Bizans İmparatoru’na İslámiyet dersi veren álim, Koçlar’ın büyük ceddiydi

Papa’nın málum konuşmasından sonra başlayan tartışmada çok şey yazılıp söylendi.

Ortalığı karıştıran sözlerin asıl sahibi, bundan 615 sene önce kendisine İslamiyet’i anlatan bir Müslüman álimle giriştiği tartışmada sarfettiği ileri sürülen Bizans İmparatoru Manuel Paleolog’du. İmparator ile muhatabının günümüzle bağlantısı üzerinde ise hiç durulmadı. İmparatorun asırlar sonra Papa’yı bile yoldan çıkartan sözleri söylediği iddia edilen tartışmadaki muhatabı, Anadolu tasavvufunun çok önemli bir ismi olan Hacı Bayram-ı Veli’dir. Konunun çok daha enteresan olan tarafı da, bu evliyanın soyundan gelenlerdir: Çoğumuz bilmeyiz ama, Hacı Bayram-ı Veli’nin 18 /images/100/0x0/55ea9e05f018fbb8f88bb6e2göbek sonraki torunları, günümüzün meşhur Koç ailesidir.

TÜRKİYE ve İslám dünyası, günlerden buyana Papa’nın Müslümanlık aleyhindeki saçmalamalarının sebep olduğu hiddeti teneffüs ediyor. Vatikan’ın ortalığı yatıştırma gayretiyle yaptığı açıklamalar Papa’nın resmen özür dilememesi yüzünden dikkate alınmıyor ve tepkiler de bitmek bilmiyor. Gözler şimdi, Papa’nın Müslüman büyükelçilerle Roma yakınlarında, Castel Gandolfo’daki yazlık sarayında yarın yapacağı toplantının neticesinde...

Papa’nın sözlerinin yarattığı tartışmalar sırasında konuyla ilgili olsun veya olmasın, akla gelen ne varsa yazılıp söylendi ama bir konunun, üstelik bizi yakından ilgilendiren bir ayrıntının üzerinde hiç durulmadı: 16. Benedikt’in iddialarının, yani İslám dünyasını ayağa kaldıran sözlerin asıl sahibi olan ve bu ifadeleri bundan 615 sene önce bir Müslüman álimle yaptığı tartışmada sarfettiği söylenen Bizans İmparatoru Manuel Paleolog’un sözkonusu tartışmadaki muhatabının günümüzle olan bağlantısı üzerinde...

EVLİYANIN TORUNLARI

İşin aslını sözü uzatmadan kısaca söyleyeyim ve meselenin ayrıntısına daha sonra gireyim: Bizans İmparatoru Manuel Paleolog’un asırlar sonra Papa’yı bile yoldan çıkartan sözleri söylediği iddia edilen tartışmadaki muhatabı, Anadolu tasavvufunun çok önemli bir ismi olan Hacı Bayram-ı Veli’dir ve konunun daha da enteresan olan tarafı, bu evliyanın soyundan gelenlerdir: Çoğumuz bilmeyiz ama, Hacı Bayram-ı Veli’nin 18 küsur göbek sonraki torunları günümüz Türkiyesi’nin önemli bir ailesi olan Koçlar’dır.

Şimdi, Papa ile İslám dünyası arasında yaşanan tatsızlığın ayrıntılarını nakledeyim:

Papa’nın ortalığı karıştıran önceki haftaki konuşmasının temeli bundan 615 sene yazılmış bir mektuba, bu mektup da Osmanlı ordusunun mağlup olduğu bir savaşa dayanıyordu.

O devirde gittikçe zayıflamış olan ve ayakta güç-belá durabilen Bizans, henüz kurulmuş bulunan Osmanlı Devleti’ne bağlı bir beylik gibiydi. Osmanlılar’a vergi vermenin yanısıra, Sultan’ın çıkacağı seferlere askeri destek sağlamayı da kabul etmişti ve her talebi yerine getiriyordu.

ÇORUM’DAYENİLDİK

1391’de, Osmanlı tahtında oturan Yıldırım Bayezid’in oğullarından biri, Anadolu’da devlet kurup Sivas’ı başkent yapmış olan Kadı Burhaneddin’in üzerine sefere çıkacaktı ve hükümdar, Bizans İmparatoru Manuel Paleolog’dan askerleriyle beraber gelip sefere iştirak etmesini istedi. Manuel Paleolog, Yıldırım’ın talimatına uymak zorundaydı ve birliklerinin başına geçip Türklerle beraber Anadolu’nun doğusuna doğru ilerledi. Ama, Çorum taraflarında karşılaşıp muharebeye tutuştukları Kadı Burhaneddin’in karşısında büyük bir mağlubiyete uğradılar; hem Osmanlı, hem de Bizans birlikleri darmadağın ve perişan bir halde Batı’ya çekildiler.

Dağınık ordu ve Manuel Paleolog, havaların soğuması üzerine bir ay boyunca Ankara’da kaldı. İmparator, bu bir ayın 26 gecesini bir İslám álimi ile dini tartışmalar yaparak, özellikle de Müslümanlık ile Hristiyanlığı mukayese ederek geçirdi. Sonra askerleriyle beraber İstanbul’a dönmek üzere yola çıktı ve 26 gece boyunca devam eden tartışmanın ayrıntılarını, dönüş sırasında kardeşi Teodor’a hitaben yazdığı mektuplara kaydetti.

