Boyner'in yarısı halkın olacak

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Boyner Holding'de güzel gelişmeler var. Bunda, siyaseti bırakıp tekrar işinin başına dönen Cem Boyner'in etkisi büyük. Eşi Ümit Boyner de Boyner Holding Finansman Direktörü. İyi bir finansçı olarak bilinen Ümit Hanım, önceki hafta New York'taki prezantasyonda çok başarılıymış. O toplantıya katılan bir işadamı anlattı, ben de hemen Ümit Boyner'i aradım. Ümit Hanım, örnek Türk şirketlerinin davetli olduğu, ağırlıklı olarak da ABD'li yatırım bankacılarının izlediği o toplantıda, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimi ve yatırım olanakları konusunda bilgiler vermiş. Akabinde de Çarşı Mağazaları'nı anlatmış. Çarşı'yı halka açtıklarında piyasa değeri 45 milyon dolarken şimdi 130 milyon dolara ulaştığını söyleyen Boyner, sorum üzerine, Çarşı'yı yabancı borsalarda da yatırımcılara açacaklarını belirtti. Bu arada Boyner Grubu olarak tüm şirketlerin yüzde 50'sini de halka açmayı hedefliyorlar.

Boyner Grubu'nun iki ana stratejisi var. Operasyonel entegrasyon ve bilgi teknolojisinde dünya standartlarına ulaşma. Operasyonel entegrasyonla dağıtım merkezi projesi devreye girecek. Stok devir hızını yüzde 25 artırmayı, faaliyet giderlerini dolar bazında yüzde 30 düşürmeyi öngörüyorlar. Bilgi teknolojisiyle de kredi kartları ve tüketici finansmanına yeni yatırımlar olacak.

Ümit Boyner enflasyonla mücadele konusunda ne düşünüyor? Boyner, öncelikle GSMH'nın yüzde 55'inin kayıt dışı olduğuna dikkati çekiyor ve özetle şöyle diyor: ‘‘Halka açığız. En önemli hedef de kâr etmek. Az kâr edilirse enflasyon düşer tartışması çok saçma. Enflasyonun sebebi olarak özel sektörü de görmüyorum. Enflasyon canavarını devletin borçlanma politikası yarattı. Yapısal reformlarla desteklenmeyen fiyat politikasının da enflasyonla mücadelede tek başına yeterli olması mümkün değil.’’

Şinasi Bey'le Tara'nın benzerliği

Çoğunluğu İzmirli olan 100 işadamının kurduğu Kipa'nın (Kitle Pazarlama Ticaret ve Gıda Sanayii) Bornova'dan sonra Çiğli'de açacağı ikinci hipermarketin temel atma töreni için geçen hafta sonu İzmir'e gitmiştim. Kipa Yönetim Kurulu Başkanı Şinasi Ertan, Murahhas Aza ve DSP İzmir Milletvekili Ahmet Priştina, Yönetim Kurulu Üyesi sanatçı Metin Akpınar başta olmak üzere Kipalılar'la keyifli bir İzmir gecesi de yaşamıştık. Metin Bey'in sohbetine de meşkine de doyum olmuyor.

İşte bu İzmir gezisinde Şinasi Ertan'ı gördüm. Gıyabında tanıyor, telefonla konuşuyordum, ama fiziki olarak ilk kez karşılaştım. Yıllarda Egeli işadamlarının başkanlığını yapan Şinasi Ertan'la sohbet ederken, Şarık Tara'ya fiziki olarak ne kadar benzediğini farkettim. Bunu bilen biliyormuş zaten. Çok karıştırılıyorlarmış. ENKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şarık Bey biraz daha uzun boylu, ama bu kadar benzemek olur...

Benzerlikleri sadece fiziki değil. İkisi de sporcu. Hem de milli. Arkadaşlıkları da çok eskilere dayanıyor. Şinasi Bey bu benzerlikten söz etmem üzerine Şarık Bey'le ilgili bir kaç anektod anlattı. En yenisi kısa süre önce bir yurt dışı geziden dönerken pasaport kontrolünde olmuş. Memur pasaporttaki isme bile bakmadan Şinasi Bey'e ‘‘Şarık Bey Türkiye sizinle gurur duyuyor’’ demiş. Her ikisi de memnun.

