Bitmeyen şarıltı

Herkesin evinde birer şelale var adeta.

Fakat efekt olarak.

Bir düğmeye basıyorsunuz, şarıl şarıl şarıl...

Su sesi, para sesi, kadın sesi demişler...

Ne zaman dedilerse... Çok eskiden herhalde... Hani paranın kesede taşındığı yıllarda... Aksi halde YTL’nin piyasaya çıktığı birkaç ay öncesine kadar paranın sesi falan yoktu.

Kadın sesine gelince...

Bunu diyenler bugünleri görselerdi, bilmem hálá aynı fikirde olurlar mıydı...

‘Oha oldum’u dünyanın en güzel sesiyle söylese bir kadın ne olur...

Su sesi de herhalde şırıl şırıl akan dere sesi falandır.

Yoksa evde mütemadiyen var olan su sesi musluğun bozulduğunu gösterir ki bunun neresi iyi?

Ha, ama bir zamanlar musluktan gelecek sesi hacı bekler gibi beklediğimiz de oldu. Hani Türkiye olarak küvetlerde su biriktirdiğimiz günler...

Nereden geldik şimdi buraya?

Ha, şelaleden...

Evin içinde bir şelalenin bulunması fena değil elbet. Fakat gecenin sessizliğinde, uyku sersemliğiyle ev sele kapıldı gidiyor zannediyor insan.

Sifondan bahsediyorum.

İnsanoğlu daima büyük işler peşinde. Ölüme çare bulacak neredeyse. Fakat 200 sene sonra hálá yoğurt kapağını bıçakla parçalayarak açacaksam neye yarar? Ne bileyim işte, sifonun çıkaracağı ses yüzünden geceleri ihtiyaç görmekten vazgeçeceksem?

Şunun suskununu icat edeni ben bizzat vakanüvise gidip tarihe geçirteceğim.

‘Vakanüvis mi kaldı’ demeyin. Ne yani Osmanlı’dan sonra bıraktık mı tarih işini?

Adı vakanüvis değildir de başka bir şeydir... Kimseyi bulamasam gider Ecevit’e kaydettiririm.

Hayır, bir tek boşalma olsa... Üstüne bir de haznenin yeniden dolması var ki bu ötekinden beter.

Arka arkaya üç kişi heláya girse, o günkü ‘gürültüye katlanma haddi’ aşılmış oluyor.

Birilerinin bu sifon işine eğilmesini rica ediyorum.

Tercih acil yardım istasyonu

Her yıl olduğu gibi bu yıl da ÖSS’de derece alan öğrenciler açıklandı.

Aferin çocuklara!

Fakat ben bu başarıya başarı demem.

Esas, tercih formunu doğru olarak doldurup hakikaten istediği üniversitenin istediği bölümüne girebilenleri açıklasınlar!

Hele bunu yardım almadan kendi başına başarabilen varsa, meydanın birine heykeli dikilsin!

Veliler, rehber öğretmenler, deneyimli ablalar, ağabeyler, gazeteler, uzmanlar...

Herkes seferber.

Neredeyse her mahalleye ‘Tercih acil yardım istasyonu’ açılacak.

Hayır benim esas merak ettiğim, bu kadar içinden çıkılamayan sistemi icat etmeyi nasıl becerdiler?

Bu bir üstün zeka ürünü müdür?

Belki de yeni bir elemeye tabi tutuyorlar çocukları...

Hani ‘Bunu da geçin de görelim’ gibisinden...

Bir yandan da Alman bilim adamlarının son günlerde ortaya attığı iddia doğru olabilir. Esas zeka isteyen şey, sistemi basitleştirebilmektir gibime geliyor.

Çocukların ellerinde form, oradan oraya can havliyle koşması onların değil bizim zekamız nedeniyle olabilir yani.

MIŞ-MUŞ

Dünyada kız nüfusu azalıyormuş.

Bizimkiler dünyanın geri kalan ömründe ‘4 koca’yı tartışırlar artık...

Sınıfta kalan bütün liselilere af çıkmış.

Vergi affı, gecekondu affı, genel af, sınıfta kalana af... Direkt düzgün vatandaşa ceza kesilse daha pratik olacak!

Yolculuğu iki kez ertelenen ancak hata nedeni belli olmayan Discovery uzaya fırlatılacakmış.

Bilahare ‘karakutu’dan öğreniriz diye düşündüler anlaşılan.

Vahdettin DSP’yi bölmüş.

Aslında karı-koca kendileri bölerlerdi, bu sefer taşeron tuttular.
Yazarın Tüm Yazıları