Bu yarışma ülkeyi böler

Eğer amaç sadece ve sadece reyting elde etmekse, “Korolar Çarpışıyor” gayet cin fikirli bir yarışma olmuş, hazırlayanları kutlamak gerek.

Haberin Devamı

Formül belli, Eurovision yarışmasını Türkiye’ye uydurmak.

Her bölgeden bir şehir seçip, koro kurmuş arkadaşlar. Oylama da zekice. Hemşehrilik duygularınız kabartıp şehriniz ya da bölgeniz için SMS atıyorsunuz.

Yeterince milliyetçi, muhafazakâr bir ülkeyiz.

Bir de bu yarışmayla birlikte mikro-milliyetçiliği azdırmaya ne gerek var? Aslında bu yarışmayla güzel de bir Türkiye portresi çıktı ortaya, büyük maliyetli anketler düzenlemeye gerek kalmadı. Yarışmada ilk iki sırada yer alan iller: Mardin ve Malatya. Son ikide ise Bursa ve İzmir var.

Batıya gidildikçe milliyetçilik azalıyor yani.

Bu gençler ne yapıyor

Bu görüntülerin iki haftalık bir mazisi var, internetteki blog’larda epeyce konuşuldu ama yazılı basına yansımadı. Yansıdıysa da bilmeyenler için tekrar etmiş olalım.

Kendinden geçmiş bu gençlerin fotoğrafları sanki bir seks partisinde çekilmiş gibi gözüküyor değil mi?

İşin aslı farklı. Bu gençler, ABD’de Indio şehrinde düzenlenen Coachella festivalinde Red Hot Chili Peppers grubunun sahneye çıkmasını bekliyorlar.

Nasıl bir beklemektir bu! Epeyce iç içe geçmişler...

Herhalde ortamı en iyi, yaşayan biri özetler. Flickr sitesinden Xtrapop nick’li üye bakın ne diyor: “Red Hot Chili Peppers’ın sahneye çıkmasını bekliyorduk. Fotoğraf çekilecek bölümde duruyor ve kalabalığı çekiyordum. Herkes çıplak ve terlemişti. Büyük bir grup seks partisine benziyordu. Tabii aynı zevki vermeyen bir parti.”

Haberin Devamı

Hande’nin fışkırması

Hande Yener’in dünkü Kelebek’in kapağında başlığa çıkarılan “Kemal’le fışkırdım” sözünü ilk okuduğumda hepiniz gibi ben de ‘nası yani’ oldum.

Haberin spotunu okumadan önce kafamdan çok acayip düşünceler geçti, tabii onları sizinle paylaşmayacağım! Her neyse, başlığı röportajdan bulup çıkaran editörü kutluyorum. Bu başlık epeyce konuşulur, ti’ye alınır.

Röportajı okumayanlar için bilgi notu geçelim: Yener, ‘fışkırma’ fiilini imajmaker’ı Kemal Doğulu ile yaşadığı değişim için kullanmış. Doğulu, Yener’in içindeki zıtlıkları, çılgınlıkları ‘çok şıklaştırabiliyor’muş. Hande, Doğulu ile kendini daha rahat ifade edebiliyormuş.
Özetle Hande yine değişim sürecini anlatmış ve yine sözü Madonna’ya bağlamış.

Bu nasıl bir değişimdir ki, Hande yaklaşık iki senedir anlatıyor! Acaba bizim bu değişimi anlamadığımızı mı düşünüyor? Hande’cim yetti gari, keşke hiç değişmeseydin.

Yazarın Tüm Yazıları