sorduğumda ‘‘Hayır, terör yeni bir şey değil, 1970'lerden bu yana dünya terörle yaşıyor’’ cevabını veriyor.

Giuliani ile aynı görüşü paylaşmıyorum. Birkaç yeni kuşak dünyaya gelinceye kadar New York'lular terör korkusu, en azından kaygısı ile yaşayacaklar.

Amerikan yönetimi tüm ülke üzerine çöreklenmiş 11 Eylül kábusunu yok etmek için iyi başlayıp, kötü süregelen yanlış bir politika izliyor. ‘Kartal’ lakaplı çevresinin telkinleri ile dış politika yürüten Başkan bana çocukluğumda heyecanla seyrettiğim ‘‘Maskeli Kovboy ile Tonto’’yu (Lone Ranger and Tonto) hatırlatıyor. Beyaz perdenin bu ikilisinin çift tabanca ile düzinelerle haydutu, sıyrık almadan yok edişleri hálá belleğimde.

Bush ile Savunma Bakanı Rumsfeld, Usame bin Ladin'in peşine düşerek Afganistan'da El Kaide'ye büyük ölçüde zarar verdiler, halka yeniden güven aşıladılar. Ama ticaret, turizm, ulaşım, hizmet gibi sektörleri felce uğratan El Kaide terörünün kökünü kazımadan Afganistan operasyonunu yavaşlattılar.

Bush gene bir yandan Rumsfeld öte yandan kazanç peşindeki dev şirketlerin telkiniyle yanlış bir düşmana, Irak'a yöneldi. Başkan ‘‘Saddam ABD için baş tehlike. Kitle imha silahları üretiyor, El Kaide ile işbirliği var’’ diyerek Irak'ın işgali emrini verdi. Sözü geçen silahlar da, Usame'yle terör ilişkisi iddiaları da fos çıktı. BM'nin 191 üye ülkesinin büyük çoğunluğunun Irak harbine karşı çıkmasına da kulak asmadı. Maskeli Kovboy'un Tonto'su Rumsfeld ‘‘BM gereksiz bir kurum. Yaşlı Avrupa'ya ihtiyacımız yok’’ diye iki önemli lider Chirac ve Schröder'e burun kıvırdı.

Oysa evdeki hesap çarşıya uymadı. ABD birlikleri Irak'ta harp sonrası korkulu günler geçiriyor. Amerikan askerlerine günde saldırı sayısı 15 civarında. Saddam'ın nerede olduğunu bilen yok, Usame yeniden El-Kaide'yi Afganistan'da güçlendirmeye uğraşıyor. Terör korkusu silinmiş değil ne New York'ta ne de diğer şehirlerde. Başkan Bush ile yardımcısı Cheney, 11 Eylül sabahı New York'ta ölenleri anma programına terör korkusuyla katılmadılar.

Bush 180 derece dönüş yapıp ‘gereksiz’ dediği BM'nin Irak'a para ve asker yardımını sağlamaya çalışıyor.

‘‘Maskeli Kovboy ile Tonto’’ iyi, hoş, ama beyazperdede. Terör kovboylara bırakılmayacak kadar ciddi bir sorun.
Yazarın Tüm Yazıları