Buralarda neler oluyor?

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

(Malatya)

Beni buraya özel bir sebep getirmişti. Ama kendimi değişik olaylar içinde buldum. Kimi sevindirici, gurur verici; kimi de düşündürücü... Bunları sizinle paylaşmalıyım:

Merhum Turgut Özal'ı ne kadar eleştirdiğimi, bu sütunu izleyenler bilirler. Ama buradaki Turgut Özal politikacı Özal değil. Buradaki Malatyalı Turgut Özal... Doğduğu yöreye ve oranın insanına sevgi ve hizmet götüren Özal...

Malatya'daki İnönü Üniversitesi kurulalı 15 yılı geçmiş. Bugün altı fakültede 10 bini aşkın öğrenciye hizmet veriyor. Ama üniversite asıl tıp alanında iddialı. Bu da sebepsiz değil:

Özal bilindiği gibi Houston'daki meşhur Methodist Hospital ile bir anlaşma yapıp, onun -deyim yerindeyse- bir eşini buraya yaptırmaya kalkmıştı.

Özal'ın başlattığı olay Ankara'da meşhur GATA'yı (Gülhane Askeri Tıp Akademisi) GATA yapan şimdiki Rektör Prof Dr. Ömer Şarlak'a teslim edilmiş.

Gelip görmelisiniz: Birkaç sene sonra insanlar buraya kayısı için değil, en karmaşık sağlık sorunlarını çözmek için akın ederlerse şaşmayın.

İkinci olayı uçağımız Malatya'ya inmeden az önce öğrendim. Meğer Malatya'da bugün (size göre dün) önemli bir tören varmış.

İkinci Ordu Komutanı Org. Rasim Betir'in daveti üzerine bu törende bulundum.

Ben özellikle Batı ülkelerindeki ‘‘meçhul asker’’ anıtlarını gördükçe hayıflanır dururdum. Hem ‘‘Şüheda (şehitler) fışkıracak toprağı sıksan şüheda!’’ diyeceksin hem de ‘‘Her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış bu vatan’’ın pek az yerinde yaptığın şehit anıtıyla yetineceksin.

Batılılar anıtlarına, kendi ülkesi uğrunda can veren evlatlarının isimlerini yazarlar. Böylece onların çocuklarına, torunlarına ve daha sonraki kuşaklara, ebediyete kadar taşınacak birer onur madalyası vermiş olurlar.

Bir fırsat olsa da bizim üst düzey komutanlara ‘‘Neden bizde böyle anıtlar yok desem’’ diye düşündüğüm sorunun yanıtı meğer birkaç yıldır veriliyormuş. Nitekim Genelkurmay Başkanlığı ile Kültür Bakanlığı işbirliği yapmışlar. Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel de işin misyonerliğini üstlenmiş. Böylece Çanakkale, Zigetvar (Macaristan), Conk Bayırı, Sığındere, Dumlupınar (Büyük Taarruz), Şanlıurfa, Allah-ü Ekber Dağı, Pozantı Çamyayla anıtlarından ayrı olarak 57'nci Alay, Yahya Çavuş, Harbiye Şehitliği, İnönü Şehitliği, Erzincan (İç Güvenlik Harekâtı) anıtları açılmış. Bunların pek çoğunu Prof. Dr. Tankut Öktem yapmış. Kısaca öğrenmekte ben geç kalmışım.

Malatya'da bizim de katıldığımız törenle İkinci Ordu İç Güvenlik Şehitlik Anıtı açıldı. Yurdumuzu bölmek isteyenlere karşı mücadele ederken şehit düşen 1 general, 148 subay, 129 astsubay, 2245 er, 174 polis ve 686 geçici köy korucusunun oluşturduğu 3383 şehidin isimleri yazılı anıt, şehitlerimizi ebediyete kadar yaşatma görevini vakur bir törenle devraldı.

Bir de düşündürücü olan var: Malatya'da görüştüğümüz ve sözlerine inandığımız insanlar ‘‘PKK zayıfladı ama Kürdistan İslam Partisi'ni (PİK) kullanarak Hizbullah'la işbirliği kurdu. Özellikle kırsal alanda çok tehlikeli bir şekilde örgütleniyorlar. Şimdilik şiddet eylemleri yok ama ona hazırlanıyorlar. Bizi yönetenler nerede? Uyuyorlar mı?’’ diye soruyorlar.

Sahi neredeler? Yine iş işten geçtikten sonra mı harekete geçecekler?

Yazarın Tüm Yazıları