Bunlar olmadan bahar geçmez

Baharla birlikte bünyeye gelen yayılma hissi kaçınılmaz. Arka bahçe, üzerine serilmelik miderleri, hamakları ve bir cennet bahçesi konumuyla listede bir numarada.

Belgrad Ormanları'nda doğa yürüyüşlerine çıkın. Ciğerlerinize bol bol oksijen depolayın.

Hillside Su veya Ricmond Nua'da yapılan detoks kapmlarından birine katılın. Yeni bir mevsime başlarken derinlemesine arının.

Mümkün olan her fırsatta çimlere uzanın. Anadolu yakası sahili bu iş için biçilmiş kaftan.

Büyükçekmece Gölü kenarındaki Wattabe'de kamp yapın. Bütün gün gölde sörf, bisiklet, paintball gibi aktivitelerle vakit geçirip akşam kamp ateşinde sucuk-ekmek partisi düzenleyin.

Starbucks'ın bahara özel kahvesi 'Cinnamon Dolce Latte'yi denemediyseniz size en yakın şubeye koşun. Bebek Starbucks, hem güneşin hem de kahvenin tadını çıkarmak için uygun.

Avrupa yakasında oturuyorsanız Beşiktaş'tan motorla Üsküdar'a geçin. Salacak'ta Kız Kulesi'ne nazır güneşi batırın.

Rakı, balık ve manzaranın buluştuğu Anadolu Kavağı'nın tam zamanı. Bu küçük balıkçı köyünde bir ziyafet çektikten sonra ver elini Yoros Kalesi. İstanbul'un mavi-yeşil pırıl pırıl manzarasını fotoğraflamaya.

Boğaz'la Karadeniz'in bir başka nokta Rumeli Feneri. Mendireğin en köşesindeki kayakların üzerine kondurulmuş Roke'de dalgalar eşliğinde yemek yiyin. Dikkat edin, bol oksijen ve rüzgar çarpmasın.

Polonezköy aslında her mevsim baharı yaşıyor. Yemyeşil bahçeler, minik pansiyonlar gibi kısa bir kaçamak için gerekli olan herşey burada var. Kahvaltıcıların tercihi ise Leonardo.

Hıdiv Kasrı'nda yürüyüş yapıp beş çayı için.

Şile Feneri'ni kalesini gezin. Şile bezi elbiseler almadan şehre sakın dönmeyin. (İstanbul Life)