Bu mektubu kim yazdı?

Uğur DÜNDAR
Haberin Devamı

‘‘Sevgili Liz,

Adana'dan ayrıldıktan bu yana hiç görüşemedik. Seni ve bizim oraları öylesine özledim ki!.. Boston'daki evimiz, otelimiz, apartmanımız ve Hooksett'teki alışveriş merkezimiz, gözümde tütüyor. ’’

TANSU Çiller, CIA ajanı mı? Çiller, ‘‘Batı Çalışma Grubu’’na ait bir belgeyi, Amerika'nın eski Adana Konsolosu Elizabeth Shelton'a fakslayıp, ‘‘Türkiye'de darbe olacak, işte kanıtı!’’ dedi mi?

Bunlar inanılması zor iddialar. Zaten Devlet Güvenlik Mahkemesi bu konuda delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verdi. Ancak casusluk soruşturması devam ederken ARENA ekibine bir belge ulaştı. Bu, bir mektup! Eizabeth Shelton'a gönderilen mektubu yazan kişi belli değil, ayrıca tarih de düşülmemiş. Fakat hemen fark edilen samimi üsluptan, yazan kişinin Shelton'un çok yakın arkadaşı olduğu anlaşılıyor. Şimdi gelin, bu ilginç mektuba hep birlikte bir göz atalım:

GÖZÜMDE TÜTÜYOR

‘‘Sevgili Liz,

Adana'dan ayrıldıktan bu yana hiç görüşemedik. Seni ve bizim oraları öylesine özledim ki!.. Boston'daki evimizle otelimiz, apartmanımız ve Hooksett'teki alışveriş merkezimiz, gözümde tütüyor. Ben özellikle Hooksett'e ‘‘Cennet vadisi’’ diyorum. Son gördüğümde vadim o kadar yeşildi ki!..

Canım Liz;

Buralarda ortam çok gergin. Artık her sabah ‘‘Rap... Rap...’’ sesleriyle uyanıyoruz. Çünkü bir süredir komando askerler, Çankaya'dan başlayıp bizim konutun bulunduğu yere doğru koşuyorlar. Sadece koşsalar mesele yok. Ama hem koşuyor, hem de bana mesaj gönderiyorlar:

‘‘Sütüm sana helal olmaz, saldırmazsan düşmana...’’

Askerlerin gür sesleriyle, bizim konuta doğru haykırdıkları bu marşta güya evladını askere gönderen bir annenin ona öğütleri yer alıyor! Peki ama düşman kim? Bana göre askerler, bize düşman gözüyle bakıyorlar. Yani ben, muhterem hocam ve sevgili kocam, askerin hedefi durumundayız.

Geçen sabah yatağımdan telaşla fırlayıp, kapıdaki görevlilere ‘‘Bu askerler nereden geliyorlar?’’ diye sordum. Meğer koşan askerler, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ndeki muhafız alaycı askerlermiş! Şu işe bak Sevgili Liz! Koskoca Cumhurbaşkanı, bizimle alay etmek için köşkünde alaycı askerler barındırıyor!’’

ENİŞTENİ TANIRSIN

‘‘Biricik Liz,

Asker kışladan çıkmış durumda. Bu gerçeği gözlerimle gördüm. Geçenlerde eniştenle İstanbul'da kelepir gayrimenkul ararken, Maçka'dan geçiyorduk. Bir de ne göreyim Taşkışla (*) bomboş kalmış. Eee, koskoca Taşkışla boşaltıldığına göre, diğer kışlalarda Allah bilir, in cin top atıyordur! Enişteni tanırsın, boş binaları kaçırmaz. ‘‘Madem askerler bu güzelim binadan çıktı. Buraya biz girelim. Darbeyi önledikten sonra çok güzel bir otel yaparız!’’ diyor.

Hayatım Liz,

Tırmanan gerginlik, yatırımcıda heves meves bırakmadı. Bu nedenle Kilyos'taki 140, Zekeriyaköy'deki 160 villalık projelerimizi askıya aldık. Bizim oradaki Hampshire Inn'den sonra oteller zincirimize Antalya Inn'le devam etmiştik. Niyetimiz bu zinciri kıyı kıyı ilerleterek Kuşadası Inn, Bodrum Inn, Marmaris Inn, Assos Inn ve Zincirbozan Inn'leri (pardon Zincirbozan out!... Out!.. Aman Allah korusun!) inşa etmekti. Ama hepsinden vazgeçerek, ülkemizin sağlam parasına, dolara döndük. Şimdilik dolarlar valizlerde, bekliyoruz! Bu arada Ege'deki çiftliğimizde büyük bir suni göl yapmayı planlamıştık. Hatta ‘‘Van Gölü canavarı’’nı da buraya getirerek, turistlere gösterip çok para kazanacaktık. Gölü yaptık, ama canavar planımız suya düştü! Çünkü bizim kâhya, eniştene, ‘‘Abi siz buradayken canavara ne gerek var, sizden iyi canavar mı olur!’’ demiş. Nankör adam! Besle kâhyayı, oysun gözünü. Tabii ekmeğimizle oynayan bu PKK'lı haini, hemen kovduk.’’

ADAM OLACAK ÇOCUK

‘‘Kardeşim Liz,

Mektubuma son verirken sana önemli bir belgeden söz etmek istiyorum. Çok yakında fakslayacağım bu belgeyi, ailemizin istihbaratçısı Arakoğlu askerlerden araklamış! Adam olacak çocuk şeyinden bellidir derler ya, ailemizin istihbaratçısının başarısı da soyadından belli! Bu belgeyi okuyunca darbenin ayak seslerini sen de duyar gibi olacaksın!

Canım Liz, seni ve Amerika'yı çok seviyoruz biz!

Seni ve aileni sevgiyle kucaklar, Başkan Clinton'a sadakatimi bir kez daha teyit ederim! Enişten de eder. Hoşçakal canım.’’

(*) Taşkışla: Abdülaziz döneminde (1859/1860) Taksim'deki Topçu Numune Alayı yakınında yaptırılan kışladır. Halen İTÜ Mimarlık Fakültesi olarak işlevini sürdürmektedir.

Yazarın Tüm Yazıları