İRANLI DEĞİL, TÜRK

Derken, aradan altı asır geçti. Aslen Lübnanlı koyu bir Katolik ve zamanımızın meşhur bir teoloğu olan ve şu anda Almanya’nın Münster Üniversitesi’nde profesörlük yapan Adil Teodor Huri, imparatorun ağdalı bir Grekçe ile kaleme aldığı mektupları 1966’da Fransızca olarak yayınladı.

İmparator, mektuplarında tartıştığı İslám áliminden ismini vermek yerine "İranlı bir medrese hocası" diye bahsediyordu. Aradan yine seneler geçti ve Fransız tarihçi Michel Balivet, 2004 ve 2005 yıllarında yaptığı iki ayrı yayında, Manuel Paleolog’un sözünü ettiği müderrisin Hacı Bayram-ı Veli olduğunu belgeleriyle açıkladı.

Papa 16. Benedikt’in İslám dünyasını ayağa kaldıran sözleriyle Türkiye’nin en önemli sanayici ailelerinden biri arasındaki bağlantı, işte böyle... Koçlar’ın Hacı Bayram-ı Veli ile dede-torun ilişkilerinin ayrıntıları da aşağıdaki kutuda...

İşte, Koç ailesini HacI Bayram’a baĞlayan Şecere

HACI Bayram-ı Veli’
nin neslinden gelenleri gösteren ilk "şecere" yani "soyağacı" 17. yüzyılın sonlarında hazırlandı ve kendisi de Hacı Bayram’ın torunlarından olan ve 1996’da vefat eden Büyükelçi ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fuad Bayramoğlu’nun günümüze kadar uzanan nesilleri de iláve ettiği şekliyle 1983’te Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlandı.

Vehbi Koç, Fuad Bayramoğlu’nun yayınladığı bu şecerede Hacı Bayram-ı Veli’nin 18. göbekten torunu olarak yeralırken eşi Sadberk Koç’un da aynı aileye mensup olduğu görülüyor.

Büyükelçi Fuad Bayramoğlu’nun hazırladığı şecereye göre Vehbi Koç ile eşi Sadberk Hanım, 1352 ile 1429 yılları arasında yaşamış olan Hacı Bayram-ı Veli’ye şu şekilde bağlanıyorlar:

VEHBİ KOÇ’UN SOYAĞACI: Hacı Bayram-ı Veli - Şeyh Ahmed Baba - Şeyh Edhem Baba - Şeyh Tayyib Baba - Şeyh Salih Baba - Şeyh Mehmed Baba - Şeyh Ahmed Baba - Şeyh Kasım Baba - Şeyh Tayyib Baba - Şeyh Ahmed Muhlis Baba - Şeyh Mehmed Tayyib Baba - Şeyh Şemseddin Bayramoğlu - Şeyh Mustafa Baba - Şeyh Salih Baba - Haydar Baba - Mustafa Bey - Ahmed Bey - Necibe Hanım - Vehbi Koç.

SADBERK KOÇ’UN SOYAĞACI: Hacı Bayram-ı Veli - Şeyh Ahmed Baba - Şeyh Edhem Baba - Şeyh Tayyib Baba - Şeyh Salih Baba - Táci Hacı - Fatma Hatun - Saime Hatun - Müderriszáde Şeyh Mustafa - Abdülkerim Efendi - Sadullah İzzet - Necib Bey - Sadullah Aktaş - Sadberk Koç.

Hacı Bayram, Anadolu tasavvufunun öncüsüydü

ANADOLU’
da doğmuş bir tasavvufçunun oluşturduğu ilk Türk tarikati kabul edilen "Bayramiye"nin kurucusu Hacı Bayram-ı Veli, 1352’de Ankara’da eski ismi "Zülfazl", şimdiki adı "Solfasol" olan köyde dünyaya geldi ve o devrin önemli tasavvufçularından Somuncu Baba’ya bağlandı.

Yıldırım Bayezid’in, Çelebi Mehmed’in ve İkinci Murad’ın iktidar dönemlerinde devletle yakın ilişki içerisinde bulunan Hacı Bayram-ı Veli, "fazla güçlendiği" iddiasıyla İkinci Murad döneminde bir ara saray tarafından soruşturmaya uğradı ama hakkındaki söylentilerin asılsızlığının ortaya çıkması ve padişahın bizzat özür dilemesi üzerine eski gücüne tekrar sahip oldu.

Hacı Bayram-ı Veli, Anadolu’nun mistik yapılanmasını ve tasavvufi hayatını etkileyen en önemli mutasavvıflardan biriydi ve hayata 1429’da Ankara’da veda etti. Kendisine bağlananlar arasında "Bayramiye Melámileri" akımını kuran Emir Sikkini ile Fatih Sultan Mehmed’in hocası olan ve öğrencisi Fatih’i İstanbul’u fethetmesi için teşvik eden Akşemseddin gibi önemli isimlerin de bulunduğu Hacı Bayram Veli’nin Ankara’da kendi ismini taşıyan camiin hemen yanıbaşındaki türbesi, bugün Türkiye’nin en sık ziyaret edilen mekánlarının başında gelir.
Yazarın Tüm Yazıları