Bunu kim düşünmüşse kutluyorum

BANA göre Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Türkiye ziyaretinden geriye kalan en önemli iki iz şudur:

Birincisi, Ankara'ya gelmeden önce Mehmet Ali Birand'a verdiği mülakatta söylediği ve Hürriyet'in manşetine çıkan o söz:

‘‘Türkiye sayesinde Avrupa Birliği'ne komşu olacağız.’’

Bu cümle, Türkiye'nin AB'den tam üyelik müzakerelerinin başlaması için tarih aldığı takdirde bölgemizde nasıl bir dönemin açılacağını gösteren çok, ama çok önemli bir cümledir.

* * *

Ortadoğu'nun Arap ve İran dünyasının Avrupa ile sınır komşusu olması, dünyanın çehresini değiştirecek gelişmelere yol açabilir.

Arap ve İslam dünyası, Türkiye sayesinde AB'ye sınır olurken, aynı zamanda AB içinde Müslüman bir lobiye de sahip olacaktır.

Bu sözler, Türkiye'nin üyeliğinin Avrupa'ya yepyeni bir perspektif getireceğinin de işaretidir.

Bugün Avrupa Birliği'nin en büyük sorunu, ekonomik ağırlığına uygun siyasi bir güce sahip olmamasıdır.

İngiltere'yi bir kenara bıraktığınızda Avrupa'yı küresel stratejik güce çevirecek bir ülke yok.

Fransa ve Almanya, sivil toplum örgütleri tarafından felce uğratılmış ekonomik birer güçten başka şey değildir.

Türkiye'nin bu coğrafyaya gelişi, Avrupa'nın Ortadoğu'daki etkisini artıracak bir gelişmeyi başlatacaktır.

Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerini düzeltmesinin bile etkilerini şimdiden görmeye başladık.

İsrail içindeki barıştan yana güçler, bu yumuşamadan yararlanarak kendi sorunlarının çözümü için de harekete geçmeye karar verdiler.

Bu bölgede, ilişkileri iyi olan bir İsrail-Suriye-Türkiye ekseni düşünün.

Bu eksen Filistin sorununu da çözer, İslami terörü de kontrol altına alır.

Esad'ın ziyaretinden geriye kalan ikinci önemli iz ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na yaptığı ziyarettir.

* * *

Bu ziyareti kim akıl ettiyse, onu bütün içtenliğimle kutluyorum.

Çünkü Suriye ile ilişkilerimizi çok daha sağlam temellere oturtacak olan asıl gelişme, orada çalınan gongla başlayacaktır. Yani Suriye'nin serbest pazar ekonomisine, sermaye piyasası uygulamasına geçişi.

Esad'ın o gongu çalarken neler hissettiğini tahmin edebiliyorum.

Herhalde Müslüman bir ülke olan Türkiye'nin bu liberal sistemi ve ekonomiyi kurması, ona kendi ülkesi için de hayaller kurdurmuştur.

Türk dış politikası sağlam ve sonuç verici bir yola giriyor.

Bu yılın aralık ayı sonunda AB'den müzakere tarihi aldığımız takdirde, hem kendi ülkemizin hem de bölgemizin makus talihini kırmak için tarihi önemde bir sürecin başlayacağına inanıyorum.

İstanbul'un fethi kadar önemli bir tarihi dönem demek istiyorum.


90 TIR, Gürcistan sınırını geçiyor


TÜRKİYE'ye ait bir kamyon filosu bu ayın 16'sında Gürcistan sınırını geçerek Tiflis'e gidecek.

Bu kamyonların sayısı 90'ı bulacak. Kamyonlarla birlikte Devlet Bakanı Mehmet Aydın da Tiflis'e gidecek.

Kamyonların içinde pirinç, yağ, şeker, sebze gibi gıda malzemesi bulunacak.

Bu kamyonlar, Türkiye'nin Gürcistan'la olan sıkı bağlarının yeni yönetimle de devam ettiğini gösteren ilk örnek olacak.

Olayın perde arkası da şöyle:

Gürcistan'daki yeni yönetim, geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye başvurarak acil biçimde yardıma ihtiyacı olduğunu bildirdi.

Bu konu Dışişleri Bakanlığı tarafından Genelkurmay'a da iletildi.

Ankara hiç gecikmeden Tiflis'ten gelen bu isteğe ‘‘Evet’’ cevabı verdi.

Türkiye'den hareket eden 90 kamyon, işte bu mektuplaşmanın sonucu.

Ankara'nın yeni Gürcistan yönetimi ile ilişkisi sadece bununla bitmiyor.

Türk Dışişleri Bakanlığı, şu günlerde Gürcistan'ın çok önemli bir iç politikasının çözümü için de çaba sarf ediyor.

Tiflis'teki Büyükelçimiz ile Batum'daki Başkonsolosumuz, Gürcistan hükümeti ile Acara özerk bölgesi arasındaki sorunun çözümü için girişimler yapıyor.

Türkiye'nin bölgedeki bir başka adımı da, Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlarını Türkiye ile üçlü bir toplantıda bir araya getirmek olacak.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün dün Bakü'ye yaptığı ziyarette bu konunun da gündeme geldiğini tahmin ediyorum.

Avrupalı bir Türkiye'nin bu bölgedeki gücü daha da artacaktır.

O nedenle bu yıl hepimizin, tam üyelik için müzakere tarihi almaya kenetlenmesi gerekir.
Yazarın Tüm Yazıları