Bu filmle kendimizi keşfettik

Hamam filminin iki başrol oyuncusu Hürriyet'e konuştu

Çalışmalarını İtalya'da sürdüren Ferzan Özpetek'in ilk uzun metrajlı filmi Hamam, hem yurtdışında hem de yurtiçindeki festivallerde pek çok ödül kazandı. Bir bölümü İtalya'da çekilen film, gösterildiği Avrupa ülkelerinde de seyircinin beğenisini kazandı.

Ancak Özpetek'in filminin pek aç kişi tarafından bilinen bir başka özelliği daha var. Başrol oyuncularından Alessandro Gassman ile Francesca D'Aloja, geçmişte, beş yıl nişanlı kalmışlar ve sonra kavga ederek ayrılmışlardı. Her ikisi de ayrılık sonrasında kendi yollarını çizmiş, bir daha değil görüşmek yanyana bile gelmemişlerdi. Özpetek, Hamam filminde bu iki eski nişanlıyı biraraya getirdi. İki eski sevgili filmin çekimleri sırasında aralarındaki kırgınlıkları unutup, tekrar dost oldular. Film, 24 Ekim'de ülkemizde de gösterime girecek.

Gassman ve D'Aloja, arkadaşımız Reha Erus'un sorularına ilginç yanıtlar verdi.

Siz, beş yıl nişanlı kaldınız ve şiddetli bir kavga sonrasında da ayrıldınız. Beş yıldır da görüşmüyorsunuz. Hamam filminde birlikte çalışmanız nasıl oldu?

A. Gassman- Teklif, Ferzan'dan geldi. Filmin yapımcısı ise Francesca'nın eşi Marco Risi idi. Ben profesyonelim. Francesca ile ilişkim geçmişte kaldı. Üstelik o şimdi evli. Ama, heyecanlanmadığımı söyleyemem.

F. D'Aloja- Kocam rol arkadaşımın adını söyleyince irkildim. Alessandro ile bir geçmişim vardı ve resmen kavga ederek ayrılmıştık. Buna karşın kocamın ısrarı ve telkinleriyle rolü kabul ettim.

Sette ilk karşılaştığınızda neler oldu?

A. Gassman- Sakin olmaya çalıştım. Beş yıllık beraberliğimizin anısına sığındım. Eski nişanlımın şimdi ünlü bir yapımcı ile evli ve çocuk sahibi olduğunu düşündüm. Uygarca selamlaştık. Hatta öpüştük.

F. D'Aloja- Kolay olmadı. Beş yıldan fazla yaşamımı paylaştığım Alessandro Gassman ile karşı karşıyaydım. Hiç bir şey olmamış gibi kendimizi Ferzan'a teslim ettik.

Senaryo gereği Hamam'da sürekli kavga eden ve ayrılan bir çiftsiniz. Bu sahnelerin çekiminde neler hissettiniz?

A. Gassman- İnsan önceleri biraz çekimser oluyor. Ama çok doğru, kavgalı ayrıldığımız için rol yaparken yine sanki gerçekmiş gibi oluyor. Hele İstanbul'da yapılan çekimlerde bir sahne vardı. Yemek masasında onlarca kişi arasında tartışıyoruz. İşte o an eski günler gözümün önüne geldi. Sanki gerçekten kavga etmiş gibi kusursuz çekimler oldu. Ferzan da bu sahneleri çok beğendi.

F. D'Aloja- Yine bir kuyruk acısı vardı. İntikam hissi de olabilir. Alessandro'nun dediği gibi bazı kavga sahnelerini gerçeğe çok yakın oynadık. Bu bir birikim olabilir.

A. Gassman- Önceleri birbirimizle çok sık birlikte olmamaya çalışıyorduk. Ancak özellikle İstanbul'da çekim ortamı ve rol arkadaşlarımız o kadar uyumluydu ki biz de bu havaya rahatlıkla uyduk ve geçmişteki beraberliğimizi, ilişkimizi unutarak tam bir dost gibi hareket etmeye başladık.

