Bulabilene Aşkolsun

Doğan ULUÇ
Haberin Devamı

'Masa altında büzüldüm, nefes almaya korkuyorum. Dışarda kapının arkasında bir çocuk ''Lütfen, lütfen beni vurma.'' diye yalvarıyor. Alaycı bir ses '' Vah, vah.'' diyor. Ardından bir silah patlıyor.'' Katie Crona, yaş 14.

''Ekranda İnternet'e ulaştım. Boru bombasının nasıl yapılacağını araştırmaya başladım. 42 saniyede buldum.'' 'The View' programında konuşan Star Jones.

'' Bu çocuklar evlerinde silah yığımı yaparken, bomba üretirken, kollarına svastika ( Nazi sembolu gamalı haç) kazdırırken ana-babaları neredeydiler ?'' TV sunucusu Kathie Lee Gifford. ''Oğlum son model Smith and Wesson'u 10 dakikada 50 dolar vererek alacağını söylüyor.'' Kaygılı bir baba.

Yukardaki satırlar önceki gün izlediğim TV programlarından bir kaç alıntı.

Köyünden kentine Amerika hala 'Trençkot Mafiası' na mensup iki öğrencinin sebeb olduğu Columbine Lisesi katliamını konuşuyor. Gazete ve TV'ler öldürülen liselilerin cenaze resimleri, öğrenci, öğretmen, aileler, polis, devlet yetkilileri, psikologlarla röportajlardan geçilmiyor. Amerika'lılar lise katliamı kökenindeki nedenleri öğrenme çabasında. Çocukların akranlarını niye öldürdüğünü ortaya çıkarmak istiyorlar. Bu kez de katil öğrenciler, yetişkinlerin aksine, beyaz ırktan.

Amerika'da beyaz çocuklar, yerkürede milyonlarca yaşıtlarına kıyasla şanslı. Tam teçhizatlı evlerindeki odalarında renkli TV, bilgisayar, müzik setleri yanyana. Garajda özel arabaları var. Harçlıkları yerinde, istedikleri okula gidebiliyorlar. Özgürlükleri sınırsız, karşı cinsten arkadaş edinme veya cinsel tatmin sorunları yok. Yoksul ülkelerde çocuklar binbir sıkıntıya rağmen topluma dert olmaksızın büyürken bir eli yağda bir eli balda yaşayan Amerikan çocuklarının cinayete, ağır suçlara yönelmesine akıl erdirmek kolay değil.

Şiddet Amerikan kültüründe giderek yüceltilen bir kapsam olmaya devam ediyor.

Tutucu kesimler orta ve lise düzeyinde ağır cürüm artışında rastgele insan öldürme, işkence, bombalama olaylarını konu eden Hollywood yapımlarını, Marilyn Manson gibi gençleri şiddet ve kötülüğe teşvik eden uçuk pop, rap şarkıcılarını suçluyor.

Sinema ve televizyon daha ilk yaşlardan çocukların beynini yıkamaya başlıyor. Bir çocuk ilkokolu bitirene kadar ekranlarda sekiz bin cinayet görmüş oluyor. 'Doom' ve benzeri video oyunları baştan sona kanlı. Gençlerin idolü Leonardo DiCaprio ' Basketbol Günce' filminde okuldaki çocukları nasıl öldüreceğini planlıyor.'Natural Born Killers','Pulp Fiction','Carrie II' dahil düzinelerle film rastgele insan öldürmeyi kahramanlıkla özdeşleştiriyor. Kablolu TV'de bol cesetli filmlerin sonu gelmiyor. İnternet'te şeytana tapma, zenci-yahudi düşmanlığı, Nazi hayranlığı gibi programları onlarca bin çocuk izliyor. Görsel medya özgürlük kisvesinde sorumsuzluğa davetiye çıkartıp gençleri şiddet denemelerine çekiyor.

Çocuk yaşlarda aşırı suçların tırmanışının bir diğer nedeni bolluk ve refahın getirdiği bunalım. Bunalımdaki gençler arasında depresyon 50 yıl öncesine kıyasla yüzde 1000, intiharlar ise son 40 yılda yüzde 300 arttı. Ağır suçlarda yükselme ise çocuk yaştaki öğrencilerin yeni heyecan arayışı, denenmemişi deneme arzusunu yansıtıyor.

Şiddet tırmanışında çocuklarına yeterince ilgi göstermeyen ana-babalar da az suçlu değil. Başına buyruk çocuklara şişe kola gibi otomatik silah satan dükkan sahipleri de öyle. Silah satış kontrolu için yasa çıkartmaya yanaşmayan politikacılar aynı şekilde. Devletin tepesinden tabanına çocuk-öğrenci cinayetlerinin tırmanışından herkes sorumlu. Oysa suç üslenmeye kimse yanaşmıyor. Amerika ise Columbine Lisesi katliamının esas suçlularını arıyor. Bulabilene aşkolsun !

Yazarın Tüm Yazıları