Bu nasıl bir dayanışmadır!

VAN depreminin Türkiye’nin en büyük yardım seferberliğini başlattığını iddia edebiliriz.

Haberin Devamı

1999 depreminde bu büyüklükte bir yardımlaşma kampanyası olmamıştı. O zamanki teknolojiden (cep telefonlarıyla haberleşme yapılamamıştı) tutun, ülkenin ulaşım olanaklarının kısıtlılığı ve Milli Gelir’in düşüklüğü dikkate alındığında, ‘bugünkü gelişmişlik’ düzeyiyle Van’a giden yardımların büyüklüğü kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Evet Van için vatandaşlarda böyle bir yardım duygusunun kabarması için çok şey söylenebilir... Son örnek AKP’nin başlattığı Somali’ye yardım duygusunun insanları daha çok duygusal yaptığını, her şeyini Van’a göndermek için çırpındığını vurgulamak gerekiyor.
Böyle bir manzarayı Şişli Belediyesi’nde yaşadık. Bir nikâh için gitmişken, bir duygu seli ile karşılaştık. Belediyenin önünde büyük bir kalabalık vardı; birçok araç yardım kolilerini getirip gidiyor, sonra bunlar kayda alınıyor ve Van’a gidecek kamyonlara yükleniyordu. Bu saate kadar 24 yardım kamyonu gönderilmişti; battaniye, halıdan ısıtıcılara, çocuk bezinden oyuncaklara kadar... Ayrıca iki TIR da su gönderilmişti. Gıda malzemesini yazmaya ise gerek yok. Bir vatandaş ‘domates, elma, badem ve kuru erikten oluşan’ üç-dört kiloluk bir paket bırakmıştı; evinden getirmiş...
Sosyal paylaşım sitelerinde gelişen ‘Arap baharı’ gibi bir şey bu... Facebook, Twitter sitelerine baktırdık; yardım kampanyası konusunda en hareketlisi Şişli çıktı geceden.
ŞİŞLİ’DE BİR GÜN
Mustafa Sarıgül, Belediye Meclis üyelerini dün 04.30’da toplamış, yardımın harekât planı yapılmış ve 06.00’da da özel uçakla Van’a gitmiş.
Dün görülen bir manzara... Genç bir erkek; evinde ne varsa koliye koymuş; iki şişe su; yarım bir bisküvit paketi de var aralarında... Kolisini bırakırken, ağlamaya başlamış ve bir anda sırtındaki kabanını çıkarıp yardım yığınının üzerine atıp gitmiş!
Yardımlar konusunda sadece Şişli’yi öne çıkarmamak gerekiyor; bu bizim tesadüfen gördüğümüz bir tabloydu.
Bu durum Şişli’ye duyulan  ‘Güven’ duygusu olsa gerek, tüm ilçelerden... Başka bir dayanışma duygusu galiba. AKP iktidarının, toplumu bu konularda daha duyarlı yaptığını söylemek mümkün. Sosyal paylaşım siteleri üzerinden yürütülen kampanyanın da bu duyarlılığı daha çok arttırdığı bir gerçek.
Ancak araştırılması gereken bir olgu!..
Belediyenin seçilmişlerinden atanmışlarına kadar; başta da ‘gönüllüler’ o çok kadar çoktu ki... Hepsini kutladık: Monik İpekel, Elif Uluğ, Beyhan Aydın, Tayfun Kahyaoğlu, Necmi Hayal, Alev Törüner, Eyüp Birgün, Davut Kaymak, Zeynep Saka, Doğan Kılıç ve Paşa Günbeyi’yi... Önceki akşamdan beri uyumamışlardı dün saat 15.00’lere kadar.
Şişli Belediyesi, Kızılay Genel Merkezi gibiydi demek doğru olur.
Bu çabaları her belediyenin, kurumun ve fabrikaların yaptığını biliyoruz. Şişli sadece bir örnek!

Haberin Devamı

- VAN’da yaşanan deprem, İstanbul depremini bir kez daha düşünmemizi gerektiriyor.
Prof. Ahmet Ercan soruyor: “1999’dan beri cep telefonlarından ve zorunlu hale getirilen deprem vergisinden ne kadar toplandı. Hani, bu verginin amacı yoksullara ceplerinden para çıkmadan binaları yenilemek, yeniden yapmaktı?”
TRT’de bu soruları anlatırken Ercan’ın konuşması niye spiker tarafından kesildi?

Haberin Devamı

İstanbul’da 480 çadır kurma yerinden 200’ü imara açıldı

İSTANBUL’da, böyle bir deprem olsaydı, oturduğumuz semtte nereye ‘kaçabilirdik’ diye düşündük önce. Aslında biz önemli değiliz, sitemizin alt kesiminde Prof. Aykut Barka Parkı var... Yusuf Namoğlu zamanında parka helikopter pisti, su deposu yapılmış ve her türlü kurtarıcı aletler yerleştirilmişti. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’a “Burası böyle bir felaket halinde her zaman hazır mı?” diye sorunca “Allah korusun böyle bir felaket halinde İstanbul’un tek toplanma yeridir” dedi.
İstanbul’da bundan başka bir deprem sonrası toplanma ve barınma merkezi var mıdır?
“Var” diyen beri gelsin!
DEPREM ALANLARI RANTA GİTTİ
Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp’in “Türkiye depreme hazırlanıyor mu?” başlıklı kaç kez yazı yazdığını, depreme karşı hangi projeleri önerdiğini,
TMMOB İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe’nin, 1999’dan beri “Yine deprem, yine yıkım ve ölüm...” başlığıyla kaç uyarı yaptığını hatırlıyor musunuz?
Bu arada Gökçe’in bir tespiti var:
“1999 depreminden sonra İstanbul’da deprem çadırı kurmak için 480 yer tespit edilmişti. Ne yazık ki, bunlardan 200’ü yapılaşmaya açıldı.
Bunlara kim izin verdi; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı...
Siyasetçiler ve müteahhitler rant yolunu açarken vicdanları hiç yaralanmadı mı? Hiçbir mühendis ben bu planı onaylamam diyebildi mi? Demedi.”
Evet, Büyükşehir Belediyesi elindeki deprem toplanma alanlarının yerlerini bir harita halinde tespit edip kamuoyuna açıklayabilir mi?
Betonlaşma mı, yeşil alanlar mı öne çıkmış görürüz.
DEPREM SANDIKLARI NE OLDU
Bir anımsatma...
1999 depreminden sonra bazı kavşaklara çelikten ‘deprem sandıkları’ kurulmuştu?
Ne oldu bunlar; kaç tanesi çalındı, kaçı okul bahçelerine konuldu?
O sandıkları ‘billboard’ kurmak üzere alanlar kimdi?
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu bu konu üzerinde bir araştırma yaptırırsa ilginç bir durumla karşılaşacaktır.

Haberin Devamı

12 CHP’li belediye başkanı bugün Van’da

BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı İsmail Ünal, İstanbul’da CHP’li 12 belediye başkanı ile dün saat 10.00’da bir toplantı yaparak, İstanbul’dan yapacakları yardım organizasyonu konusunu konuştular.
Erzen, 12 belediyeden afet kurtarma ekipleri ve alet-edevatı, çeşitli giysi ve gıda yardımının 100’den fazla kamyon/TIR’la bölgeye sevk edildiğini bildirerek “Bugün 12 belediye başkanı olarak özel bir uçakla Van’a giderek orada bir köyü ayağa kaldıracağız, bir ilköğretim okulu yapacağız. Bunu bir yıl içinde yapmaya söz veriyoruz” dedi.

Yazarın Tüm Yazıları