Bozdağ’dan Alman İçişleri Bakanı’na: Neden başörtülü hanımefendiyi terörist gibi gösteriyorsunuz?

UZAKTAN, başkasına sert gelecek sözlerle demeç vermek kolaydır.

Haberin Devamı

Onu hiç görmeden eleştirirsiniz. Basın toplantısı yaparsınız. Her şeyi söyleyebilirsiniz.

Çünkü muhatabınız karşınızda değildir. Kameralara konuşursunuz.

Ama siyasette yüze karşı gerçekleri söylemek öyle kolay değildir.

Karşınızdakinin gözlerinin içine baka baka onun duymak istemediklerini söylemek en zorudur.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ önceki gün zor olanı yaptı.

Ve lafı hiç dolandırmadan Almanya’daki acılı ve kopartılmış hayatları Alman İçişleri Bakanı Friedrich’in önüne koyuverdi.

Dedi ki:

Sayın Bakan, başörtülü bir hanımın resmini afiş yapıp terörist muamelesi yapıyorsunuz. İhbar hattı kurup Müslümanları teröristmiş gibi gösteriyorsunuz. Bu bizi çok rencide ediyor.”

Bakan Friedrich bu derece keskin bir ifade beklemediği için kısa bir süre duraklıyor.

Ve sonra cevap veriyor:

Bundan alınganlık duymayın. Onlar radikalleşmeler içindir.”

Bozdağ aynı keskinlikle devam ediyor:

Resmin altında yazan yazılar ve başörtülü bir kadınını resminin kullanılması bütün Müslümanları rencide eder. Afişte İslam’la ilgili bir yazının yer almasına gerek yok. Bir Müslüman olarak beni rencide etti. Terörizmle mücadeleye elbette ki destek veririz. O mücadelenin de olumlu yollarla yapılması gerekir.”

Konuşma bir tartışma kıvamına kadar geliyor.

Alman İçişleri Bakanı: “Bazı Alman gençleri de bu tür radikalleşmelere kapılıyor. O nedenle bu ihbar hattı kuruldu.”

Bozdağ: “Terörün dini mezhebi olmaz. Müslümanlar ve Hıristiyanlar içinden terör eylemlerine bulaşan çıkabileceği gibi, bir Müslüman’ın yaptığı eylemden bütün Müslümanları sorumlu tutamazsınız. Norveç’te Breivik’in 77 kişiyi öldürmesinden sonra biz Hıristiyan terörü demedik. Bu afişte yer alan cümleler Müslümanları rencide ediyor.”

Haberin Devamı

PARÇALANAN HAYATLAR

Afiş konusu biterken bu defa Bakan Bozdağ bir başka acıyı masaya yatırıyor.

Diyor ki:

Sayın Bakan bir mesele daha var. O da dil sınavıdır. Sizden rica ediyorum.

Aşklara engel olmayın. Hayatları birbirinden kopartmayın.”

Bozdağ’ın sözünü ettiği bu olay, Almanya’da çok tartışılan yaralı bir konudur.

Özeti de şudur:

Türkiye’de bir Alman vatandaşıyla evlenmiş olanlara Almanya’da oturabilmesi için bir dil sınavı uygulanıyor. Ve eğer geçemezse Almanya dışında dil kursuna gitmesi isteniyor... Böylece hayatlar parçalanıyor. Dil, aşk için tam bir işkenceye dönüşüyor.”

Haberin Devamı

ÇİFTE VATANDAŞLIK JAPONLARA VAR DA TÜRKLERE NEDEN ÇOK GÖRÜLÜYOR’

Alman İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, Ankara’da çok ciddi mesajlar alıyor.

Ve en keskinleri de Bozdağ’dan geliyor.

İşte bir başka acılı konu.

Çifte vatandaşlık.

Bozdağ ve Friedrich arasındaki diyalog özetle şöyle:

Bozdağ: “Çifte vatandaşlık konusunda Türklere ayrımcılık yapılıyor. Opsiyon modeli ile 18 yaşını doldurmuş gençlerin 23 yaşına kadar vatandaşlık tercihi ile karşı karşıya bırakılması rahatsız ediyor. İki vatandaşlıktan birini tercihe zorlamak entegrasyonun önündeki en büyük engeldir.”

Friedrich: “Ama Sayın Bakan o uygulama yalnız Türklere yönelik değil ki...”

Bozdağ: “Olur mu!? Bakın ABD, Kore ve Japon vatandaşlarına çifte vatandaşlık hakkı veriyorsunuz...”

Haberin Devamı

OY KULLANMA İZNİ

Sohbetin sonuna doğru bir kritik konu daha gündeme geliyor:

Seçimlerde Türkiye’ye gelmeden ya da sınır kapılarında hava alanlarında oy kullanma işkencesine son verilmesi.

Bozdağ konuyu açıyor.

Ve böylece 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Almanya’da vatandaşlarımızın konsolosluklarda oy kullanma olanağı resmileşiyor. Alman İçişleri Bakanı bu sözü de veriyor.

ACI VATAN MI?

İki bakan arasındaki bu görüşmeden çıkardıklarıma gelince...

Çok öncelere gittim.

O yılların göç filmleri....

Mesela ‘Almanya Acı Vatan’ filminin üzerinden yıllar geçti.

Tuncel Kurtiz’in oynadığı ‘Otobüs’ filmine çarpılmıştık.

Aradan kaç kuşak, kaç ayrılık, kaç acı geçti....

Ama artık Almanya’da gurbetçiler değil, özgüveni yüksek Avrupalı Türkler var. Avrupalı Kürtler var.

İşte bu yazıyı Berlin’den film festivalinin başladığı şehirden yazıyorum.

Artık başka bir Avrupalı Türk var...

Münih’ten işadamı Nurdoğan Özcan... Otel sahibi Mahir Zeytinoğlu var. Hamburg’da inanılmaz bir çevre yeteneği olarak Behçet Algan var... Fenerbahçe’yle Galatasaray’ın formalarını maçta 15 dakika değiştirmeye ikna eden isim.

Hamburg eyaletinde herkesin kendi bayramını tatil olarak kutlamasını sağlayan isimlerden Kazım Abacı var...

Frankfurt’ta bagajında şiir taşıyan taksici kardeşim Selçuk Ülger var...

Ve...

Avrupa’nın en büyük dijital oyun şirketi Crytek’in sahipleri Avni Yerli ve kardeşleri var.

Yani ‘tahta bavul’ dönemi bitmiştir.

Şimdi artık uygarlık sicili her geçen gün yükselen Avrupalı Türkler ve Kürtler vardır...

Onlar inançlarına, dillerine, kültürlerine göre yaşama hakkına sahiptir. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın Alman İçişleri Bakanı Friedrich’e verdiği mesajın özeti budur.

Yazarın Tüm Yazıları