Şarık Bey'e de söyledim ne kadar benzediklerini. ‘‘Evet bizi birbirimize çok benzetirler. Ama yan yana görsen fiziki olarak o kadar da benzemeyiz’’dedi. Çok eski arkadaş olduklarından, sporcu yönlerinden söz etmiyştim ya. İşte çok keyifli bir anektod, Şinasi Bey anlattı.

Yıl 1955. Şarık Bey Galatasaray Basketbol Takımı'nda. Şinasi Bey de Altınordu Basketbol Takımı'nın kaptanı. İstanbul'da o zamanki adıyla Atatürk Spor ve Sergi Sarayı'nda Altınordu ile Moda Spor karşılaşıyor. Kritik bir maç. Eğer Altınordu yenerse Galatasaray şampıyon olacak. Tabii Galatasaray Takımı da tam kadro tribünlerde maçı izliyor. Artık maçın son saniyeleri. Hakem Osman Kermen, Şinasi Ertan'a faul veriyor. Bu ‘‘haksız’’ bir faul. Ve bir sayı farkla Altınordu yeniliyor. Dolayısıyla Galatasaray şalpiyonluğu kaybediyor. Bu durum hem Galatasaray'da hem de maçı son saniyede kaybeden Altınordu'da büyük reaksiyon uyandırıyor. Veee Şarık Tara tribünlerden atlayarak hakemi bir güzel dövüyor... Sonra da hep Şinasi Bey'e espriyle takılıyor: ‘‘Senin için adam dövdüm’’diye...

Bu arada Şinasi Bey'in atletizimde de milli olduğunu söylemeliyim. Gülle atmada Balkan şampiyonluğu var. Şinasi Bey master programlara da katılıyor bu sene Romanya'daki şampiyonaya gidememiş işlerinin yoğunluğundan. Batı Çimento'nın Murahhas üyesi, Enda, Egenda'nın Yönetim Kurulu Başkanı Ertan, gülle atmada ‘‘Balkanlar'da rakipsizim’’ diyor.

Koç'la Taner'in ‘Şarık Amca’sı

Koç Grubu'nun ENKA ile ortak olduğu Moskova Ramstore geçen hafta açıldı. Açılış töreni için arkadaşımız Vahap Munyar da Moskova'ya gitmişti. Onun aktardığı şu ilginç notu sizlerle paylaşmak istiyorum:

Ramstore'un açıldığı günün akşamı, ENKA'nın patronu Şarık Tara, Moskova Belediye Başkanı Yuri Lujkov onuruna bir yemek verdi. Yemekte önce Lujkov bir teşekkür konuşması yaptı.

Arkasından Devlet Bakanı Güneş Taner kalktı. Taner, ‘‘Sayın Belediye Başkanı, değerli Koç Ailesi ve Şarık Amca, Lale Teyze’’ diye konuşmasına başladı. Taner, bu samimi hitapla Şarık Tara ve eşini mutlu etti.

Yemeğin sonuna doğru sözü Rahmi Koç aldı. Koç da söze, ‘‘Sayın Belediye Başkanı, Sayın Bakan ve Şarık Amca’’ diye girdi...

Koç'un Şarık Tara'ya, ‘‘Şarık Amca’’ diye hitap etmesi, salonu kahkahaya boğdu...

Tabi Şarık Tara da son sözü söylerken, bu espriye katıldı:

‘‘Sayın Belediye Başkanı, Sayın Bakan ve küçük kardeşim Rahmi...’’

Amca-küçük kardeş hitapları, hemen konuyu Rahmi Koç'la Şarık Tara'nın yaşına getirdi. Ortaya çıktı ki, her ikisi de 67 yaşındaydı. Ancak, Şarık Bey, Rahmi Koç'tan 3 ay büyüktü.

Yazarın Tüm Yazıları