Böyle gitmez

Ermeni tasarısı düştü.

Haberin Devamı

Ama ne yapayım?

Seneye yine pişirilip ortaya sürülecek.

Her seferinde “yapmayın, etmeyin” diye biz ricada bulunan, Amerika ise lutfeden taraf.

Tasarının kabulünden daha aşağılayıcı bir durum.

***

Acaba diyorum, bıraksak,

inceldiği yerden kopsa mı?

Tasarıyı kabul etmiş bunca devlet var? Hepsi de güya dost devlet... Bunlara bir de Amerika eklense dünyanın sonu mu olur?

Açık söyleyeyim:

Her sene muhatap olduğumuz bu şantaj, bu tehdit, bu rica minnet, bu heyecanlı bekleyiş ve her sefer son dakika kılpayıyla bu kurtuluş, bu lutfediş, “hakiki bir soykırımcı”dan daha fazla

mahçup duruma düşürüyor beni.

***

Onurumuz çok kırıldı.

Açık denizde uğradığımız saldırı, kafamıza Irak’ta geçirilen çuvaldan farksızdır.

Şu son Diyarbakır manifestosu ne ise, Basketbolcularımızın Güney Kıbrıs’ta uğradığı saldırı da odur.

Haberin Devamı

Seneye 24 Nisan’ı bekleyeceğiz yine.

Niçin?

Soykırım iddialarıyla tekrar aşağılanmak için.

Ama yeter artık.

Camı açıp, avazım çıktığı kadar evet, ben soykırımcıyım diye bağırmak geliyor içimden...

Bâri yiğitlik bende kalsın.

Yazarın Tüm Yazıları