F. D'Aloj- Tıpkı filmin konusu gibi kokuşmuş bir ortamdan bizlere kucak açan yeni bir yaşama girmiş gibiydik. Hele sette Türk ekibinin yakınlığı bizleri de yakınlaştırdı. Alessandro ile iyi- kötü eski günlerimizi silerek yepyeni bir dostluk kurduk.

Çekim günlerinizi anlatır mısınız?

A. Gassman- Ferzan inanılmaz bir evsahipliği yapıyordu. Türk oyuncular bir harikaydı. Şerif Sayın ve Halil Ergün'ün nefis oyunlarını hayranlıkla izliyorduk. Filmin çekildiği Zeyrek'te bir dediğimiz iki olmuyordu. İtalya'yı özlemedim bile

F. D'Aloja- Alessandro'ya katılıyorum. Şerif ve Halil oyunculukları kadar bizim herşeyimizin kusursuz olması için deli divane oluyorlardı. Filmdeki gibi konukseverlerdi.

Hamam filmi size ne verdi?

A. Gassman- Bu filmle yeniden doğdum. Ardından teklif üzerine teklif aldım. Film İtalya'da hasılat rekorları kırdı. Hala oynuyor. Bu yapıtla özbenliğime ikinci kez fakat sağlam temellerle kavuştum.

F. D'Aloja- Bir süre kendimi çocuğuma adamıştım. Hamam ile bir oyuncu olduğumu hatırladım. Ferzan bana o kadar güzel ilham verdi ki. Roma'ya dönünce Piccoli Ergastoli (Küçük Müebbetler) filminin yönetmenliğini yaptım. Gerçek mahkumları cezaevinde kamera karşısına getirdim. Film Venedik Festivali'nde gösterildi. Hamam'ın başarısı bir tür doping oldu.

Biraz Ferzan Özpetek'i anlatır mısınız?

A. Gassmann- Ferzan'ın asistanlık yaptığı dönemleri bilirim. Titiz ve çalışkandı. Ancak ilk yönetmenlik deneyiminde sette sanki kırk yıllık yönetmen gibiydi. Ekibine hakimdi. Kendi ülkesinde nasıl sevildiğine tanık oldu.

F. D'Aloja- Kocam Marco Risi Ferzan için ‘‘geleceğin yönetmeni’’ demişti. Haklı olduğunu hemen anladım. Sete çok hakimdi. Oyuncularını iyi yönetiyor. Konuya bağlı. Ferzan'la zevkle çalıştım. Yine de çalışmak özellikle Türkiye'de çalışmak isterim.

Ya İstanbul anılarınız?

A. Gassman- Önceleri sıkılacağımı tahmin etmiştim. Şimdi ise her fırsatta gitmek istiyorum. Özellikle arkadaşlarımı Türkiye'ye gönderiyorum. İstanbul'da gördüğüm ilgi ve sevgi yaşantımda iz bıraktı. Bana şans getirdi diyebilirim.

F. D'Aloja- Türkiye'de çok büyük dostlar kazandık. Bazen burada sıkılınca İstanbul günlerimi anıyorum. İtalya'daki güncel, kokuşmuş yaşamı gördükçe İstanbul'u Türkiye'yi gözümün önüne getirip özlüyorum. Tatillerimi Türkiye'de geçiriyorum.

Hamam'ın Türkiye'deki galasına gidecek misiniz?

A. Gassman- Ferzan'la bir anlaşmamız var. Galada tüm kadro orada olacağız.

F. D'Aloja- Tek düşüm filmin Türkiye gösteriminde İstanbul'da olmak ve bunu yaşamak

Hamam bugüne dek dokuz ödül aldı. Bunu bekliyor musunuz?

A. Gassman- Bu kadar çabuk olmasa bile bir kaç ödül alacağını tahmin etmiştim. Ferzan buna layık oldu.

F. D'Aloja- Doğrusu hayır. Filmin bu kadar ilgi göreceğini de tahmin etmemiştim. Ama, en iyi kadın oyuncu dalında Altın Küre adayı olmak bile beni çok mutlu etti.