Bombaladı mı, bombalamadı mı!

SEVGİLİ okuyucularım, dün ve önceki günkü yazılarımda size, halen AKP Diyarbakır milletvekili olan İhsan Arslan’ın döktürdüğü incilerden bazılarını belgelerle aktardım. PKK’yı övüyor, vatanının Kürdistan olduğunu söylüyor, Cumhuriyet rejimini yerin dibine batırıyordu.

Kendisi dün TBMM’de bir basın toplantısı düzenledi. Geçmişte söylediği sözlerden artık "döndüğünü" ve şimdi öyle düşünmediğini söylemek zorunda kaldı!

Ben zorda kalınca böyle 180 derece dönenlere bayılırım!

Dünkü yazımın sonunda ayrıca, bu şahsın l970 yılında dönemin en önde gelen siyasetçilerinden Dr. Sadettin Bilgiç’in evini bombalayıp bombalamadığını da sormuştum.

Önce Bilgiç’in "Dr. Sadettin Bilgiç. Hatıralar" isimli kitabının 222 ve 223. sayfalarını okuyalım. Bölümün başlığı "Bizim evi dinamitle uçuracaklardı."

"Rahmetli babam 1970 yılının kurban bayramında kalça kırığından ameliyat olmuş, hastanede yatıyordu. Hastanede babamı ziyaret ederek eve geldiğimizde hemşerilerimle ve yazıhanemde çalışma imkanı verdiğim gençlerle karşılaştım. Hepsine ayrı ayrı hoşgeldin dedikten sonra kahvaltı için içeride bir odaya çekildik. O sırada ’salonda yangın var, vestiyer yanıyor’ bağrışmaları oldu. Salona geldim. Yanan paltolar merdivenden aşağı atılıyordu... Yangın söndürülmüştü.

Pencerede bir oyuncak otobüs kutusu vardı. Onu oradan aldım ve banyoya götürdüm. Çocuklara getirilmiş bir oyuncak olduğunu sandım. Yangını da, dışarıdan kasıtlı getirilmiş bir şeye bağlamadım. Kendi çocuklarımın maytap gibi yanıcı bir cismi sakladıklarını düşünüp onları sıkıştırdım.

Halil Çobanoğlu isminde eski polis komiseri bir hemşerim de ziyaretçiler arasındaydı. ’Buraları bir arayalım’ dedi. Ayakkabı dolabında patlamamış bir molotof kokteyli daha bulunca, oyuncak diye içeriye götürdüğüm paket aklıma geldi. Onu salona getirdiğimde, içine dört adet dinamit lokumu yerleştirilmiş olduğunu görmeyelim mi!

Derhal polise haber verdik... Ankara Emniyet Müdürü ve Ankara Valisi de geldiler.

Yazıhanemi paylaştığım gençlerden şüphelendiğimi bütün ısrarlara rağmen söylemedim. Fakat polis yaptığı incelemede, yazıhanemde çalışmalarına izin verdiğim gençler arasında bulunan, Sason’lu olduğunu ve Yükseliş Koleji’nde çalıştığını öğrendiğim bir gencin koyduğu çok geçmeden anlaşıldı. Yine de davaya müdahil olmadım.

Kamu davası yürüdü ve altı aya mahkum olan genç daha sonra tahliye edildi.

En ağırını ve ilkini hafif atlattığımız bu anarşik hareketin basına yansımasını istemedim."

***

Sadettin Bilgiç’
in kitabında anlattığı ve ismini vermediği bu "Sason’lu genç", şu anda AKP Diyarbakır milletvekili olan Sason doğumlu İhsan Arslan. Bu ismi dün Sadettin Bey’e de doğrulattım.

Şimdi bir düşünün, aynı görüşleri paylaştığınız bir siyasetçi size evini ve bürosunu açıyor, oralarda çalışma yapmanıza izin veriyor... Ve siz -hem de bir bayram ziyaretinde- o evi bombalıyorsunuz. Allah’tan ki dinamitler patlamıyor, iş küçük bir yangınla atlatılıyor.

AKP
milletvekili İhsan Arslan dün Meclis’teki basın toplantısında kendisine bu konuda sorulan sorulara şu yanıtı verdi:

"36 yıl önce yaptıklarımdan yargılanmamı hiçbir vicdan kabul etmez. Konu o dönem yargıya intikal etti ve sonuçlanmadı. Mahkum olmadım. Tam hatırlamıyorum ama galiba af süreciydi."

Havada kalan bu laflar üzerine gazeteci arkadaşlarımız soruyu yineledi:

"Bombaladınız mı, bombalamadınız mı? Biraz açıklık getirseniz!"

Yanıt:

"Ben hayatım boyunca hiçbir insanın canına kasdetmedim. Ben Müslümanım."

Doğru söylüyor olabilir!

Bombayı belki de mutfaktaki hamamböcekleri ölsün diye koymuştu.

Sen geçmişte bir eve bomba koyacaksın, aradan yıllar geçince sonucunu "tam olarak hatırlamıyorum" diyeceksin!

Geçmişte söylediğin çirkin, Cumhuriyet rejimini ve Türk milletini aşağılayan sözleri "çevir kazı yanmasın" yöntemiyle ve "Ben artık değiştim" diyerek bugün kabul etmeyeceksin, bombalama olayı sonrasını hatırlamayacaksın!

Böyle şeyler unutulur mu? Hayatında kaç yeri bombalamış da unutmuş yani!

Ayıp valla!

Şimdi "değiştiğini" açıklamak zorunda kalan milletimizin vekiline bundan sonraki siyasi yaşamında çok daha büyük başarılar dilerim!

Helal olsun ona ve partisine bu yollar!
Yazarın Tüm Yazıları