Birliği iyi temsil ediyordu...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Avrupa Birliği'nin (AB) sempatik temsilcisi Mr. Michael Lake 7 yıldır görev yaptığı ülkemizden ayrılırken, Avrupa Birliği konusunu hâlâ geçerli sayan safdillere müjdeler göndermiş. Arkadaşımız Ferai Tınç, Mr.Lake'in ‘‘Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye ile ilişkileri canlandırmak için yeni bir paket hazırladı’’ dediğini bildiriyor.

AB'nin Türkiye konusundaki ikircikli tutumunu da 7 yıldır çok iyi yansıtan Mr. Lake'in sözlerine bir kere daha değinmekte yarar var.

Avrupa Birliği, Türkiye'nin ‘‘insan hakları’’, ‘‘azınlıklar (?)’’, ‘‘Türkiye-Yunanistan ilişkileri’’ ve ‘‘Kıbrıs'taki Rum yönetimi kesiminin AB'ye üye olması’’ konularındaki tutumlarından şikâyetçi değil miydi?

Kaldı ki Türkiye, bize ‘‘Ya bu konularda istediklerimizi yaparsınız yahut Avrupa Birliği'ni unutursunuz’’ dendiği Lüksemburg toplantısından sonra Avrupa Birliği'ne ‘‘Artık biz anlaşmaların zorunlu kıldığı hususlar dışında sizi dikkate almayacağız’’ mesajını vermişti.

Nitekim o tarihten beri Türkiye'nin Avrupa Birliği nezdinde ne bir teşebbüsü oldu, ne de ‘‘Şunları şunları yaparsanız tekrar masaya otururuz’’ anlamında bir önerisi ortaya çıktı. Türkiye, ‘‘Ya bizi de Birliğe üye olacak 11 devlet arasına 12'inci olarak dahil edersiniz, yahut da unutursunuz’’ dedi ve ondan da bir adım geri atmadı.

Şimdi ne oluyor da AB Komisyonu yeni bir paket hazırlıyor?

İlginçtir, önceki akşam da ‘‘Acaba Türkiye'ye karşı nasıl yeni bir yaklaşım oluşturulmalı?’’ sorusuna yanıt arayan Hollandalı bir Parlamenterler Grubu İstanbul'daydı. Konuşurken birine, ‘‘Neden Avrupa Birliği'nden başka seçeneğimiz olmadığını düşünüyorsunuz?’’ diye sorduk. Onun üzerine ayıldı ve ‘‘Elbette, dünyada Avrupa Birliği'ne üye olmadan da yaşayan birçok ülke var’’ dedi. Sonra da Batılıların tipik silahlarından birini burnumuza dayadı: ‘‘Ama Avrupa Birliği ülkelerine bile mal satacak kadar kaliteli üretim yapmadıkça çok zorlanırsınız’’ diyerek.

Mr. Lake de giderek Türkler'e bir kere daha ‘‘havuç’’ göstermekte yarar görmüş olmalı. İhtimal ‘‘şimdi sıra ona geldi’’ diye düşünmüştür.

Mr. Lake'den söz etmişken, bu zatla ilgili bir deneyimimizi aktaralım:

Basın Konseyi'nin -ihtimal- dünyada ilk denecek bir projesi vardı:

İletişim dünyasını ilgilendiren tüm yasaları İletişim Özgürlüğü isimli bir tek yasa etrafında toplayacak bir proje hazırladık. Hükümetlere bunu onların yapması gerektiğini anlatamadığımız gibi destek de alamadık. Onun üzerine ‘‘Bari Avrupa Birliği'ne başvurup sponsorluk talep edelim’’ dedik. Bu satırların yazarı, Konsey adına Mr. Lake'le geçen haziran ayında görüştü. Mr. Lake projeyi çok beğendi. Hemen kendilerine göndermemizi istedi. Haziran sonu veya temmuz başında gönderdik. Uzun süre ses çıkmadı. Telefonla sorunca, projenin kendisinden vazgeçtik, hangi görevlinin ele aldığını dahi bulamadık. Ama kendi ofisini çalıştıramayan Mr. Lake'den ‘‘Türkiye şunu şöyle yapmalı, böyle yapmamalı’’ diye o tarihten sonra da çok laflar dinledik.

Mr. Lake hâlâ tavsiyelerine devam ediyor ve her haliyle Birliği iyi temsil ediyor.













Yazarın Tüm Yazıları